çok mükemmel bir proje merakla bekliyorum doğrusu, umarım aranılan sponsor bulunur!can dündar’ın eşi DTP Diyarbakır Belediye Başkanlığı’nın halkla ilişkilerini yürütmektedir. Bundan sonraki Said-i Nursi belgeselini de çok merak ettim şimdi!bize bu tür liderlerin ön isimleriyle insani yönlerini gözlerimize sokmaları gerçekten demokratikleşme sürecinde çok yararlı olacaktır.ön isimleriyle bize sunulan, bütün insani yönleriyle göreceğimiz bu liderler kadınlara yazdıkları mektuplarıyla hepimiz hayatlarının en olmadık yerlerine girmemizi sağlıyor!bu arada bu belgeselde gülen abimizin kadınlara nasıl yaklaşamadığı anlatılacak mı?hangi cinse ilgi duyduğu gibi insani konuların önümüze serilmesini talep ediyorum…
taa! yıllar önce söylemişti said nursi nin belgeselini hazırlıyacağım diye. bu sefer de mustafa’da ki gibi hata yapmasada bilenlere danışsa.mesela said’i öğrenmek istiyorsa bana uğramalı, çayımı içmeli, ona saçda gözleme de yaparım. hatta kendi mantarlarımla mayaladığım yoğurdumdan da bir bardak ikram ederim, sonra cigaraları yakar, said’den bahsederiz…fethullah gülen’e gelince o çok çetrefilli yavf. bir ara izlerini takip ettim ama hep tekdüze, hep sabır, hep kulluk, bir yere kadar…
Can Dündar artık bir gazeteci değil, bir işadamı.Nevi şahsima göre. Yanii Fethullah Gülen cemaatine göz kırpıyor, kendini buraya entegre ederek oradan rant toplayacak.NE şiş Yansin NE kebappp!!!gelsin paralar…Merak ediyorum Said Nursinin tüm gercegini anlamayi popo kismi yiyecekmi??lol!
fettullah gülen rüyasında Peygamber efendimizi görür ve ona her evlenme der. İşin ilginç yanı ise Peygamber efendimiz evlenip çoğalın demiştir. Neyse işte garip birşey…
Tanıyıp tanımamak mesele değil, saygı kuralları gereği insanlara böyle hitap etmek doğru değil. Daha beterlerini de gördüm gerçi burada. Birileri “Feto” gibi saygısızca kelimeler kullanmış. Bu kişilerin kendi tapınırcasına yücelttiği isimlere karşı bu gibi aşağılama ifadeleri kullanıldığında nasıl bir duyguya kapılıyorlar? Ki buna rağmen bu ülkede (sevmeseniz bile) milyonlarca insanın büyük saygı duyduğu bir kişiye karşı saygısızca üslubu kendimize hak görüyoruz?
Türk milletinin inançlarını kullanarak zengin olmuş bir imama, son derece saygılı bir davranış bence..Cennetten dayalı döşeli bir daire istiyorum, elinde kalmış mıdır acaba..
yok yok o beni ima ediyor heralde.”sümüklü yeşilimsitrak fettoş” cümlesini genelde ben kullanırım.olum altı üstü eğitim sisteminin açıklarından yararlanarak köşeyi dönen ilkokul mezunu bir amca kendisi.ha bi de kainat imamı( müridlerinin beyanına atfen)
Bu ifadenizle öncelikle hukuki bir suç işliyorsunuz. Fakat daha da önemlisi kul hakkı ihlali yapıyorsunuz? “Türk milletinin inançlarını kullanarak zengin olmak” nasıl bir kanıta dayalı bir isnattır? Bu kişi, sadece kendi kitap ve kasetlerinin satışlarından gelen parayı kendine ayırsa, en azından Harry Potter yazarı J.K. Rowling’den daha zengin bir kişi olabilirdi. O ve ona güvenip dünyanın dört biryanına dağılan insanlar lüks bir yaşam içinde mi yaşıyor sanıyorsunuz? Fethullah Gülen de kendi kitaplarından elde edilen gelirlerini bu eğitim hizmetlerine yatırıyor, (baki bir yatırıma, uhrevi bir yatırıma yatırım yapıyorlar) etrafında onun etkisi ile dünyanın dörtbiryanında okul açan iş adamları da kazançlarını diğer zenginler gibi lükse değil, eğitime harcıyorlar. “Türk milletinin inançlarını kullanarak zengin olmuş” gibi bir ifade, yaptığı fedakarlıklara karşı hem kul hakkına girme ibaresi oldu, hem de hukuki olarak saldırıda bulunmuş oluyorsunuz. Hukuken bunu her yapana karşı cevap vermiyor olabilirler ama şayet haksızsanız, bir insana iftira atmış olmanın günahını sanırım siz de tahmin edersiniz. Lütfen yargıda bulunmadan önce en azından bu insanların dünyanın herhangi bir yanında açtıkları okulları ziyaret edin. Fethullah Gülen’in kendisi dahi “bizden kuşku duyan her insan, gerekirse adeta bir devlet müfettişiymişçesine bu okulları teftiş edeceğim dediğinde her türlü konuda yardımcı olmamız lazım, şeffaf bir şekilde bizi dipten tepeye incelemelerine izin veriniz” diyor. İsterseniz yargıda bulunmadan önce fahri müfettişlik hakkınızı kullanıp bu okulları ve teşekkülleri inceleyin. Ondan sonra tekrar istediğiniz yargıda bulunun.
