bildirgec.org

kacis hakkında tüm yazılar

Anthony Zimmer (2005)

alploganer | 21 December 2010 09:51

Hazır Turist de vizyona girmişken Anthony Zimmer‘ı hatırlamanın tam zamanı diye düşünüyorum. 2005 yapımı bir Fransız filmi Anthony Zimmer. Başrollerinde Sophie Marceau ve Yvan Attal’ı bulunduran film, suç ve romantik türün eğlenceli bir harmanı adeta.

Konusuna gelirsek; Anthony Zimmer, uyuşturucu kaçakçılığı, kara para aklama gibi birçok suçtan aranan bir suçludur. Karısı Chiara’nın (Sophie Marceau) da yardımıyla uzun süredir saklanmaktadır Zimmer. Bir gün Chiara bir mektup alır. Mektuba göre kocasına benzer birini bulup, bulduğu kişiyi polislere kocasıymış gibi göstermesi istenmektedir. Bir anlamda estetik ameliyat olan kocasının tanınmamasından faydalanıp bütün bu olaylardan sıyrılmasını sağlayacaktır. Chiara da kendisine kurban olarak trende gördüğü François Taillandier’ı (Yvan Attal) seçer. François farkında olmadan büyük bir belaya bulaşmıştır artık. Ve başına gelen bu olayları tatlı bir tesadüften ibaret görmektedir.

Geceyi izlerken..

pillibebekkuyuda | 19 August 2010 09:12

Gece, karanlık..
Onları perdenin arkasından izliyorum..Yalnızım.
Bahçe sınırlarının başladığı yerde birşeyler (drag)çekiyorlar..Tam olarak göremiyorum, of çekiyorum.
Daha iyi görebilmek için evin kamerasını açma düğmesine dokunuyorum sessizce..İçlerinde gibiyim, sürekli konuşuyorlar, pis kelimelerle, görüntü yok ama.. Kapşonlu birşey giyip gizlice otursam yanlarına, ”bu kim” diye sormazlar bile..Ne macera olur, ama nerede bende o yürek..Yüreksizliğimi bile bile, bu kurduğum anlık hayal gülmeme sebep oluyor..Sesimi duymasınlar diye burnumu sıkıyorum..

Biri bahçe kapısı zorladı gibi geliyor..
Anında değişiyor, ciddileşiyorum..
Hatta korkuyorum.Polisi arıyorum, evime çok yakın bir yerde birilerinin aşırı gürültü yaptığını söylüyorum..5 dakika sonra derinden motorsiklet sesleri duyuyorum, 2 metre boyunda dev polisleri görüyorum..Bir hareketlenme oluyor. Bazılarını kıskıvrak yakalıyorlar, dehşetle izliyorum, film gibi..İyi bir iş yaptığımı düşünüyorum, kıs kıs gülüyorum yine..

Regüle Edilmiş Hayatlar

admin | 29 January 2010 14:33

Çıkmaz sokakların suskunluğunda, bir adım ötesinde; bir nefes daha…

Hep orada olduğunu bildiğin ama bir adım atamadığın. Atamadıkça kendinden uzaklaştığın, uzaklaştıkça ona daha çok yakınlaştığın, ona yakınlaştıkça dokunmak istediğin, tam dokunacakken uzanan eline sıkıca tuttuğun anlar, ızdıraplar… Kendinden uzaklaşman ona yakınlaşmanı çözümlemiyor ki, çözüm yollarını bildiğin halde bulamadığın/ yontamadığın yolculuklara gebe kalıyor.

Regüle edilmiş hayatlar, modifiye olmuş enkarnelere çevrimlenmeden bir önce; durduğun yaşam anlarında, öpüyorum dudaklarından.

KAÇIŞ

mavilikler | 26 December 2009 13:17

Kadın yürüyor. Dalgın mı dalgın… Sanki birsüreliğine yitirmiş belleğini. Herşeyin anlamını unutmuş. Bilinmezlerle dolu bir dünyanın ortasında yapayalnız… Yürüyor durmaksızın.Önüne rastlayan banka bırakıyor kendini. Hafızasına yeniden kavuşmak istercesine bakınıyor çevresine. Korktuğu kadar yabancı gelmiyor neyse ki gördükleri. Her gün içinden geçtiği park, evinin balkonuymuşçasına tanıdık… O zaman anlıyor işte, hissettiği yabancılığın çevresinden kaynaklanmadığını. Hayır, hayır… Mesele yabancılık da değil. Tanıdık olan yüzlerce şey arasındaki belli birşeyden ‘kaçış’…’Neden kaçıyorum ben?’ diyor, bu sefer gerçekten yabancı birşeyle karşıkarşıyaymışçasına. Soruyu sorduğu parçası, gerçekten de yabancı.. ‘Ne zaman tanıdık oldu ki zaten?!’ diye geçiriyor içinden. ‘Her zaman bir yabancıyla içiçe değil miyim ben?’Şimdi de bu yüzden bu kadar yorgun… Yığılırcasına bırakmış kendini bankın kucağına. Kendinden çok bir tahta yığınına emanet etmiş bedenini. Çünkü ne zaman varlığını duysa içindeki yabancının, kaçmak zorunda…

