ekolojik
Eğer siz de hormonsuz domatesin kokusunu çocukluk anılarıyla birlikte üzülerek rafa kaldıranlardansanız, pazara ya da markete gittiğinizde ürünlerin tazeliğine bakarken sağlıklı üretim olup olmadıkları konusunda hala çekinceniz varsa ve üstüne üstlük kendinizi son zamanlarda kanser korkusu gibi olur olmadık düşüncelerle meşgul buluyorsanız; artık bir cumartesi sabahı erken kalkıp, İstanbul’un Şişli Feriköy semtinde kurulan ekolojik halk pazarına uğramanızın vakti gelmiş demektir.Hemen söyleyelim; fiyatlar biraz pahalı ama bu pazarın benzerlerini Türkiye geneline yaymayı amaçlayan sponsorlar her konuda canla başla çalışıyorlar. İnsanlarla, gerek ekolojik üretim yapanlar olsun, gerekse de tüketiciler olsun, sürekli fikir alışverişindeler. bu bir pilli patisözüdür!Pazarın hemen yanıbaşında uzaktan arabasıyla gelenler için ücretsiz bir otopark var. Ayrıca çocuklarınız için yaratıcı ekolojik oyuncaklar bölümü de mevcut… Yoruldunuz ve dinlenmek mi istediniz? Buyurun bir başka bölüme, bir kap çorba için… İçinizi ısıtır. Hem bu arada, belki etnik bir müziğin tınısı ile biraz rahatlarsınız ve yeni insanlarla tanışma fırsatınız olur.”Bu Ekolojik Halk Pazarı’na nasıl gidilir?” diyorsanız, işte krokisi…
yorumlar
pilli pati insanı resimdeki görüntü ekolojik pazardan mı alınmış bilmiyorum ama eğer ordansa resimdeki bütün sebzeler hormonlu gözüküyor 10 senedir manavlık yapan biri olarak ilk bakışta anlaşılıyor bu.. ve hormonsuz şeyler için manavlarınıza başvurun böyle şeyleri tasvip etmiyorum… Zaten bir manav olarak az kazanıyoruz marketler çıktı böyle pazarlar sayesinde de sonumuz kasaplara dönecek…
:)fotoğraf bahsettiğim pazarda çekilmedi. yorumuna teşekkürler.tabii ki, yazımda manavlara bir lafım yok. ama “hormonlu ürünler konusunda başı dönen birileri varsa, buyurun böyle de bir halk pazarı kurulmuş” diyorum.
Selamlar,ekolojik hahvaltı olayına kim dikkat edecek. Zor iş. Ben daha çok doğal vitaminler alıyorum.Elbette dikkat ediyorum ama sonu gelmiyor desem.Saygılar
sevgili @Radyocu,herşey zor biliyorum, doğarken başlıyor üstelik zorluklar…ama hayat, aldığımız riskler veya kendimize verdiğimiz önem kadar uzuyor ya da kısalıyor… tabii beklenmeyen durumları hariç tutuyorum sözümde… yani görece bir kavram…yani şimdi bir güzelim haftasonu kahvaltısında, direkt tavukların kümesinden, henüz sıcacık olan yumurtalarını alıp pişirirken, çift sarılı çıkacak mı acaba diye düşünüp fakat en nihayetinde sarısı dediğimizin aslında turuncu rengi olacağını bilerek gülümsemenin keyfini ve o rafadan yumurtanın lezzetini hangi b vitamini, kalsiyum hapı verebilir dersiniz?benden de saygılar, efeem
aslında bişi söliyimmiboşuna uğraşıyoz hepimiz katkı maddeli bir vucudla toprağın altına gidecez ve belkide bu yediklerimizin içinde olan koruyucu maddeler ytüzünden çürüyemeyeceğiz zzzz
Bana ekolojik demeyinnnnn.Benim evde kızımla hep tartıştığım konudur.Yok bunun zamanı değil hormonludur yenmez,bulgur yerine işlenmemiş dogal buğday,yok keten tohumları,şimdi de deniz tuzu diye tutturmuş.Bir senelik tuz parasını 250 gram tuza veriyoruz.Ben katkılı yiyecemmmm
Buğday Dergisi‘nin bu girişimde yeri yadsınamaz. web sitelerini eklemeden geçmeyelim.ayrıca bir de ekolojik tarım ve tarım turizmi için Ta Tu Ta isimli bir girişim başlattılar. pilot mevkilerde hem ekolojik tarım hakkında bilinçlendirmeyi hem de tarım turizmi faaliyetlerini Türkiye’de arttırmayı hedefliyorlar.
