yorulduğum bir gündü, duş almak bile fazlalık geldi. oturmak ile yatmak arası bir duruşla kaldım beyaz koltukta.beyazlığı mı yoksa yumuşacık mı olması ya dahiçbirinin etkisi yoktu da sana duyduğum özlem mi sebepti gel ortaam, gel dostum, uzak şehir arkadaşım, yarım şiirlerimin son dizesi, aşkın ve sevdanın ötesi, yumuk kalplerimizin açılmış papatya hali gel artık diye dileyişimesebep hangisiydi? bilmiyorum.bilmiyorum, dünyaya karşıtlığımızın sebebini..akıl almazlığımızı, taşlı yolların ipeklenmiş halini anlamak güç..bilmiyorumbunca duygu nereden geliyor ve nereye gidiyor sevgilerim? çıkıp çıkıp esmer tenimden..bilmek istediğim tek şey; iyi mi benliğinin atlı süvarisi , ruhun yaşamak sevinci? mutlu mu saçların dağılıp dağılıp toplandıkça, yoruldu mu yoksa biraz da olsa?şarkıda diyor ya istesem çok kısada bulurdum seni..ve nefes alış müziği ile devam ediyor şarkı..sahiplenmek vebenim diyerek yok etmek arasındaki ince tülöylesine ince ki sarıverir ellerini de sen parmak izin sanarsın anlamazsın ne olup bittiğini,yıkadıkça bir gölde uzun sopalarla siyah elbiselerini, vurup dururken çıkar kendiliğinden tül, yeniden varırsın başladığın noktaya!!ya dageçmezsin hiç başlangıçları, hep yeniden başlarsın bir insan doğurmayabir dünyan olur dünyadan başka,mutlulukla..amaözlersin işte..tüllerin ardından kaçamak bakar gözlerin nerede, ne halde olduğuna. iyice büzülmüş yürekle durursunbir gece vakti ıssızlığında..anılar da olmasa vay haline ama bilirsin iştedurmaksızın yeniden başlayacağını vekalkıp duşunu alırsın ortaammişte..
yorumlar
Morfik ,agaç dikecegim önümüzdeki günlerde,bir tane fidana bu yazunu okuyup, Morfik senin adun diecem habarun ola.Okudugum en 10 numara yazun budur.
etıkette “dolce magico” var, niye?
pardon, cevap oldugunu anlamamisim! soruyu anlamam gerekiyor önceden
Suiza, daha afyonun patlamamuş zaar ha ?
el cevap yok demiştim şimdi sözümü geri alıyorum.el cevap var artık.ortaaam süper bir yazı olmuş, harlemimin dediği gibi tam on numero.
ve öyle özlersin ki tüllere yapışır kalırsın, pencerenin ardından baka kalırsın. Yüzünün şekli tüllere çıkar, o bembeyaz yere kadar uzanan tüllere. O inceliğin ardından bir şey ararsın, bakarsın, bakarsın flu görürüsün bazen ve işte o zaman açarsın tülleri sonuna kadar, yakalarsın netliği bu defa en uzak ufuk çizgisine kadar. Kadarla da bitmez yeniden başlarsın güneşin ısıttığı yüreğinde.
bu yazı dolce’ye mi yazılmış pek anlamadım ama eğer öyle isedolce çoook şanslısınikinizinde yüreğine kuş konsun:)
ya valla bi de kıskandım şimdi biri de bana yazı yazsınya da biri olsun ben ona yazayıımm:)
yahu ne hoş bir anlatım. ne güzel bir dostluk. bravo kızlar size!
harlemim senseimmm beni çok mutlu ettin haberün ola.ortaammm devamsızlık hakkın kalmadı ona göre.lavinya, sana şiirler yazılmış, şarkılar söylenmiş ya daha ne olsun..
marconi de burdaymış. :)bu arada şu hafifi düzeltemiyorlarsa bi deyiversinler el atsak yani..
:))Bu arda yazıları nazıl tkip ediyorunuz?biri bana söylese yaw.
6. hisle! yönetim yani; teknik kadroyu yaaaddd ederek!
Gel beni dinle boşverzengini, güzelikendine sevgili arıyorsan seçmesini bil;İşte emekçilerin biriama işitmiyorsun bile..Canın sağolsun!Dörtnala geçiyor yıllar..Ve seni de ergeç unutacaklarGüzel bir köpek nasıl unutulursa..Pavloviç UtkinBir dosta yapılabilecek en iyi telkinin, yukarıdaki şiir de anlatılmak istenen olabilir mi?”Tül” betimlemesi bana hoş gelmedi.. belki de saydamlığından, geçirgenliğinden ötürü.. “Ani çatırtılar” mutluluklara ara veren ani çatırtılar,iki parçaya ayrılan dünyalar..Tül kalsın..
Bu tarz yazılar hep zorlama gelir, beğenemem, bu gelmedi. Ellerinize sağlık.
michelangelo nun çekicine ne gerek var ki.._arada bi hariç..
Öfkende haklısın ama aklına hakim ol guido..
guido deyince işte..
bu arada zıp zıp.._ya ben niye dikkatimi bişiye veremiorummm!!_çok konuşuyorsun ondan..
morfik, bu güzel yazıyı yorgun argın yazdım deme
teşekkür ederim akoni..inan bana çok yorgundum.