Uzun yıllar önce, ben diyeyim 10 siz deyin 20, türks end kaikos adalarına giderken san salvadorda mola vermiştim, orada bartalomeo isminde ezgin bir sansalvadorlu ile tanışmıştım. bartalomeo benim limana bağlanmama yardım etmiş sonrada akşam beraber enzo morellinin barında rom içerek sarmısaklı yoğurtlu patates kızartması yemiştik. sohbet esnasında burada ne kadar kalacaksın diye sorduğunda, hava çok sıcak, serinleyene kadar kalırım dediğimde vay sen bana ne hakla ördek dersin diye bağarıp çağarmıştı, ne ördeği baba ben hava kapalı dedim ne alakası var dediğimde de bartalomeonun çok kıllatan bir şahsiyet olduğunu anlamış ardından bir şişe rom daha içmiştik, meğerse ben hava kapalı dediğimde o hava ısınınca ne olur? buharlaşma artar, buharlaşma bulut yapar bulutlar tokuşur yağmur olur, yağmur yağınca etrafta su birikintileri oluşur bu sularda da ördekler yüzer, sen bana ördek dedin demişti, gel zaman git zaman aramızdaki samimiyet artınca bartalomeonun aslında uzun yıllar önce sevilladan gelen türk asıllı ördek lakaplı mehmet olduğunu öğrenmiştim, dostluğumuz pekişmişti ama o günü hala unutamam, sırf lakabı yüzünden buralara kadar gelmiş ama bu seferde karşısına ben çıkmıştım, kötü kader denilen olgu işte böyle bir şey demek olsa gerek