bildirgec.org

tüy hakkında tüm yazılar

Ekonomi böyle yapılır…

Beacool | 20 April 2010 16:20

Dünya tarihinde zengin kimselerin hayatları incelendiğinde varlıklı yaşama geçmeden önceleri hep küçük şeylerden ekonomi yaparak bir yerlere geldiklerine tanık oluruz. Bir saltanatın ilk kurucuları (alın teriyle kazananlardan bahsediyorum (Kaldı ?) ) “Her gün yediğim zeytin sayısını bir tane eksilttim” , “Çöpe atılan gazeteleri toplayıp sattım” gibi yöntemlerle ekonomi yapıp ilk paralarını biriktirerek yükseldiklerini anlatırlar.

Save a blade kutu...
Save a blade kutu…

Ben de bu gibi şeylere mümkün mertebe gerek ev içi ekonomi gerekse çevreye olan mesuliyetimden dolayı dikkat etmeye çalışıyorum. Bu yüzden araştırmalarımı sürdürürken nette bu ürüne rastladım. Save A Blade adıyla satılan ürünümüz aslında tam da biz kıllı (ben değil) Türk erkeklerine uygun bir ürün. Çünkü görevi her gün kullandığımız tıraş bıçaklarını bileyleyerek tekrar kullanılabilmesini sağlamak. Basit ama etkili bulduğum ürünlerin arasında ilk sıralara çıkabilecek bir ürün.

KEDİLİ YAŞAM İÇİN PRATİK ÖNERİLER

admin | 08 February 2010 10:28

Kedi’siz asla, diyorsanız; ya da hiç aklınızda yokken kendinizi bir – belki de iki, üç, dört..- kedi ile yaşamınızı paylaşırken buluverdiyseniz; eminim bütün kedi severlerin karşılaştığı “temel” sorunlar bazen sizi de yoruyordur. Aşağıdaki önerilerin pisileri ve sizleri rahatlatacağını düşünüyorum (16 kedi’li yaşamımızda tecrübe ile sabittir) :
-Kedinizin tuvaletini tuvalet kabı dışında bir yere yapması durumunda çamaşır suyu ya da alkolle bölgeyi temizlemeniz, kedinizde ters etki bırakacaktır. Çamaşır suyu ve alkol, kedinin idrar kokusuna çok yakın bir koku bırakacağından kediniz sürekli oraya tuvaletini yapmasını istediğinizi düşünecektir. Bölgeyi yarı yarıya su ve sirkeyle silmeniz daha uygun olacaktır. Tuvalet alışkanlıklarında uzun süreli bozukluk görülmesi ciddi sağlık problemlerinin işaretidir. Lütfen bu gibi durumlarda doktorunuza baş vurunuz.
– Tüy dökülmesi! Plastik/tıbbi eldiven giyip kedinizi okşadığınızda tüylerin eldivene toplandığını göreceksiniz. İçi kalınca bir çorabı hafif nemlendirip, ters çevirip elinize geçirdikten sonra kedinizi okşamanız da fazla tüylerin alınmasını sağlayacaktır. Her gün taranması en etkili yöntemdir.
– Kanepe tırmalama: Kedinizin tırmalamasını istemediğiniz yer/köşelere portakal yağı/esansı damlatabilirsiniz. Kediler turunçgillerin kokusundan rahatsız olur. Oraya yanaşmayacaktır. Kedi tırmalama tahtaları ya da dışarıdan getireceğiniz temizlenmiş bir kütük de kedinizin hoş vakit geçirmesini sağlayacaktır.
– Sistit: Özellikle kısırlaştırılan erkek kedilerde karşımıza çıkan bir sorundur. Arada bir kaynatılmış maydanoz suyu sunmanız kedinizin idrar yolu sistemini destekleyecektir.
– Salon bitkileri: Kediler yuttukları tüy topaklarını çıkartmak için ot yeme ihtiyacı duyar. Kediniz için bir saksıda çim yetiştirirseniz, kendi çimini tercih edip çiçeklerinizi rahat bırakacaktır. Dışardan çim getirmeniz parazit yumurtası almasına neden olabilir. Bu nedenle lütfen taze çim yetiştiriniz. Arpa tohumundan elde edeceğiniz daha kalın çimen, kedinizi daha da mutlu edecektir.
– Mamanın etrafa yayılması: Kediler genel kanının aksine çukur/derin tabaktan değil de düz tabaktan yemek yemeyi tercih eder. Çukur tabak yemek yerken bıyıklarının değmesiyle rahatsız olmasına neden olur. Kedinize düz tabakta servis yaparsanız, mamasını kabın dışına çıkartma ihtiyacı duymayacaktır.
– Annesiz bebek kedi: Annesiz bebek kedi bakıyorsanız, bir çalar saati ısıtılmış havluya sararak ona “anne kalp atışları” sağlayabilirsiniz. Böylece pisicik kendisini güvende hissedecektir.

