bildirgec.org

refurbished hakkında tüm yazılar

TÜRBANA ÇARŞAFLAYANLAR VE BUGÜN SUYU KESİLECEK SEMTLER!

| 22 January 2008 14:23

hayat bize sunulmuş bir armağandır
içine eğilip bakmakla kalmayalım

hadi yaa!

katıla katıla ağlasak da, hayıflanmayalım

n’apalım peki?

hayat bazen bir ha-hayt, biliriz bazen; çok bayat
mutluluğun elinden sıkıca tutmak maharet ister

sana da iyi bi zopaa! ne bu la?!

sevgili denen o candan kalb, camdan hayatına titrer
zamanın pansuman ettikleri unutulmalı elbet

revirde misin koç?

izi kalsa da her dikişin, bunu örtecek biri varsa
olur hayat sonnet’li cennet

amaann kafiyeye bak sen!
zit, mit, bit!
hade, hadeee!

GİDERAYAK PUSULASI

| 17 December 2007 15:13

ellerim gri bir sessizlik
hayatım kuş tüyü yastıklarda
fagot ile nakkare sana yaraşır
hayatım tiyatro, suflör o
dekorları şua derdi, kim wilde çattı kaşlarımı
seyirciler kuburda alkışlıyor bedenimi
ışıkçılar fener’de, 3 perdelik bir ömür var serde
fahişeler geçtiydi içimden sereserpe
senden geçmeyen gözlerimi tut sepya bir karede

perde!

TEN İM

| 10 December 2007 14:36

sürt ellerini tenime
tenim mahşer tenine
kalbim uzakta
söz yanında solar
tanrısını kutsayan gece
gibi kadınlar sevdim
hurûfi benim, o rûmi’ye kanar
boyuna soyundum soyuna
soyuna soyuna çoğalttım
aşkın temini parmaklarında
eğil ak çime
eksik kalan harfler kiracı
senin morfin gözlerine
sen var mıydın yoksa
bursa işi çakıma bakarken
hani diyorum, hazır sevişmişken
bi’ öldürsem seni rakımla
rakımı ırak haydarimle
bi’de ece abi’den mor külhani
hani yani

DAĞDAĞA

| 12 November 2007 15:40

allahına kadar insankenkundaklardan kadavra çıkardıktecavüz eski bir alışkanlıkkenmatemi nihavent bir şarkı sandık

bir insanın bir insanı anlayamazdınamaz daha kolaydıyurtsuz örümceklere biçilirken mukaddes fraklarut yerini öperek türedi plastik takvalarillahlah maşrapa maşrapa şaraba illahlahve illahlah dallı kavuklu ibrişimli sandığavesselam kaç isyan sığar bu sümüklü fistanbul’a

ÇAR YAK

| 09 November 2007 11:08

cehennemle aramda kırık bir suret var- eee? ne var?baksam içim, bakmasam yüzüm kanarsen yok oluşu hecelerkendilimden arkaik yalnızlıklar- bırak olm tıraşı!içimde bakraçlar, zihnimde ayraçlar varoldukça ömrüm hangi mateme sığar- sığır sığar!en iyisi susmak, susana yalnızlık veresiye- sana da dayak ölesiye!

EYTİŞİMSEL LİBİDO

| 08 November 2007 10:02

onu nasıl mı tanıdım?
o, buldu beni. webcam marifetiyle millet bilumum organlarını göstererek sanal seksin âlâsını ifa ederken el yordamıyla, bizim zamanımızda bıyıkları yeni terleyenler ile âdet döneminin kanlı patikalarında ürkek adımlarla gezen kızlara yönelik “gençlik” dergileri vardı.
tabii, bunların olmazsa olmazı olan “mektup arkadaşı” köşesi…

kompozisyon dersinde on üzerinden en yüksek not olan beşi alan biri olduğum için de mektup yazarken zorlanmazdım.
severdim yazmayı. “toplumcu” çizgide şiirler yazmaya çalışırdım. engels, marks okuyor, clara zetkin’in ateşli nutukları içimi kavuruyordu. bir de rosa lüksemburg…

HAFİF SÜVARİ ALAYI

| 06 November 2007 17:25

kıyameti incelten ömrüm zekatımboşluktan akan gülbank rozet olsunhalkıma halka halkacemali süreyyaulu sanrının gönlüne secde ederkencemaat kalksın ayağa

ne çok sevdiniz dillerinizi yalapşapşukane çok küfrettiniz ve ne az lütfettiniz melâlesisli, az tireli, bol bahisli modifiye fidelerlemorarmış vefa, çürümüş melâlbabba al sana babuşka

ÇOK FENAYIM VALLAH FİLLAH!

| 06 November 2007 10:32

düşüyorum kalbimin terasındanbabamın körkütük ıssızlığınasoruyorum:metropollerdeki minarelerebisturi, pense ve tülbent sığar mı?

DUALİTE NE AYAK ALLAHIM?!

| 20 August 2007 16:19

dualite, insanın “dişi” cinsinin türlü çeşitli çaputla (ki “çaput” very moderen bir desenle kreativite edilmiştir helal süt emmiş, mümin ve mümine desinatörlerce) başını bir çene altından, bir de başın tamamını çevirecek şekilde örtmesidir.

“dostum” adorno demiş ki:”sadece kendini anlamayan düşünceler doğrudur.”

türban “cenereyşın” in, tahammül sosayti out!ok busty “törki” karakuşi!

NEM YOK Kİ!

| 10 August 2007 09:34

Peygambersiz hayat ambersiz ölümdüYatırlarda saklambaç oynayan filler sökülürdü- öf bea! ne kafiye la bu!Ümit seker nemli bir duada ölümü öperkenbir süstür ustura Allahı ararkenhaymana ovasında- nası ama yani!Hatta kalın sayın ölümlüler!Hattâ hoş ve esir kalın sefil fareler!- miki mouse nerde len?cılk dilimizdenDebdebeli bir sabahı çıkartıyorum- ne diyon baba sen yaa!Közlenmiş yalnızlıkların hatırına içinÜtüsüz bir pantolon gibiyim esasen, iplemeyin!”Nen var” diye soramadığım hayata kayıyorumhafifçe…ne oldu, bi durum mu var efendi “niçe”!