aaa doğru ya.hiç bu açıdan düşünmemiştim.bende gidiyim mogadişhuda hazır beton santralı kurayım.oradaki insanlara türk betonunu tanıtayım.bunları yapayım ama para hiç umrumda olmasın.alla alla..neden daha önce aklıma gelmedi acaba ???
Para kazanmak sizin itikatınızda günah mı Sayın Onnupro? Bu insanlar işadamı, elbette dünyanın heryerinde para kazanmalarından daha doğal ne olabilir ki. Hatta bu Ülke ekonomisi için güzel de birşey. Ama daha da güzeli, bu insanlar paralarını lüks ferrarilere, yatlara, kadınlara, metreslere harcamıyorlar, hayır için gelirlerinin büyük kısmını bu eğitim hareketine harcıyorlar. Allah veriyor, (tabi onlar da tevekkül öncesinde işadamlığının gereklerini başarı ile yerine getriyorlar) sonra tekrar Allah rızası için bu paraları hayra harcıyorlar. Allah daha da kazandırsın bu insanlara. Biz başka işadamlarını da tanıyoruz malesef. Bu camiaya finansman destek olan bir işadamının vergi dahi kaçırdığını, kul, millet hakkı yediğini duydunuz mu? Eğer varsa buna kızabilirsiniz. Neden mogadişuda para kazandığına kızmayın. Servet düşmanlığının gereği yok. Yeter ki haram yemesinler, vergi kaçırmasınlar.
Konuyu saygı çerçevesinde noktaladığınız için teşekkürler.Ben de şöyle diyim: İşadamı işadamıdır. Ama işadamının ahlaklısı, vergi kaçırmayanı, devlet ihaleleri ile hormonlu büyümeyeni, karanlık, mafyatik ilişkili olmayanı ve de en önemlisi, toplumda kazandığını, toplumun eğitimine, sanatına, bilimsel çalışmalara ve inanç değerlerine sposorluk gibi, vakıf yardımları gibi şekillerde topluma geri iade edenleri başımızın üstündedir.
bende şöle açıklayayım.işadamı işadamıdır.tek bir amaçları vardır.para kazanmak.bazıları dürüstçe parasını kazanır,vergisini verir.bazıları daha çok para kazanmak için bir sürü yol kullanır.bunlardan bir taneside tarikat kurarak,ağlayarak,sümüklerini akıtarak,insanların dini inançlarını sömürerek para kazanmaktır.ha işadamı olarak kendisine büyük saygı duyarım, sıfırdan buralara gelmek kolay değildir.fakat onun dışında benim için çok ucuz bir yalancıdan başka bişey değildir.vatanını gerçekten seven adamın amerkada ne işi olur zaten ??