Yok, DEVE ‘nin KUŞU demeyin

| 13 August 2009 14:10

Yok, DEVE ‘nin KUŞU demeyin

Hayvanlar âlemindeki belki de en komik ve ilginç hayvanı devekuşlarıdır. Komik suratları, meraklı bakışları ve dertsiz tasasız hareketleriyle devekuşlarını tanıyalım.

90 ile 150 kg arası değişen ağırlıkları ortala 65 km hızları ile duygularını belli eden korktuklarında başlarını kuma sokan Bu komik görünüşlü hayvanların gagasından tırnağına, derisinden tüyüne, etinden yumurtasına kadar her şeyinden faydalanılmaktadır.

SAÇLARIMIZ RUH HALİMİZİ ELE VERİYOR

keremx | 25 October 2008 20:32

SAÇLARIN RUH HALİNİ ELE VERİYOR

Şimdi düşünüyorum da önceleri uzun saçlı olmayı ne çok seviyordum. Tabi bir bayanı andıracak kadar da uzun saçlara sahip değildim. Bu hoşuma da gitmezdi zaten. Bu şekilde olanları kınadığım düşünülmesin. Benim kişisel tercihim böyle. Başkalarının tercihlerine de saygı duyuyorum.

Saçlarımı normalden fazla uzatmam da; dostlarımın “uzun saç sana yakışıyor” tespitlerinin de etkisi olmuştur mutlaka. Saçlarımızdan, ayakkabılarımıza kadar donanımımızda yaptığımız değişikliklerde çoğumuz çevremizdekilerinin görüşlerini dikkate almıyor muyuz? “Yok canım, el alemden bana ne, ben neysem oyum. Yakıştırdığımı giyerim” diyenlerimiz de az değil tabi..

sfenks kedisi

ziuw | 08 July 2008 16:01

-sphynx- 1966 da kanada’da bir kedinin genleri farklılaştı, tüysüz bir yavru doğurdu. bunu duyan Yania Bawa ve oğlu anne ve yavru kediyi alarak, tüysüz bir kedi ırkı yetiştirmek üzere çalışmalara başladılar. geriye doğru çaprazlamayla başlanıp, tüysüz diğer türlerle çaprazlaştırılarak devam edildi üretme işi, sonuç olarak 1971 de sfenks kedileri yarışmalara katılma hakkı elde etti, kazandığı şampiyonluk statüsü bir süre sonra kaldırıldı çünkü bir çok kişi suni şekillerde yeni türler oluşturulmasına karşıydı. bu yüzden türün üretilmesine bir çok zorlukla karşılaşıldı, halen de dünya üzerinde fazla bulunmamaktadır ama hollanda, fransa en son da ingiltere de başlanılan üretim çalışmalarıyla türün idamesi sağlanmaktadır.

yavru sphynx
yavru sphynx

Dünyanın En Kıllı Adamı

kemal118 | 18 June 2008 12:23

36 yaşında olan danny ramosun vücudunun yüzde 97’si kılla kaplı.dally ramos‘un vücudu tıp dilinde hipertrikoz denilen bir hastalık nedeniyle kılla kaplı.bu hastalıkta vücudununda sadece avuç içi ve ayak tabanları tüylenmiyor.18 kişilik aileden gelen danny ramos bu hastalığın sadece kendisinde değil tüm sülalesinde de olduğunu vurguluyor.ramos bu hastalığın sadece erkeklerde göründüğünü kızlarda hiçbir anormalliğin olmadığını ve bu hastalık dolayısıyla uzun süre sirk lerde çalıştığını sadece plajda güneşlenirken etraftaki meraklı gözlerin kendisini rahatsız ettiğini söylüyor. danny ramos‘un vücudunun neredeyse tamamının kıllarla kaplı olması dolayısıyla ona kurtadam lakabı takılmış.onun yeni adı kurtadam danny ramos.

