Geceyarısı Ekspresi
Yönetmen : Alan ParkerOyuncular : Brad Davis, Irene Miracle, Bo Hopkins, Paolo Bonacelli, Paul L. Smith-Özet-
Film Billy Hayes‘in uyuşturucu madde kaçırırken havaalanınında yakalanmasıyla başlıyor. Mahkeme sadece taşıma suçundan yargılayıp 4 sene hapis cezası veriyor. Daha sonra bu hapis cezası 4 sene sonunda, çıkmasına 53 gün kala 30 yıla çevriliyor. Billy’de bunun üzerine ağzına geleni söyleyip hapse geri dönüyor. Daha sonra çaycının üzerinde uyuşturucu buluyorlar. Çaycı suçu Billy’nin arkadaşına atıyor. Bunun üzerine Billy galeyana gelip çaycının dilini ısırarak koparıyor. Billy’yi delilerin tutulduğu ayrı bir bölüme alıyorlar. Daha sonra Billy’nin kız arkadaşı Billy’e fotoğraf albümü içinde saklı bir miktar para getiriyor. Billy bunu rüşvet olarak kaçmak için kullanıyor. Gardiyan parayı alıyor fakat kaçmasına izin vermiyor. Bir odaya götürüp dövmeye başlıyor. İtişme sonucu gardiyanın kafasına askılık girip ölüyor. Billy de hapishaneden kaçıyor.

Konu olarak aslında klişe gibi dursa da anlatım tekniği olarak çok etkileyici bir film. Olayları dramatize etme biçimi çok başarılı. Adama gerçekten acıyorsunuz. Ben filmi çok başarılı buldum. Peki bu kadar güzel bir filmde ki yanlışlıklar neler?- Birincisi başta gerçek bir hikayeye dayalı demesi fakat kitabı okuduktan sonra filmin %80’inin kurgu olduğunun anlaşılması.- Filmin en başındaki Kıbrıs kuşatmasıyla ilgili diyalog (henüz film başlamadan geçen)- Türkçe konuşulması gereken bazı yerlerin Maltaca konuşulması- Çoğu yerdeki Türkçe konuşmaların anlaşılmaz olması- Mahkum olan Türklerin canavar gibi gösterilmesi- Hapishanede mahkumlar birbirini arkadan bıçaklayıp kaçıyorlar. Bunun adı da Türk intikamıymış.- Meşhur mahkeme sahnesinin tamamı (muhtemelen yapımcıların özel isteği gibi geldi bana)- Deli koğuşunun zombi mahzeni gibi olması- Kaçma sahnesinin çok basit olmasıGenel değerlendirme
Filmi Türk düşmanı bir film olarak değerlendirmek mümkün. Özellikle heryerde (tuvalette dahil) Türk bayrağı ve Atatük resimlerinin koyularak burasının Türkiye olduğunun iyice göze sokulması, Billy’nin babasının gardiyana küfür etme sahnesi, mahkeme sahnesi, çaycı ve gardiyanın insan olduklarında dahi şüphe duyulması Türkler’in imajını bir anda dibe vuruyor. Akıl sahibi bir insan bu insanlara bakıp bütün bir millet hakkında önyargıda bulunmaz fakat dünyada akıl sahibi insan azlığında dolayı filmin Türkiye ve Türk insanı tanımına verdiği zarar tartışılmaz. Örneğin biz Tango ve Cash’i izleyip bu Amerikalılar da çok barbarmış diyor muyuz?Peki filmi beğendim mi? Filmi film olarak çok beğendim gerçekten. Türkiye ilgili olmasaydı çoğu kişi de beğenirdi muhtemelen. Bu yüzden herkesin bu filmi bir yerden edinip izlemesi gerekir?