bildirgec.org

alan parker hakkında tüm yazılar

Shoot the Moon (1982)

elizabethtaylor | 04 September 2011 13:12

Evita, Midnight Express gibi filmlerin yönetmenliğini yapmış olan İngiliz yönetmen Alan Parker‘in çektiği drama filmi “Shoot the Moon“, 1982 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Bo Goldman’ın yazdığı film, En İyi Erkek Oyuncu BAFTA’sına, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Kadın Oyuncu dallarında Altın Küre’ye aday gösterilirken Cannes Film Festivali’nde de Altın Palmiye için yarıştı. İngiliz aktör Albert Finney ile genellikle Woody Allen filmlerinde rol alan Diane Keaton başrollerini paylaştıkları yapımda Amerikan aktris Karen Allen, Viveka Davis, Peter Weller, Tine Yothers ve Tracey Gold gibi isimler de rol alıyor. 12 Milyon Dolar ile çekilen film, Türkçe’ye ‘Erişilmez Duygular’ adıyla geçti.

The Life of David Gale (2003)

queennothing | 05 April 2011 10:21

İki defa Oscar’a aday gösterilen yönetmen Alan Parker‘in yönetmenliğini üstlendiği sinema filmi “The Life of David Gale“, 2003 senesinde vizyona girdi. Senaryosunu Charles Randolph’un yazdığı yapım, 50 Milyon Dolar gibi devasa bir bütçeyle Amerika ve İspanya’da çekildi. Filmde iki Oscar sahibi aktör Kevin Spacey, İngiliz aktris Kate Winslet, üç defa Oscar’a aday gösterilen aktris Laura Linney, Gabriel Mann, Rhona Mitra, Matt Craven, Leon Rippy ve Jim Beaver gibi isimler rol alıyor.

Bir üniversitede profesör olan David Gale, saygın ve güvenilir bir adamdır. Bütün dünya ülkelerinde idam cezasının yasaklanması gerektiğini savunan Gale, kaderin cilvesi, tecavüz suçuyla hapse atılır ve idam cezasına çarptırılır. Suç, masumiyet, ölüm ve yaşam olgularını inceleyen film, David Gale’nin yaşamı üzerinden etkileyici bir yaşam dersi veriyor.

Angela’nın Külleri

hag | 14 April 2009 15:52

Angela’nın Külleri (Angela’s Ashes)
Yönetmen : Alan Parker
Senaryo : Frank McCourt, Laura Jones
Oyuncular : Emily Watson, Robert Carlyle, Joe Breen, Ciaran Owens, Michael LeggeYapım Yılı : 1999
Konu:
Avrupa’dan daha iyi bir yaşam için Amerika’ya göç yıllarında bunun tam tersini yapan Angela ve ailesi 1935 yılında İrlanda’ya geri dönerler. Amerika’da 7 aylık kızının ölümü Angela’yı bunalıma sokmuştur. Angela dört çocuğu ve alkolik kocası Malachy’le İrlanda’da sefalet dolu bir hayatla karşılaşır. Malachy sorumsuz, bir işte tutunamayan, alkolik bir babadır. İrlanda’ya yerlaşen aile bir süre sonra bir çocuklarını daha toprağa verirler. Malachy çalışmak için İngiltere’ye gider ve bir daha geri dönmez. Angela ve ailesi için şartlar daha ağır ve zorlaşmıştır. Film, Angela’nın oğlu Frank’in Amerika’ya dönmesiyle bitiyor. Kitapta ise olayların devamını okuyabilirsiniz. Film çok sürükleyici ve duygu yüklü bir eser. Seyretmediyseniz izlemeniz tavsiye edilir.

Angela’nın Külleri Frank McCourt’un kendi hayatını anlatan aynı isimli kitabından beyazperdeye aktarılmıştır. Frank McCourt kitabıyla Pulitzer Ödülü, Ulusal Kitap Kritikleri Çevresi Ödülü, Los Angeles Times Kitap Ödülünü kazanmış ve birçok ülkede yayınlanmıştır.

Birdy

hag | 10 April 2009 19:02

BİRDY
Yönetmen : Alan Parker
William Wharton’ın Romanından senaryo edilmiş.
Oyuncular : Matthew Modine, Nicholas Cage, John Harkins,Sandy Baron
Yapım yılı : 1984
Konu : film, Viyatnam savaşından dönen biri fiziksel, biri ruhsal yaralar gören iki arkadaşın, lise yıllarından başkayan dostluklarını işliyor. Birdy’nin Kuşlara olan ilgisi ve kendini bir kuşun yerine koyup gerçek hayattan soyutlanması çok başarılı bir şekilde sunuluyor.
Bir TV kanalı filmi yayınlamadan önce konu olarak ‘Viyetnam Savaşında dönen iki arkadaşın kuşlara olan saplantılarını anlatılıyor’ gibi saçma bir yorum yazmıştı. Bunu yazmak için filmi amudakalkıp seyretmiş olmak lazım. Film 1985’te Cannes’da Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. TRT’nin sansür kurulu zamanında filmdeki ‘gizli eşcinsel’ temaları deşifre ettiği nedeniyle filmi yayınlamamıştı. Sonraki yıllarda ise yine ilk kez TRT’de bu film yayınlanmıştır.
William Wharton yazdıkları ile modern klasikler arasında kabul edilen Wharton’ın 1979 tarihli Birdy’si Amerikan Kitap Ödülü’ne layık görüldü.Aktörleri Matthew Modine ve Nicholas Cage’i yıldızlaştıran bir filme dönüştürdü.