Kızılderili Türk ilişkisi…

ceteleci | 01 January 2008 21:53

Bundan 35000 yıl önce yani MÖ 30000-34000 tarihleri arasında dünya şu andaki görünümünden bir hayli uzaktı. O zamanlar buzul çağının en şiddetli dönemini yaşayan dünyamız büyük kıtasal ve alabildiğince uzaklara uzanan buzullara sahipti. Şimdiki adıyla Bering denizi olarak bilinen bölge o zamanlarda Asya’yı ve Amerika’yı Bering boğazı denilen bir buzul kara köprüsüyle bağlamaktaydı. Ve o zamanlar Sibirya bölgesinde avlanan Kızılderili kabilelerin yeni av alanları keşfemek amacıyla çıktığı yolculuklar sonrasında; bu boğaz kullanılarak Amerika’ya ilk kez ayak basıyorlar. Tabi bu insanlar yeni bir kıtaya geldiklerinden habersizce Atalarının yaptığı gibi Sibirya bölgesinde avlandıklarını düşünüyorlardı. Bu yeni av yerlerini beğenen Kızlıderililer buralara ve yerleştiler ve kabileler oluşturmaya başladılar.

Günümüze kadar uzanan tarihleriyle bazı kabileleri şu şekilde irdeleyebiliriz:
Amerikaya gelen yerleşimcilerin ilk karşılaştıkları kabileler arasında Seminoller, Çerokiler ve Mişuki kabileleri bulunmaktaydı.
İspanyol kaşiflerin Amerika’ya olan yolculukları sırasında Kaliforniya’da bulunan Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve diğer bazı kabilelerle karşılaştılar.
Günümüzde ise ABD de resmen kabul edilen 554 Kızılderili kabilesi bulunmaktadır.

Gelgelelim Kızılderililer ve Türklük ilişkisine ait bulgulara …

KEDİM

| 23 October 2007 22:04

Tüyleri beyaz, bakışları çok masum, sanki elimi sık dermiş gibi bir patisi diğerinden daha yukarıda olan kedim… Babam onu ona çok kırıldığım birgün getirmişti. Böyle bir kedi daha önce hiç görmemiştim. Eskiden kartopu vardı. Babam onu daha 4 yaşındayken doğum günümde almıştı bana. Nasıl yaktığımı hatırlamadığım yanık patisi için ne masallar uydurmuştum minik aklımda. Şimdiyse bu kedi. Henüz bir isim bulamadım. Doğrusu bir isim aramadım.
Kedilerden korkarım ben. Aslında çok severim ama elim kemiklerine değdiği zaman çıldırırım. O yüzden hiç gerçek bir kedim olmadı. Zaten alerjim var, olamaz da. Küçükken terasımıza gelen kediyi çok severdim. O zaman korkmuyordum ama her yerimde yara çıkmıştı. Alerjim varmış…

Kedimin resmini gören gerçek sanıyor. Bakışları aynı gerçek bir kedi gibi. Kedilerden korkmamayı öyle çok isterdim ki. Bayılıyorum onlara. Ama elimde olmayan bir korku var içimde. Dokunamıyorum, uzaktan sevmekle yetiniyorum.
Odamda tek hayvan kedim değil. Bir de kuzum var, ona “zuzu” diyorum. Zuzumu da çok seviyorum. Çok sevmiştim onu ilk aldığımda. Ama tüyleri o kadar güzel değil.

Kedimin tüyleri çok başka. Bazen geceleri onu da alıyorum yatarken. Rahatlatıcı tüyleri var kedimin. Dokunduğunuz zaman bütün negatifliğinizi alacakmış gibi. Ben dokununca sinirliysem rahatlıyor beni benim cefakar kediciğim.

Bu aralar adet edindim onunla yatmayı. Gece rahatlamak için koyuyorum onu karnıma. Sonra elimi başından sırtına doğru indiriyorum. Kuyruğuna geldiğimde sanki bütün kötülükleri atmış oluyorum üstümden.Uykuya dalana kadar onu okşuyorum. Tüylerinin arasında parmaklarımı gezdiriyorum. Ben kedişimi çok seviyorummmmmmm…