Ben yakından tanımasam da gönülden saygı duyan ve bu gruptan pekçok kişiyle tanışıp okullarını gören biri olarak kendimce yorum yapabilirim sayın Pilli Pati. Nurettin Veren benim bildiğim kadarıyla o denli güvendikleri bir kişiymiş ki, bu hayırla oluşturulan bazı kurumlar bu kişi ile birlikte güvendikleri bazı kişilerin üzerine iken Nurettin Veren’in bazı keyfi suistimaller yapıp bunları kendi üstüne geçirme teşebbüslerini farkettiklerinde için rahatsızlık duyulup üstüne yapılan bazı eğitim kurumları sonradan kurulan vakıflar üzerine geçirildiği için bu gruba cephe almış kişiydi. Herşeyden önce bu insan gibi hayır parasını suistimale meyledecek bir kişiyi aralarına aldıkları için hatalı oldukları, insan sarrafı olmadıkları bir gerçekti. Ama daha sonra anlaşıldı ki, bu kişinin daha sonra İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’le olan ilişkisinden sonra bu adamı taa 60’lı yıllarda bu grubun içine bir truva atı olarak soktuklarını çok çok sonradan farkettiler. Dediğim gibi ben sadece kendi duyumlarıma göre yorum yapıyorum. Ama medyada çıkan haberler bu durumu doğruluyordu.
saygı izafidir, senin saygı gösterdiğine başkası saygı göstermek zorunda değildir. eğer illa saygı göster diye üstelersen kat be kat saygısızlıkla geri döner.bakınız; yakın tarihten askeri devrimler, özgürlük üzerindeki yükler.vergi mergi hikayesi de boş, o mevzuya girme. dersaneleri(türkiyedeki) bal gibi vergi kaçırıyor, zarar gösteriyorlar. denetimlerden de her işveren gibi sıyrılıyorlar.cihan sathındaki okul meselesi karışık, bu adam(rind alınmasın, hocaefendi demek istedim) türkiyeyle ilgili derin planları olsa kadrolarını ülkemizde yoğunlaştırırdı. demek ki daha büyük oynuyor. tüm dünyada fikir yatırımı yapıyor elbet ektiğini biçecek, 2010 yılından sonra adını epey duyucaz gibime geliyor. (inşallah benim 2018 projeme ters düşmez.)nurettin veren truva atı yada solucan değildir, cemaatin önde gelen adamıdır, bi zamanlar tabi. hoca ülkemizdeyken bütün büyükbaşları görüşmelerini bu veren tanzim etmiştir. fakat ideaaleri olan bir adamdır. hırslıdır. hoca göçtükten sonra cemaati kendine bırakacağını sanardı gariban. (muhahahahah…) hoca amewrikaya göç edende bu herif tıstımır ortada kaldı, yakınında bunu istemedi. bu da bu duruma içerledi. önce belli bir yatırım için ayrılan bazı paraları iç etti. bu paralarla antalyada yat ve villa falan aldı, bu harcamalardan kazık yediğini de belirtmeliyim çünkü içime oturdu ben daha hesaplı ayarlayabilirdim ona. sonra hocayla görüşmek istedi, ama bu arada ulusalcılarla ittifak etmişti, baktı cemaatten hayır yok napsın. hoca bunla görüşmek istemedi. Puhahaha. iyice dellendi eleman gitti ulusal tv de falan epey cemaatin anti propagandasını yaptı. fakat o söyledikleri çok tutmadı. cemaat çok şeffaftır iç yapılanmalarında, hiyerarşik düzen mükemmeldir, itaat farzdır ve kimse bilmesi gerektiğinden fazlasını bilmez. bu para iç etme meselesini cemaat yargı yoluna götürdü mü emin değilim ama Ahmet hakan bir ara köşesinde yazdı. isteyen bulup okusun efem, bu kadar yazdıktan sonra bir de linkle mi uğraşcam.başka sorusu olan. ama böle önyargı denizinde yüzüp yüzüp de kulaçlarınızla sormayın cevaplamam….not: hocayla ilgili daha detaylı bilgi isteyenler şu herifcağızın kitabına müracaat edebilirler. faruk beyle yakın görüşmem de olmuştur zira kendisini pek sevdim. her ne kadar o da hocayı sevip saymış olsada kitabı okunmaya değerdir. imzalı bekliyorum da henüz ben okumadım. ama söylediğine göre çok derin bir analıiz ve araştırma yapmış. ben onun yalancısıyım…bu arada link eklemiş oldum, hay allah…
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
çok mükemmel bir proje merakla bekliyorum doğrusu, umarım aranılan sponsor bulunur!can dündar’ın eşi DTP Diyarbakır Belediye Başkanlığı’nın halkla ilişkilerini yürütmektedir. Bundan sonraki Said-i Nursi belgeselini de çok merak ettim şimdi!bize bu tür liderlerin ön isimleriyle insani yönlerini gözlerimize sokmaları gerçekten demokratikleşme sürecinde çok yararlı olacaktır.ön isimleriyle bize sunulan, bütün insani yönleriyle göreceğimiz bu liderler kadınlara yazdıkları mektuplarıyla hepimiz hayatlarının en olmadık yerlerine girmemizi sağlıyor!bu arada bu belgeselde gülen abimizin kadınlara nasıl yaklaşamadığı anlatılacak mı?hangi cinse ilgi duyduğu gibi insani konuların önümüze serilmesini talep ediyorum…
taa! yıllar önce söylemişti said nursi nin belgeselini hazırlıyacağım diye. bu sefer de mustafa’da ki gibi hata yapmasada bilenlere danışsa.mesela said’i öğrenmek istiyorsa bana uğramalı, çayımı içmeli, ona saçda gözleme de yaparım. hatta kendi mantarlarımla mayaladığım yoğurdumdan da bir bardak ikram ederim, sonra cigaraları yakar, said’den bahsederiz…fethullah gülen’e gelince o çok çetrefilli yavf. bir ara izlerini takip ettim ama hep tekdüze, hep sabır, hep kulluk, bir yere kadar…
selpak sponsor olabilir, lakin mevzu şahsiyet sümüklerini sevenlerine akıtması ile tanınıyor.