Evita (1996)

queennothing | 08 March 2009 11:45

Eva Perón, fakir bir ailenin beşinci ve son çocuğudur. Genç yaşlarında henüz hiç bir sorumluluk almamışken bir bavulla evden ayrılan küçük Eva, ‘aktris’ olmak istiyordu.

Eva Peron
Eva Peron

Cesur bir kız olan Eva, aslında sadece ‘ünlü‘ olmak istiyordu ve bu isteği öyle ateşliydi ki, hayatını kurtarmasını ümit ettiği şeyler, hayatını mahvetmek için saldırdığında, kazanmak için her yolu deneyecekti.

Geceyarısı Ekspresi

emrextreme | 04 October 2008 09:37

Geceyarısı Ekspresi

Yönetmen : Alan Parker

Oyuncular : Brad Davis, Irene Miracle, Bo Hopkins, Paolo Bonacelli, Paul L. Smith

-Özet-

Film Billy Hayes‘in uyuşturucu madde kaçırırken havaalanınında yakalanmasıyla başlıyor. Mahkeme sadece taşıma suçundan yargılayıp 4 sene hapis cezası veriyor. Daha sonra bu hapis cezası 4 sene sonunda, çıkmasına 53 gün kala 30 yıla çevriliyor. Billy’de bunun üzerine ağzına geleni söyleyip hapse geri dönüyor. Daha sonra çaycının üzerinde uyuşturucu buluyorlar. Çaycı suçu Billy’nin arkadaşına atıyor. Bunun üzerine Billy galeyana gelip çaycının dilini ısırarak koparıyor. Billy’yi delilerin tutulduğu ayrı bir bölüme alıyorlar. Daha sonra Billy’nin kız arkadaşı Billy’e fotoğraf albümü içinde saklı bir miktar para getiriyor. Billy bunu rüşvet olarak kaçmak için kullanıyor. Gardiyan parayı alıyor fakat kaçmasına izin vermiyor. Bir odaya götürüp dövmeye başlıyor. İtişme sonucu gardiyanın kafasına askılık girip ölüyor. Billy de hapishaneden kaçıyor.

Konu olarak aslında klişe gibi dursa da anlatım tekniği olarak çok etkileyici bir film. Olayları dramatize etme biçimi çok başarılı. Adama gerçekten acıyorsunuz. Ben filmi çok başarılı buldum. Peki bu kadar güzel bir filmde ki yanlışlıklar neler?

– Birincisi başta gerçek bir hikayeye dayalı demesi fakat kitabı okuduktan sonra filmin %80’inin kurgu olduğunun anlaşılması.
– Filmin en başındaki Kıbrıs kuşatmasıyla ilgili diyalog (henüz film başlamadan geçen)
– Türkçe konuşulması gereken bazı yerlerin Maltaca konuşulması
– Çoğu yerdeki Türkçe konuşmaların anlaşılmaz olması
– Mahkum olan Türklerin canavar gibi gösterilmesi
– Hapishanede mahkumlar birbirini arkadan bıçaklayıp kaçıyorlar. Bunun adı da Türk intikamıymış.
– Meşhur mahkeme sahnesinin tamamı (muhtemelen yapımcıların özel isteği gibi geldi bana)
– Deli koğuşunun zombi mahzeni gibi olması
– Kaçma sahnesinin çok basit olması

Pink Floyd The Wall

kadirgunay | 14 April 2008 12:28

The Wall Afiş
The Wall Afiş

Pink Floyd‘ un 1979 yılında yayınladığı albüm ile aynı adı taşıyan film 1982 yılında Alan Parker tarafından çekildi. Alan Parker’ ı Gece Yarısı Ekspresi filminden hatırlayabilirsiniz (Midnight Express). Animasyonları ve sevilen müzikleri ile sinema dünyasında kült bir film olarak yerini alan The Wallfilmi çok fazla konuşma içermeyen daha çok görsel ve işitsel olarak yani müzikler ile izleyiciye anlatım yapan bir filmdir.

Başrolde Bob Geldof vardır. Film Roger Waters‘ ın kariyerinde sayısız olarak imza attığı eserlerden birisidir. Bu film hakkında çok şey yazmak istiyorum ama inanın tüm sözler düğümleniyor diyebilirim. Kısaca bahsedersek rock yıldızı olan Pink’ in çocukluk ve gençlik çağındaki sorunlarına, mutsuzluğuna, özlemlerine ışık tutarak başlıyor film. Hayatın anlamı ve isteklerini görsel efektler ile sorgulayan film aynı zamanda şatafatlı hayatın da içine dalarak hayattan alamadığımız zevkleri farklı şekilde dile getirmesiyle büyülüyor izleyiciyi.