Ben tüm gidenlerin ardından yas tutarken neden onlar beni kaybettiklerinin farkında bile olmuyorlar neden ben onlar için ağlarken onlar kırdıklarının bile anlamıyorlar. Sonrada hiç birşey olmamış gibi geri dönüyorlar gülerek o suratlarında en sevimli ifadelerinle. Neden ben hep affeden oluyorum hiç affedilmiyorum, neden kendime kıza kıza acı çekeceğimi bile bile tekrar kaldığı yerden buyrun gelin diyorum. Acı çekmekten zevk mi alıyorum sırtımdan bıçaklanmak arkamdan kuyumun kazılması hayellerimin başkaları tarafından yapılması onları karşıdan seyretmek mutlumu ediyor beni. yook çok acı veriyor enerjimi kesiyor canımı acıtıyor ve derin yaralar bırakıyor… Ama yapamıyorum affetmeden yapamıyorum onların acısına koşmadan duramıyorum yardım etmessem vijdan azabı çekiyorum. hemde hiç umurlarında oladığımı bile bile….
yorumlar
aklıma ezel’in dayısı geldi:
gibi bir şeyler diyor intikam uzmanı dayı…sen üzülmekten zevk alıyorsun ve kendini üzmek hoşuna gidiyor.benim bir kaç sene önceki halimsin,üzeceksin hak edeni ve dönüp arkana bakmayacaksın.susup içine dert edeceğine konuş karşındakinin içine dert olsun.ben şimdi böyleyim ve çok mutluyum:)
yazıyı tutmadım pek ama sinjob’un ahkamını tutuyorum.başlık da dostlarıma olmamalıydı belki, onlar dostun değillermiş ki:(
evet lavinya haklı,dost dövsen de sövsen de gitmez öyle… onlar sıradan arkadaşlar demek ki…
ünsüz bir filozofun sözüdür. üç çeşit dost vardır. birincisi ekmek gibidir hergün ararsınikincisi ilaç gibidir lazım olunca ararsınüçüncüsü mikrop gibidir o seni arar bulur.
sınjop dogru söze ne denir. ah bende bir yapabilesem senin yaptığınılavinya76 sende haklısın dost değilde vakti zamanımda dost bildiklerim olmalıydı.marconi benimkiler parazit gibi ne yalan söyleyeyim hani kuşlar vardır timsahların dişlerinin arasındaki artıkları temizlerler timsah sevinir dişlerimi temizliyorlar diye kuşların niyeti karınlarını doyurmaktır timsah umurlarında değildir ya öyle bişey işte.
hatasız kul olmaz hatamla sev beni:))
Bence mesele senin acı çekmekten hoşlanman falan değil. Sadece insanlara duyduğun inancı kaybetmek istemiyorsun sen. Çünkü bu inancı kaybetmek hayatı tatsız tuzsuz birşey haline getirir, bir nebze olsun yaşama sevinci bırakmaz insanda. Kısacası, mutlu olmak istiyorsun sen de herkes gibi. Hepsi bu!