Can Dündar artık bir gazeteci değil, bir işadamı.Nevi şahsima göre. Yanii Fethullah Gülen cemaatine göz kırpıyor, kendini buraya entegre ederek oradan rant toplayacak.NE şiş Yansin NE kebappp!!!gelsin paralar…Merak ediyorum Said Nursinin tüm gercegini anlamayi popo kismi yiyecekmi??lol!
🙂 :)Turkcell buna da sponsor olmazsa artık Zaman’dan da bir tokat yiyebilir.
fettullah gülen rüyasında Peygamber efendimizi görür ve ona her evlenme der. İşin ilginç yanı ise Peygamber efendimiz evlenip çoğalın demiştir. Neyse işte garip birşey…
Bizim romantik tüccar Can ! Said-i Nursi’ye kendi kendine merak salmış demek vah vah!!tahsilati kim yapacak?
“Fethullah” dediğiniz kişi sizin askerlik arkadaşınız herhalde?
Siz, nereden tanıyor sunuz..
Tanıyıp tanımamak mesele değil, saygı kuralları gereği insanlara böyle hitap etmek doğru değil. Daha beterlerini de gördüm gerçi burada. Birileri “Feto” gibi saygısızca kelimeler kullanmış. Bu kişilerin kendi tapınırcasına yücelttiği isimlere karşı bu gibi aşağılama ifadeleri kullanıldığında nasıl bir duyguya kapılıyorlar? Ki buna rağmen bu ülkede (sevmeseniz bile) milyonlarca insanın büyük saygı duyduğu bir kişiye karşı saygısızca üslubu kendimize hak görüyoruz?
Türk milletinin inançlarını kullanarak zengin olmuş bir imama, son derece saygılı bir davranış bence..Cennetten dayalı döşeli bir daire istiyorum, elinde kalmış mıdır acaba..
ben anlamadım şimdi. Fethullah Gülen’e mi tapınıyorlar?
yok yok o beni ima ediyor heralde.”sümüklü yeşilimsitrak fettoş” cümlesini genelde ben kullanırım.olum altı üstü eğitim sisteminin açıklarından yararlanarak köşeyi dönen ilkokul mezunu bir amca kendisi.ha bi de kainat imamı( müridlerinin beyanına atfen)
Bu ifadenizle öncelikle hukuki bir suç işliyorsunuz. Fakat daha da önemlisi kul hakkı ihlali yapıyorsunuz? “Türk milletinin inançlarını kullanarak zengin olmak” nasıl bir kanıta dayalı bir isnattır? Bu kişi, sadece kendi kitap ve kasetlerinin satışlarından gelen parayı kendine ayırsa, en azından Harry Potter yazarı J.K. Rowling’den daha zengin bir kişi olabilirdi. O ve ona güvenip dünyanın dört biryanına dağılan insanlar lüks bir yaşam içinde mi yaşıyor sanıyorsunuz? Fethullah Gülen de kendi kitaplarından elde edilen gelirlerini bu eğitim hizmetlerine yatırıyor, (baki bir yatırıma, uhrevi bir yatırıma yatırım yapıyorlar) etrafında onun etkisi ile dünyanın dörtbiryanında okul açan iş adamları da kazançlarını diğer zenginler gibi lükse değil, eğitime harcıyorlar. “Türk milletinin inançlarını kullanarak zengin olmuş” gibi bir ifade, yaptığı fedakarlıklara karşı hem kul hakkına girme ibaresi oldu, hem de hukuki olarak saldırıda bulunmuş oluyorsunuz. Hukuken bunu her yapana karşı cevap vermiyor olabilirler ama şayet haksızsanız, bir insana iftira atmış olmanın günahını sanırım siz de tahmin edersiniz. Lütfen yargıda bulunmadan önce en azından bu insanların dünyanın herhangi bir yanında açtıkları okulları ziyaret edin. Fethullah Gülen’in kendisi dahi “bizden kuşku duyan her insan, gerekirse adeta bir devlet müfettişiymişçesine bu okulları teftiş edeceğim dediğinde her türlü konuda yardımcı olmamız lazım, şeffaf bir şekilde bizi dipten tepeye incelemelerine izin veriniz” diyor. İsterseniz yargıda bulunmadan önce fahri müfettişlik hakkınızı kullanıp bu okulları ve teşekkülleri inceleyin. Ondan sonra tekrar istediğiniz yargıda bulunun.
