flugtag
uçmak; geleceği bilemeyiz ama şimdiki ve geçmiş zamandaki insanların en büyük hayallerinden biridir. bu uçma sevdasının altında “kuşlar kadar özgür olmak” kavramının yattığını söylemek yanlış olmaz sanırım.uçma tarihine kısaca 1 göz atalım:-1480’li yıllar: Leonardo da Vinci‘nin insanlı uçma çalışmaları,-1850’li yıllar: George Cayley‘in ilk planörü,-1900’lü yıllar: Wright kardeşler in ilk uçuşu,-en son gelişme ise roket çanta.bu giriş bilgisinden sonra esas konumuz olan flugtaga geçebiliriz.yıllardan 1991, red bull‘un sahibi Dietrich Mateschitz‘in aklına parlak 1 fikir geliyor. diyor ki “denizin kenarında bir rampa kuralım, insanlar kendi elleriyle hazırladıkları uçakları o rampadan salsınlar ve bakalım ne kadar uzun süre denize çakılmadan havada kalacaklar”. o gün bugündür flugtag hemen hemen her ülkeye uğruyor ve günümüze kadar ulaşıyor.flugtag’in rekoru şimdilik 2000 yılında avusturya flugtag’da gerçekleştirilen 195 feetlik uçuştur.yarışmanın özellikleri şu şekilde.”flugtag hemen hemen her ülkeye uğradı da bizim başımız kel mi,” diye soranlar olabilir. işte onlara cevap: flugtag yakın zamanda türkiye’de de gerçekleştirilecek. gerçi şu dakikadan sonra bu seneki yarışmaya katılamazsınız çünkü başvuru tarihi maalesef 14 Mart 2008’da sona erdi. “olsun izlemek bile bir şeydir. bakarsın seneye katılırım,” diyenleri, 25 mayıs pazar günü caddebostan sahilinde düzenlenecek yarışmaya alalım.”valla görmeyi çok isterdim ama istanbul’a hiç yolum düşmüyor,” da diyebilirsiniz. o zaman şu oyunu oynayabilirsiniz.not: bu kadar seçeneğin arasında hala mızmızlanıyorsanız, sizi kendi ellerimle yaptığım kağıt uçakla denize itecek ve en kısa flugtag uçuşunu gerçekleştirmenize ön ayak olacağımdır.
yorumlar
fevkalâde eylenceli bi aktivite
Sanırım uçma tarihine eklemeyi unuttuğunuz bir isim var; Hezarfen Ahmet Çelebi
genaro flores benden önce davranmışsınız. hani ya da bunu hezarfeni?
bilinçli olarak unuttum hazerfan’ı. bakayım dedim, insanlar tarihimizi yeterince iyi biliyorlar mı?şimdilik iyi gidiyor, hadi bakalım 🙂
hazerfen efendimizi bilinçli olarak unuttuğunu dün rüyamda görmüştüm
sallamanın da bu kadarı kopist.emin ol “dün gece rüyamda 1 elim şarapova’da, 1 elim şakira’da yat turuna çıktığımı gördüm” desen daha inandırıcı olurdu.
buna inanmayacağını da görmüştüm rüyamda ama söylemedim etkilememek için seni
neden beni etkilemekten korkuyorsun ki bu kadar?
”25 mayıs pazar günü caddebostan sahilinde düzenlenecek yarışmaya alalım.”Buradaki gösteriler muhteşem oluyor..Bir köşede ambulans bekletiliyor..Bazı firmalar halka ücretsiz yiyecek içecek dağıtıyor..Güvenlik şirketleri geliyor..Katılalım tabii, Teşekkürler Akk..:)
“çok yaşa akk”, bayılıyorum bu akk kısaltmasına :Dtürkiye’de ilk kez düzenlenecek bebekunduz, sen hakkında bu kadar çok şey bildiğine göre başka 1 ülkedekini izledin sanırım.seni şanslı sıpacık 🙂
Allah iyiliğini versin güldürdün beni :), orada özellikle Caddebostanda, bahara doğru Petrol Ofisi nin düzenleği sürat motor u yarışları oluyor..Hepsini izliyorum, organizasyon mükemmel Kolacım..Bu arada , minik kardeşine söylediğin ”sıpacık” kelimesi çok hoşuma gitti.Ben den de ona, bu şarkıyı dinletmeni istiyorum..
