ellerim gri bir sessizlikhayatım kuş tüyü yastıklardafagot ile nakkare sana yaraşırhayatım tiyatro, suflör odekorları şua derdi, kim wilde çattı kaşlarımıseyirciler kuburda alkışlıyor bedenimiışıkçılar fener’de, 3 perdelik bir ömür var serdefahişeler geçtiydi içimden sereserpesenden geçmeyen gözlerimi tut sepya bir karedeperde!
yorumlar
giderayak işlerin var yapılacak giderayakceylanı kurtarmadın daha avcının elindennereyesöyliyerekgiderayak.
“senden geçmeyen gözlerimi tut sepya bir karede”İfade çok güzel fakat birşeyler akmıyor sanki. Benim sarsak yorumum ancak bir sıkıntı var herhal? Umarım iyisin hoşsundur, sağlıcakla…
“akmayan” nedir?samimi olduktan sonra “sarsak” yorumlar başımın tacıdır.zaten “giderayak”ız.”sıkıntı” nerededir?bi’lirim: sıkıntı bendedir.sendeki bendir, beni hakikaten gevşetir.akmayanı da, sıkıntıya da yazıvir!- kafiye elinde oyuncak olduk! -“profesyonel” mair bile olmadıktan kelli, bu tür “akışkan”poetik noksanlıkları amatörlüğün gevşek kollarınaverelim, ha, ne dersin? kafamı sağa sola, ruhumu daaşağı yukarı pata küte vursaydım, üstüne de poetik minderimde nargilemi alsaydım dudaklarıma “akar, akar, akar” diye tuzlardık hayatımızdan sızan birkaç dizeyi…silencio wassago…
Hemen deniyorum ne söylemek istediğimi,Beni en çok vuran ifadeye idi göndermem, fotoğraf yahut ruhun sıkıştırılması an’ın içine Macarlara göre. Sepya hoş, çok hoş bir format “Zamansız” olarak bile addedilebilir lakin dizede yer alan “Geçmeyen” anlamı cuk oturmuş gibi duruyor…Anlıyacağın çok yerinde ve dolu bir ifade kesmiş herşeyi, bitmiş sanki sonrasına kalmıyor düşüncelere gark oluyor insan.Aksine son derece etkileyici ve gerilimi kendine has uslubun ile ayırıyor zamandan, sadece sen-ben geçişleri sonunu zaten hazırlamış “Kare”de, ardılı pek akmıyor demek istemiş idim. Ne derece anlatabildim bilemiyorum, tabi bunlar benim düşüncelerim asla böyledir diyemem devamını getirmek bir istek, bir rahatsızlığın dışa vurumu gibi geldi sadece…Video, hatta titreşim süperdi (bende buradan yakaladım)
sağ ol!”senden geçmeyen gözlerimi tut sepya bir karede”densonrası olmayabilir(di), senin de belirttiğin gibi…ama o iki dize olmalıydı ve oldu!”olmamış” da olsa, olmalıydı.ricamdır; sen o iki dizenin yazılmadığını var say…mümkünse tabii…değerli yorumun/katkın için zahmet ettin, sağ ol!bil ki; ne demek istediğini anladım.sürekli dinlediklerimdendir: inertia creeps.
Ne kadar hoş anlaşmak, apayrı bir zihnin içinde anlam bulmak.Artık kim kaldı diye sorası geliyor insanın derin bir nefes çekerek…Kimse kalmamış mefkud, her biri ayrı bir dil ayrı birer meşrebi barındırırdı, gerçekten “Giderayak”…
inerken bir perde daha,bir uzamda, bir düşte beraberiz..düşerken ,sarıl cansimidi kalemine..duruşunu sabitle.akıyor sözlerin, burgaç olmuş,içime..özümüzü sözümübuldur sen,durdur beni bir an için.perde!
ben bu şiire tutunup ,göğe çıkacağım izninle..teşekkürler mefkud.
ay gız…samimi kalb absence…istediğin yere çıkmak senin elindedir…buyur göğe çık(alım)…izin mi?!rica ederim.teşekkür benden…
Mefkud döktürmüssün yine…Eline, diline, sana bu satırları yazdıran yüreğine sağlık…
bu şiiri içime soktum..ben artık biraz da bu şiirim..perde!
mefkud, yine saygılarımı sunuyorum…sana “imreniyorum”…Asla kötü niyetli bir “kıskançlık” değil, aman diyeyim! “imreniyorum” evet…keşke yeryüzünde daha çok olsa sen gibi “özel ruhlar”.yazmaktan asla vazgeçmemeni dilerim.