Sen ve ben, bir adadayız..küçük bir ada. Etrafta kimseler yok. Üstümüzde dolunay, bütün adayı aydınlatmaya yetiyor.Karşımızda deniz..gecenin sessizliğini bozan yalnızca dalgaların sesi. Soyunup denize giriyoruz.deniz suyu ılık..saatlerce suyun içinde kalıyoruz. Birbirimize hiç bakmıyoruz dahi. tek bir laf etmiyoruz. Konuşmak lüzumsuz, zaten söyleyecek olduklarımızı biliyoruz. Olan bitene anlam bürümeye gerek yok, her şey böyleliğiyle son derece anlamlı. İlk kez yaşıyoruz.Denizden çıkıyoruz. Bütün yorgunluğumuzla kumsala atıyoruz kendimizi, uyuyakalıyoruz.Sabah oluyor, güneş tepemizde. Aynı anda açıyoruz gözlerimizi. Karnımız acıkmış. Biraz ötemizde orman..ormanın nefesi harika kokuyor..rengarenk çiçeklerin üzerinde rengarenk kelebekler uçuşuyor..binbir çeşit meyva sunuyor orman bize..bilmediğimiz enfes lezzetler hepsi.Bir ağacın kenarında oturuyoruz. Masmavi iki kuş geliyor, boynumuza hafif hafif dokunup uçuyorlar..tanık olduğumuz en hafif dokunuşlar bunlar..Yukarıda bir papağan durmadan ‘biz hepimiz çok mutluyuz, biz hepimiz çok mutluyuz’ diye ötüyor. Birbirimize bakıyoruz. Gerçek mutluluk bu diye düşünüyoruz.Ağaca yaslanıyoruz..karşımızdan bütün renklere hakim büyüleyici iki yılan geliyor..taşıdıkları toksine ihtiyacımız var. Bizi ısırdıklarında tarifsiz bir mutlulukla bütünleşeceğiz..enerji değişimi bunun adı.Bütün dişiliğimizi kullanarak yılanları kendimize çekiyoruz..ayak uçlarımızdan yukarı doğru ilerliyorlar.usul usul.kıvraklıklarıyla bütün bedenimizi sarmalıyorlar..göğüs uçlarımızda küçük acısız ısırıklar bırakıyorlar..saatler geçiyor böyle..onlar gibi dans ediyor bedenlerimiz..birbirimizden utanmıyoruz ilk defa. Utanmak bildiğimiz bir şey değil.Saatler sonrasında yılanlar bacak aramızda.yumuşaklıklarından eser yok..bütün varlıklarıyla kendilerini hissettiriyorlar.başlarını sertçe vahşice gövdemize çarpıp duruyorlar..nefesimiz kesilecek gibi..Nihayetinde istediğimizi alıyoruz..şimdi öncesinden daha mutluyuz..durmadan öncesinden daha mutlu olabildiğimiz tek yer bu küçük ada..Depoladığımız bu enerjiyle, durmadan sağa sola koşturup duruyoruz..papağanın sesi hala kulaklarımızda..‘Biz hepimiz çok mutluyuz’.Not1:ertesi günkü sınava hazırlanmaktan perişan olduğumuz bir gece ev arkadaşımla içine düştüğümüz bir düş..birazı benden birazı ondan..düşüme ortak olan arkadaşım ve ‘ooo kızlar, yine kaybettik sizi, gerçek hayata dönün’ diye bizi adadan çıkaran diğer arkadaşıma sevgilerimle..süslemeden, tüm sadeliğiyle yazıya dönüştürmeye çalıştım.Not2: Bu yazıyı hafife koymama tetik mefkud’un benim için yazdığı son yazısıdır..ona da teşekkürlerimle.
yorumlar
arkadaşlar, etiketlere, aldous huxley’den adayıda ekleyecektim. unutmuşum.