çocuk gelişimi açısından şarkıyı önce ben dinleyeyim dedim, başlarda her şey çok iyi gidiyordu, “nina kakamiya” nakaratında kalkıp göbek bile attım, ama ne zamanki sarışın hatun bluzunu kaldırarak göbeğini gösterdi, aman dedim güya çocuk şarkısı olacak. işte o zaman “nina kakamiya” nakaratı beynime 1 balyoz gibi indi :Dyok mu elinde şöyle çiçekli böcekli, arı vız vız vız modunda 1 şarkı?
kolacım en küçük kardeşim 26 yaşında, ben de sonradan farkettim, ama Teletabi ler hakkındaki düşünceni merak ettim, onlara da takılıyorum arada..
teletabiler hakkındaki “cinsiyetsizliği pekiştirdiği” tarzındaki olumsuz eleştirilere katılmıyorum şahsen. çocuk zaten çevresinde kadını ve erkeği fazlasıyla görüyor, onların ayırt edici özelliklerini keşfediyor. şimdi kalkıp da teletabilere “ya bunların kadın mı erkek mi olduğu belli değil, çok zararlı” demek aklı fikri cinsellikte olan insanlara mahsus 1 şeydir.he bu demek değil ki teletabi %100 mükemmel 1 çocuk proğramı. onun da eksiklikleri var. mesela her şeyin çok mükemmel olarak gösterilmesi. yahu 1 yerde her şey mi bu kadar düzenli, sevimli, mükemmel olur? çocuk gerçek hayatta yaşamak istemez eğer teletabileyle fazla haşır neşir olursa.
Anlıyorum, kısmen gerçekdışı buluyorsun yani..O zaman tercih edilesi ne var bu durumda, şiddet içerenlerin dışında, çocuk yetiştirmek çok önemli bir konu..Uçmak dedin de, Superman i taklit ettiğimi hatırlarım..:)
senin çocukluk anıların zaten direkt “en çılgın çocukluk anıları ansiklopedisi” olmaya aday börtü böceğim.
🙂 Haklısın..O zaman, bir ara dut u, arı nın elinden nasıl aldığımı, anlatayım..
“dutu arının elinden almak”. 1 ateş böceği olduğunu düşünmeye başladım pulluböcek :S
İyisi mi, Uçmak konusunu dağıtmaya başlamadan, Clicia nın da dediğini yapıp çocuk kitabı yazmaya başlamalıyım en kısa zamanda, Nico nun yaptığı gibi..Böyle araya sıkıştırmak olmuyor anıları..:)
imza gününde yalnız bırakmayız seni. hatta diyorum ki kitap çıktığında 1 gala düzenleyelim. kıyafet balosu temalı bir gala olsun. herkes nickine uygun şekilde giyinsin filan. ayy ayy çok heyecanlandım. eve gider gitmez cemil ipekçiyi arayıp kendime şık 1 kola kostümü diktircem.
Bayıldım bu yaratıcı fikrine, ben de bardak olurum o zaman, yan yana dolaşırız…
senin de yaratıcılıkta benden geri kalın yok hani :)bu arada ben ciddi ciddi gitmeyi düşünüyorum flugtag’ı izlemeye.
Hezarfen Ahmet Celebi ile ilgili bilgiler sadece Evliya Çelebi’nn Seyahatnamesine dayanıyor.Böylesi bir olay sadece bir kaynakta yer almaz diye düşünüyorum.
güzel bir deneyim…
Bilgi için teşekkürlerafrican mangoafrika mangosuafrika mangoafrikan mangoafrika mangosu hapı
teşekkürlerelektronik sigaraelektronik sigara fiyatelektronik sigara ego-t
bilgi için teşekkürler.ikinci el eşya ankaraikinci el eşya alanlarikinci el eşya2. el eşya alanlar2. el eşya
Bilgi için teşekkürlermatbaakatalogkatalog tasarımkartvizitpromosyon ürünleri
Bilgi için teşekkürlererkek çantaspor çantaspor çantalarıçanta markalarıbayan çanta modelleri