Ekolojik Pazar 07.Kasım.2009 tarihinden itibaren naylon torba kullanımını kaldırıyor. bazı ürünler için kese kağıdı da olacak fakat en çok bez torbayı özendirmek için bir bez dikim atölyesini de pazarın yanına kuracaklar. pazarı kuranların ortak kararı dünyaya zarar veren “kullan-at” kültürünü değiştirmek.dünyadan birkaç not:- Çin’de ince naylon torba tamamen yasaklandı.- İrlanda ve Tayvan’da naylon torbalar parayla satılmaya başlanınca caydırıcı oldu ve naylon tüketimi azaldı, yerine bez torba kullanımı arttı.haberle ilgili geniş bilgi
Laylon..
kurtuluşta büyümüş biri olarak o pazara gidememek çok zor geliyor, aslında kardeşlerime gidince ugruyum bari gerçi insanlar ekolojik almaya da zorlanıyorlar bazı fiyatlar gerçekten uçuk, ama kalabalık olmayan aileler için fiyat sorun olmaz, az ye öz ye mantıgı ile ekolojik gıda tüketilebilir. poşeti aza indirgemeyi düşünüyorum, bez çantalarımdan bir tane normal kullandıgım çantaya koysam alışverişe giderken kullansam ne güzel olur.
ben o poşetleri çöp atmak için kullanıyodum yau, böylece çöp torbası harcamam asgaride kalıyodu…
aynen kelebek markey poşetleri sürekli çöp torbalarımdır benim, canlarım:D
aslında yerel yönetimlere talepte bulunup ödeneklerini tek tip çöp konteynerleri kullanmalarından vazgeçmeleri konusunda yönlendirmek gerekiyor.kozmopolit şehirlerin büyük sorunu olan çöp, belediyelerin faaliyetleri ile doğaya verilen zararı asgariye indirgemek, çöpten geridönüşüm sağlayarak ekonomiye kaynak sağlamak gibi konularda zarardan çok faydaya dönüştürülebilir. aslında bazı şehirlerimizin bazı pilot ilçelerinde çöp konteynerleri çöp tipine göre ayrılmaya başlandı. fakat hala çok yetersiz ve yavaş yürüyen bir süreç bu. onca cam, kağıt, dönüştürülebilir plastik ve gıda artığı boşa gidiyor. gıda artıklarının bir kısmı hayvan barınaklarının denetiminde toplanabilir. yapılacak çok şey var.
geçtiğimiz günlerde Çankaya Belediyesi tarafından Ankara’nın ilk organik ürünler pazar yerinde “Çocuklar Geleceğimiz” adında bir şenlik düzenlendi. şenlikte genetiği değiştirilmiş organizmaların insan sağlığına ve çevreye verdiği zararlar bir tiyatro oyunu aracılığıyla konu edildi.Ankara’daki organik pazar yerini merak edenler için Ayrancı’da pazar günleri kurulduğunu hatırlatalım.
ayrıca daha önce Antalya’da açılmış ekolojik ürünler pazarını da hatırlatmadan geçmeyelim.bu projeler arttıkça Türkiye’nin çeşitli illerinde girişimler de artacak. artmalı. mevcut durumda yazık olan şu ki; genetiği değiştirilmiş ürünlerin istilası yüzünden, doğal ürünlerin satıldığı pazarlar artık parmakla sayılır halde.bir hatırlatma da İstanbul Kartal Belediyesi’nden… orada da çok yakında Buğday dergisi’nin işbirliği ile organik pazar açılacak ve İstanbul’un Anadolu yakasında oturanlara büyük kolaylık sağlayacak. umarız rağbet görür ve ekolojik tarım yapanların çoğalmasına önderlik eder. bu pazar için bilgi isteyenler buradan…
işte İstanbul Kartal Belediyesi ve Buğday Dergisi‘nin duyurularına göre 20 Aralık 2009’da Anadolu Yakası’nın organik pazarı da açılıyor. hayırlı olsun.