“Birbirimize hiç bakmıyoruz dahi.” cümlesinde “dahi” kelimesi yerine “bile” kelimesini kullanman, ya da “Üstelik birbirimize hiç bakmıyoruz” demen daha şık duracak.
dahi kelimesi ‘bile’ anlamı taşıyor zaten..neden böyle düşündünüz.?
# yılan sokmalıydı,# yılanlardan önce kumsaldaki haşere ısırmalıydı,# sabaha soğuktan titreyerek uyanmalıydınız,# @bestloser’ı da düşün bir yerlerine eklemeliydiniz. bak hoşuna gitmiş, bakıyor oradan!
1.ah evet, yılan kesinlikle sokmalıydı.2.kumsalımızda haşere yoktu.3.güneşin tepemizde olduğu vakitlerde uyanmak istedik.4.besti kendi düşlerinden çekip almak ne mümkün:).
Bravo Abs..Çok iyi buldum..
hatta “amazonlaaarrr, taksim, taksim” diye sayıklayarak @oozabi buraya üşüşmezse, “demedi” deme…
Hatta, Fazıl Say geri gelsin, oozabi yi verelimm..
pilli pati, pilli bebek, ben şimdi bu oozabi biliyor muyum? keşke bir link koyuverseydiniz..gelen gelsin, düşen bir pişman düşmeyen bin:)
o, bir amazonseveeeer, çay içecekmiş, ıssız adada..=) Mango çayı
Hiç böyle bir düş kurmamıştım, okurken eğlendim.İlginç olmuş
gece vakti denize girilir mi ya! bide buz gibi kumun üzerinde uyuyorsunuz. grip salgını kol geziyor ortalıkta; daha dikkatli absence:)
mango çayı :))))
üçü bir arada yokmudur ki oralarda 🙂
düş sahibine bu soru! o cevaplayacak!
“üçü ayrı ayrı odalarda” var arseli:)
🙂 yok ben üçü bir arada isterim, ayrı ayrı odalarda olmasınlar 🙂
yahu şimdi bizim bu düşe üçü bir aradayı hiç sokmasak da, ağaçtan dökülen kahve çekirdeklerini öğütüp kahve yapsak..sonra fal bile bakarız..oozabinin geleceğine dair kehanetlerde bulunup, vakit geçiririz..ha yok olmaz illaki üçü bir arada diyorsanız, düş sizindir..nese olsa sizde düş-tünüz.
fala kim bakacak ben bilmem ki:)
Yalnız bu oozabi konser de istiyor orada, sahalarda dolaşacak, araştırma yapacakmış..Maliyeti hesaplamak lazım..Birşey daha var, kendisi 2 si bir arada olsun istermiş..(Şeker hariç) Kilo alırsa amazonlar yermiş onu..
fala,pillibebek bakar da, sözleri kendini gerçekleştiren kehanete dönerse, vaay oozabinin haline..okunu, kılıcını kuşansında gelsin düşümüze..avlayacağım derken, av olmasın amazon kadıngillerine..@pelitas, siz grip olan yılan gördünüz mü hiç?, yılanlarla aşıladık yahu kendimizi, birşey olmaz, merak etmeyin:)
ben hiç yılan görmedim ki:)
Yılanda seni görmemiş, demek ki Pelitas..
nasip de varsa görünürüz birbirimize, günün birinde…
Hayırlısı olsun bakalım..
bir hafta istihare ümidiyle yatalım bakalım. rüya aleminde karşılaşırız belki de hayırlısıyla:)
Güzel düşler… ellerine sağlı ABS
teşekkür ederim results.:), beğenmene sevindim.
Çok hoş bir d/üş:)Hem ürperdim, hem ılık deniz suyunun vücudumda dolaşatığını hissettim…
Keşke bende sınavlara hazırlanırken sizinki gibi düşler kurabilsem.Benim düşlerim hocanın sana50 vericem sınava girme demesinden öteye geçmedi hiç:)