Ne zaman başladığını bilemediği bir sohbetin ortasında buluveriyor kendini bir süre sonra. Kız hangi ara yaklaştı yanına, bankın köşesine ilişti, hatırlamıyor. Öylesine söylenen biriki söz… Bir bankı paylaşıyor olmanın zorunlu kıldığı iletişime bir parça sıcaklık katma çabası…

SİYAH’A ÇALAN KAÇIŞ

maltoferfol | 21 October 2009 10:47

Karanlık dik yokuşlardan kaçan adımlarım…
Parkeler üzerinde ağır , bir o kadar koşar adım kaçışlarım…
Tenim ıslak, ter kokusu tiksintisinde…
Gece gibi karanlık bakışlarım, kör seslere…
Sağır kulak, iz bırakan görüntülere…
Dolaşmış, dolanmış etek uçlarıma duygular…
Kaçma zamanı gece gibi…
İzsiz,
Bizsiz,
Yokuz hiç olmadık dar sokaklarda yaşamadık…
Yaşatmadık yalanla ağırlaşan koşar adımları…
Siyah gecede hiç biz olmadık…

hayat böceği 3 -kadın

taha3045 | 10 July 2009 15:18

Tanıştıgı bildigimiz kurt misali erkeklerle neden yatıyordu, bunun cevabını kendi de bilmiyordu, para için olsa zaten para veren olsa o almazdı, sevdiği olsa o da yok, zevk almak hiç tatmadıgı bir duygu öyleyse neden hem karşısına çıkan ve koynuna girdigi bu adamlar öyle kadınsız kalmış kişiler de değildi , yatacak yer sorunu olmasına ragmen yattıgı kişiler hemen bu henüz ergenlik çağından yeni çıkmış küçük kadını sepetliyorlardı.

Şöyle adam gibi sofraya oturmayalı, deliksiz uyumayalı, uzun uzun banyo yapmayalı ne kadar olmuştu kimbilir, ama yine de asla al sana özgürlük burada onun bunun oyuncağı oldun demedi kendine, kendine bile hesap vermeyecekti çünkü.

hayat böceği 2 –büyümek

taha3045 | 10 July 2009 11:15

Evden kaçmaları ile yakalanmaları toplan 15 saat kadar sürdü, onüç yaşlarında iki kız onlardan bir yaş ufak bir velet, gidecek yer olmadan, parasız,plansız, eşyasız nereye gidebilirlerdi. Akşama kadar sahilde beton blokların arasında dolaşmış Reha evine dönğnce onun tavsiyesiyle akşam olunca Reha’nın kendilerinden on yaş kadar büyük bekar akrabalarından birinin dükkanına sığınmışlardı. Yarına yada sonrasına ait hiçbir plan yada programları yoktu sadece uyumak istiyorlardı ve çok açtılar.

Teyzenin emanet çocuk korkusu ve Reha’hı sıkıştırmalarıyla gece yarısı polis baskını yapıldı dükkana, çişim var demeye utanan hayat böceğinin altına yapışının kokuları arasında aç bilaç tutuldu karakolun yolu, kızlar bekleme odasına büyük abiler dayaga alındı, dahası iki kız bekaret muayenesine bile yollandı.

bugün banyo yaptım

taha3045 | 14 March 2009 17:10

Kendimi dinledim bugün, sabah kalktım çok sıcak suyla banyo yaptım, evet bu kez banyo yaptım, duş almadım. Sevmediği kadının koynundan, biten şevhetin pis pis kokusu sinmiş, spermleri bazen oraya buraya yapışıp kurumuş, saçı başı dagınık her erkeğin , bulunduğu ortamı bir kaç saat evvel saray gibi gördükten sonra, sabah fare deliği olarak düşündüğü ve oradan kaçmadan önce , suyun sıcaklıgına, banyonun temizligine, şampuanın markasına, havlunun rengine bakmadan acele acele aldığı duşlardan değil.,tamamen kendimi uzun uzun dinlenerek yıkadıgım, köpüklendiğim bir banyo yaptım, yıkanırken ıslık çaldım,şarkı söyledim , kese bile yaptım.

The Great Escape – Büyük Kaçış

Redingot | 02 January 2009 16:42

The Great Escape - Büyük Kaçış (1963)
The Great Escape – Büyük Kaçış (1963)

Stalag Luft III, 2. Dünya Savaşı döneminde Alman Hava Kuvvetleri’ne verilmiş bir savaş tutsakları kampıydı. Bu kampın en önemli özelliği firar etmeye çalışmış kişilerden oluşuyor olması ve firarı önlemek için yüksek güvenlikli olmasıydı. Kaçmaları önlemek amacıyla kampın yapıldığı yer bile tünel kazmaya elverişsiz zemine sahip Polonya yakınlarında bir yerdi.

Fakat, iki mahkum için bu zemin çok iyi biliniyordu ve kaçış vuku buluyordu. Kaçış Gestapo (Geheime Staatspolizei – Secret State Police) ajanlarının avı olmak demekti ve Gestapo tarafından Hitler‘in doğrudan emri üzerine 50 kaçak yakalanıp öldürülmüştü.

İşte böyle tarihsel bir olay, hapishanede yer alan fakat toplu kaçışa katılmamış biri, Paul Brickhill, tarafından kaydedilmiş, “The Great Escape” kitabında yer bulmuş.