Exlibris Latince kökenli bir kelime olup, ‘nın kitabı ya da ‘nın kütüphanesinden anlamına geliyor. Kendisi ise kitapların iç kapağına yapıştırılan küçük bir grafik. Üstünde kimin kitabı olduğunu belirten sahibinin adını taşıyan küçük bir kartvizit sayılabilir.
Exlibris’in 1480’li yıllarda Güney Almanya’da yaşayan bir papaz tarafından ilk olarak yapıldığı biliniyor.Antik exlibrislerden iki büyük üstad Albrecht Durer and Lucas Cranach’ın ise bu güne kadar çok az çalışması gelebilmiş. 1800’lü yıllarda ise Max Klinger ve Alfred Cossman gibi sanatçılar dönemin özgürlük ruhunu arabesk temalar ve çiçekler, kadınlar gibi temalarla birleştirmişler. 1900’lü yılların expresyonist, kübist ve surrealist akımları ise exlibrislerin grafik sanatı yönelimini değiştirmiş. Bu dönemde de Michel Fingesten, Alberto Martini gibi isimler ön plana çıkmış.
Exlibris ilk olarak ağaç baskı, litografi gibi tekniklerle yapılmış ama daha sonraları bu matbaanın yaygınlaşması ile modern baskı tekniklerine doğru evrimleşmiş. Bu konuda benim de orta okul yıllarımdan kalma özgün bir denemem var. Cumhuriyet Kitap’ın eski sayılarında gördüğüm exlibris’in tanıtımı üzerine ben de konuya merak duymuş elime kurşunkalemi alarak çalışmalara başlamıştım.
Tahminen 30’uncu exlibristen sonra (Figür Fikret Otyam’ın tablolarındaki kadın figürlerinin bir kopyasıydı) çizgifilm karikatüristlerinin aynı şeyi sıkılmadan nasıl bu kadar çok çizebildiklerine şaşırarak bu işe son verdim.
Exlibrisin özelliği estetik bir grafik olmasından kaynaklanmıyor. Aslında tam bir ifadesi olmasa da benim de katıldığım bir çok kişinin görüşüne göre kitap sevgisinin, geleneğe bağlılığın, koleksiyonculuğun bir ifadesi. Hani kitapları ile insan arasında özel bir bağ oluşur ya, bazıları kıyamazlar bile kitaplarını başkalarına vermeye, sanki exlibris de bu sevginin mührü gibi. Gururla taşınan bir madalya. Her kitap alışınızda kütüphanenizi nasıl büyüttüğünüzü düşünüp sevinirsiniz ya, exlibris’te bunun kaydı gibi. Aslında eskilerin ağaç baskı grafiklerine özenmemek mümkün değil. O duyguyu birebir işlemek bir kitaba nasıl heyecanlıdır kimbilir.
Her ne kadar bugün matbaa exlibrisler ortalığı sardı da desek birbirinden güzel örnekleri yok değil. İlgili linkten bir çok çeşide ulaşabilirsiniz. Ya Türkiye’de durum:
Exlibris,Türkiye’de bu konunun tek uzmanı Hasip Pektaş’ın çabaları sayesinde gittikçe tanınmaya başladı. Bu konuda dünyadaki örnekleri gibi Ankara’da kurulu bir exlibris derneği bile var. Düzenlenen yarışmalara bile katılabilirsiniz kendi exlibrislerinizle.
Eskiden bir sanat gibi algılanan exlibris işi artık koleksiyonculuğa dönmüş durumda bu konuda size Hitler’in soykırımından kaçmış Dr. Stransky’nin koleksiyonunu örnek verebilirim. İnsan keşke ben de bırakmasaydım erken yaşta diyor.
yorumlar
Adamlar o zaman nasıda herşeyi ince eleyip sık dokuyormuş da emek veriyormuş. İyi hatırlarım bir acıkartırma sitemiz vardı ve orada sanat eserleri bolumun de exlibris kategorisi acmıstık hani belki koleksiyoncusu meraklısı vardır diye ama bi numara olmamıştı. Şimdi burada Exlibris başlığı gorunce çok şaşırdım.
güzel blog… eline sağlık
kesinlikle son zamanlarda hafif’te okuduğum en güzel blog, eline sağlık
Hasip Pektaş’ın bu konuda bir yazısı ilginçmiş. Albrecht Dürer’in bu konudaki çalışmaları.
Devamı gelecek takdir edildikçe🙂
italyanca olduğunu söylemeyi unuttum:)
Melancolia 1 enfesmiş, büyülendim.
yapı kredi yayınlarından, kitap-lık dergisi galiba, melankoli diye bir dev dergi-kitap çıkmıştı. Dürer’in müthiş çalışmaları vardı orada. ilk orada görmüştüm, o zamanlar tüm harçlığımı bunlara yatırırdım:). ex-libris diye köşe de vardı hatta o dergide yanılmıyorsam. eve gidince bir kez daha bakayım.
“Remote linking forbidden”
imza; freeservers
Anasayfada ki resim bu hale dönmüştü kaldırdım. içerideki resmi bıraktım.. freeservers ve gibi sitelerin bu burnu kalkıklığına bir çare bulmalı…
bu leziz blogu okuduğumdan beri yazacağım yazamıyorum. çok fazla exlibris’lere yönelik bilgim olmasa da beni çok etkileyen bir tanesi vardır. hobbes’ın leviathan’ın iç kapağındaki. yani şu. ilk duyduktan sonra çok aradım ancak hiç görme fırsatım olmadı internet ortamına girene kadar.
hobbes, leviathan’da, kutsal devlet anlayışını kırmaya yönelik toplumsal sözleşmeye dayanan insanların oluşturduğu bir canavar öngördü. şurda daha detaylı da görebileceğiniz gibi ülkenin üzerindeki dev aslında bir sürü minik insandan oluşmakta (toplumsal sözleşme). bir elindeki meşale bilgi ve akılcılıktan gücünü alan bir yapıyı temsil ederken, diğer taraftaki kılıç, adalet ve gücü simgelemekte.
yani burdaki exlibris aslında hem kitabı tanıtıcı hem de hemde kitabı özetleyici nitelikte.
resim ararken şu makaleyi buldum. güzel bir özet. ayrıca son dönem exlibris örneklerini bulmak da mümkün sayfanın linklerinde.
ayrıca ufak bir tavsiye, oğlak’tan çıkan decameron’un içerisinde 1492 baskısında kullanılan ağaç baskıların tıpkı basımları var. incelemek ilginç olabilir. (nette bulamadım)
“Her ne kadar bugün matbaa exlibrisler ortalığı sardı da desek birbirinden güzel örnekleri yok değil. İlgili linkten bir çok çeşide ulaşabilirsiniz”
Bu arada Bir kez daha teşekkürler NumB. Bu freeservers’ın bana 5. azizliği. Bazen yapıyor neye göre bir türlü anlayamadım.
Ayrıca Leviathan’ın exlibris’i gerçekten özel.