aaa doğru ya.hiç bu açıdan düşünmemiştim.bende gidiyim mogadişhuda hazır beton santralı kurayım.oradaki insanlara türk betonunu tanıtayım.bunları yapayım ama para hiç umrumda olmasın.alla alla..neden daha önce aklıma gelmedi acaba ???
Para kazanmak sizin itikatınızda günah mı Sayın Onnupro? Bu insanlar işadamı, elbette dünyanın heryerinde para kazanmalarından daha doğal ne olabilir ki. Hatta bu Ülke ekonomisi için güzel de birşey. Ama daha da güzeli, bu insanlar paralarını lüks ferrarilere, yatlara, kadınlara, metreslere harcamıyorlar, hayır için gelirlerinin büyük kısmını bu eğitim hareketine harcıyorlar. Allah veriyor, (tabi onlar da tevekkül öncesinde işadamlığının gereklerini başarı ile yerine getriyorlar) sonra tekrar Allah rızası için bu paraları hayra harcıyorlar. Allah daha da kazandırsın bu insanlara. Biz başka işadamlarını da tanıyoruz malesef. Bu camiaya finansman destek olan bir işadamının vergi dahi kaçırdığını, kul, millet hakkı yediğini duydunuz mu? Eğer varsa buna kızabilirsiniz. Neden mogadişuda para kazandığına kızmayın. Servet düşmanlığının gereği yok. Yeter ki haram yemesinler, vergi kaçırmasınlar.
işadamı işadamıdır.(nokta)
ya sahi n’oldu şu Nurettin Veren? siz cemaati yakından tanıyor gibisiniz. belki hakkında bir bilginiz filan vardır.
Konuyu saygı çerçevesinde noktaladığınız için teşekkürler.Ben de şöyle diyim: İşadamı işadamıdır. Ama işadamının ahlaklısı, vergi kaçırmayanı, devlet ihaleleri ile hormonlu büyümeyeni, karanlık, mafyatik ilişkili olmayanı ve de en önemlisi, toplumda kazandığını, toplumun eğitimine, sanatına, bilimsel çalışmalara ve inanç değerlerine sposorluk gibi, vakıf yardımları gibi şekillerde topluma geri iade edenleri başımızın üstündedir.
bende şöle açıklayayım.işadamı işadamıdır.tek bir amaçları vardır.para kazanmak.bazıları dürüstçe parasını kazanır,vergisini verir.bazıları daha çok para kazanmak için bir sürü yol kullanır.bunlardan bir taneside tarikat kurarak,ağlayarak,sümüklerini akıtarak,insanların dini inançlarını sömürerek para kazanmaktır.ha işadamı olarak kendisine büyük saygı duyarım, sıfırdan buralara gelmek kolay değildir.fakat onun dışında benim için çok ucuz bir yalancıdan başka bişey değildir.vatanını gerçekten seven adamın amerkada ne işi olur zaten ??
Suç mu işliyorum, buyrun verin mahkemeye..Onun okullarının önünden bile geçmem ben..Atatürk devrimlerinin, içine doğdum içinde öleceğim..
Ben yakından tanımasam da gönülden saygı duyan ve bu gruptan pekçok kişiyle tanışıp okullarını gören biri olarak kendimce yorum yapabilirim sayın Pilli Pati. Nurettin Veren benim bildiğim kadarıyla o denli güvendikleri bir kişiymiş ki, bu hayırla oluşturulan bazı kurumlar bu kişi ile birlikte güvendikleri bazı kişilerin üzerine iken Nurettin Veren’in bazı keyfi suistimaller yapıp bunları kendi üstüne geçirme teşebbüslerini farkettiklerinde için rahatsızlık duyulup üstüne yapılan bazı eğitim kurumları sonradan kurulan vakıflar üzerine geçirildiği için bu gruba cephe almış kişiydi. Herşeyden önce bu insan gibi hayır parasını suistimale meyledecek bir kişiyi aralarına aldıkları için hatalı oldukları, insan sarrafı olmadıkları bir gerçekti. Ama daha sonra anlaşıldı ki, bu kişinin daha sonra İşçi Partisi ve Doğu Perinçek’le olan ilişkisinden sonra bu adamı taa 60’lı yıllarda bu grubun içine bir truva atı olarak soktuklarını çok çok sonradan farkettiler. Dediğim gibi ben sadece kendi duyumlarıma göre yorum yapıyorum. Ama medyada çıkan haberler bu durumu doğruluyordu.
saygı izafidir, senin saygı gösterdiğine başkası saygı göstermek zorunda değildir. eğer illa saygı göster diye üstelersen kat be kat saygısızlıkla geri döner.bakınız; yakın tarihten askeri devrimler, özgürlük üzerindeki yükler.vergi mergi hikayesi de boş, o mevzuya girme. dersaneleri(türkiyedeki) bal gibi vergi kaçırıyor, zarar gösteriyorlar. denetimlerden de her işveren gibi sıyrılıyorlar.cihan sathındaki okul meselesi karışık, bu adam(rind alınmasın, hocaefendi demek istedim) türkiyeyle ilgili derin planları olsa kadrolarını ülkemizde yoğunlaştırırdı. demek ki daha büyük oynuyor. tüm dünyada fikir yatırımı yapıyor elbet ektiğini biçecek, 2010 yılından sonra adını epey duyucaz gibime geliyor. (inşallah benim 2018 projeme ters düşmez.)nurettin veren truva atı yada solucan değildir, cemaatin önde gelen adamıdır, bi zamanlar tabi. hoca ülkemizdeyken bütün büyükbaşları görüşmelerini bu veren tanzim etmiştir. fakat ideaaleri olan bir adamdır. hırslıdır. hoca göçtükten sonra cemaati kendine bırakacağını sanardı gariban. (muhahahahah…) hoca amewrikaya göç edende bu herif tıstımır ortada kaldı, yakınında bunu istemedi. bu da bu duruma içerledi. önce belli bir yatırım için ayrılan bazı paraları iç etti. bu paralarla antalyada yat ve villa falan aldı, bu harcamalardan kazık yediğini de belirtmeliyim çünkü içime oturdu ben daha hesaplı ayarlayabilirdim ona. sonra hocayla görüşmek istedi, ama bu arada ulusalcılarla ittifak etmişti, baktı cemaatten hayır yok napsın. hoca bunla görüşmek istemedi. Puhahaha. iyice dellendi eleman gitti ulusal tv de falan epey cemaatin anti propagandasını yaptı. fakat o söyledikleri çok tutmadı. cemaat çok şeffaftır iç yapılanmalarında, hiyerarşik düzen mükemmeldir, itaat farzdır ve kimse bilmesi gerektiğinden fazlasını bilmez. bu para iç etme meselesini cemaat yargı yoluna götürdü mü emin değilim ama Ahmet hakan bir ara köşesinde yazdı. isteyen bulup okusun efem, bu kadar yazdıktan sonra bir de linkle mi uğraşcam.başka sorusu olan. ama böle önyargı denizinde yüzüp yüzüp de kulaçlarınızla sormayın cevaplamam….not: hocayla ilgili daha detaylı bilgi isteyenler şu herifcağızın kitabına müracaat edebilirler. faruk beyle yakın görüşmem de olmuştur zira kendisini pek sevdim. her ne kadar o da hocayı sevip saymış olsada kitabı okunmaya değerdir. imzalı bekliyorum da henüz ben okumadım. ama söylediğine göre çok derin bir analıiz ve araştırma yapmış. ben onun yalancısıyım…bu arada link eklemiş oldum, hay allah…
Can Dündar artık bir gazeteci değil, bir işadamı.Nevi şahsima göre.güzel yorum.