bir şey var bu gece..beni eski bir anıya götüren…tamı tamına dört sene öncesine.muratla bir arkadaşların evindeyiz. murathoşlandığım çoçuk..her kalp çarpıntısını aşk sandığım dönemlerden birindeyim işte.aşkın asılıyla henüz tanışmamışım.murat durmadan anlatıyor…durmadan konudan konuya atlıyor..bir yandan içiyoruz tabi..vakit geç. evde bizim dışımızdaki herkes neredeyse uyanacak kadar uyudular.cümlelerini pek hatırlamıyorum..yüzü, yüz çizgilerinin aldığı şekil, kaşlarındaki ifade doluluğu şimdi bile gözümün önüne geliyor… yüzü cümlelerinin önüne geçecek kerte etkili.çölde çayı anlatıyor bana. o anda ‘izlemek istiyorum bu filmi’ diyorum.’gerçekten mi hadi kalk’ diyor…’bize gideceğiz film bizde var’.saat sabaha karşı dört, ve evi neredeyse iki kilometre uzak bulunduğumuz yere.nasıl gideceğiz şimdi diye soracakken vazgeçiyorum..böyle soruları pek sevmediğini onunla olan geçmişimden biliyorum. kalkıyorum. evden çıkarken bisikletlere gözümüz takılıyor. iki tane, bize yetecek kadar var.bisikletlere biniyoruz..gecenin koyu karanlığına karışıyoruz..etraf öyle sessiz ki.o anda kendimi bir büyünün içinde hissediyorum…hiç bitmeyecek bir aşka son sürat pedal çeviriyor gibiyiz.ara yolları bilmiyorum..’heeyyy nereye gidiyoruz’ diyorum..’çölde çay içeceğiz’ diyor..ve bağıra bağıra çölde çay şarkısını söylemeye başlıyor.’bir sahne var aklımda, oyuncular sanki biziz, mutluyuz ikimizizzzzz..”delisin sen’ diyorum!önümüzde bir yokuş beliriyor…yokuşa bırakıyoruz kendimizi.biri bana bu yokuşun sonu cennet dese o an inanmamak için hiç bir sebebim yok.öyle hızlı gidiyoruz ki! kontrolsüz.’sakın ön frenlere basmaaaaa!’ diye bağırıyor..’tabi eğer bugünlerde ölmeyi aklından geçirmiyorsan’.gülümsüyorum.ölmeyeceğimden eminim..sanki azrail gelse savaşacak denli güçlü görünüyor murat bana.yokuş bitiyor.eve yaklaşıyoruz.kısa ama yeni bir yokuş..lakin bu kez çıkılması gerekiyor..bisikletlerden iniyoruz.bisikletlerle yürüyoruz..benimkini de o çekiyor.eve giriyoruz..gün aydınlanmak üzere..çölde çayı izliyorum..çölde çay içen kadın oluyorum.çöl sıcaklığını hissediyorum, teninim her köşesinde.çöl rüzgarlarını hissediyorum, ondan esen.çöl kumları çarpıyor , yüzümü delen.
yorumlar
girmişsin major:)
denemeye devam et lütfen, merakta koma bizi:) ama yorumu kopyalamayı unutma.
En sevdiğim..
haklısın. üç kez , caydırmak için yeterli bir sayı:)
sağ ol deja, bunu ben de severim.
Kandırmış seni işte 😛
kandırmış derken ne demek istediniz anlamadım?
Benim de tek bildiğim kötü bir şey olmadığı.
peki:) kandırmış yerine inandırmış diyelim mi biz ona?
🙂 ya biz de film var deyip sonra filme milme götürmemiş ya ondan bahsediyordum.
son kısmı bir daha okuyalım lütfen.
Eve gidiyoruz kısmını bildiğin kaçırmışım 🙂
teşekkür ederim efendim..bir dahaki sefere sepeti alıp gelin lütfen:)
B
Birlikte ama yalnıziki yabancıyız
Hesapsız ve plansız herşey nedense başka bir tat bırakıyor..Enteresan..
çölde serap görmek isterdim..
@thing, çok teşekkür ederim, güzel bir video.@onnupro, çok haklısın ben de onu düşündüm…ve artık biraz büyüdüm sanırım, hesaplar planlar hayatımın içine girdi.
oooooooooooof of
Sevmeyenleri de şurdan alıyım. Sevmediğimden değil slow gelmiyor 🙂
Frank zappa aşkına, yazıyı tuttum görünmüyor.dejavuu88 bir adet titreşim gönderdi !
tutmuşsun.
Allah şu an iç sesimi duyurmasınamiiiin
Allah gece gece laf yedirttirmesin.Amen.
uyku tutmuyor.
Az kalsın espri yapcaktım ama iğrenç olacağını farkettim.Süt için efenim laktik asit yorgunluk derken bir bakmışsınız sabah olmuş.
yoğurtla sütle olacak iş değil bu bu gece.
Aşağılayıcı bir ifade sezdim(süt ve yoğurt için). O zaman e2 seyredin. Zaten sabah oldu olcak.
avalianch, alemsin:)
çimento akıyor harfler soluyorbaşkalaşmış bir benliğikendimizle değiştiriyoruz her seferinde’çıkmıyor gönlümüzden hiç kimse’her yer çöl her yer duvar.m.munganbu yazıya ben de yorum gireblimek icin en az 3 denem yapmıştım. kısmet degilmiş, neyse..
çölde çay…
genç ve aşıkken salak ve tiksinti duyulası olur insan.
arrogante, bünyem kaldırmıyor senden böyle şeyler okumayı, sarsılıyorum
yakışmıyor degil mi.:)
benim avatar değişmedi yav, neyse konumuzun dışındaydı buVallaha güzel abim ne bileyim şaşkına dönüyorum, helyumum artıyor çekirdeğim parçalanıyor işteee öyle bir şey
hombre, çok isabetli bir şiir olmuş.vallahi sen yazınca bir başka oluyor..m. mungan gelse bu denli heyecanlanmazdım.
absence, samimi duyguların bunlar, biliyorum. eyvallah..;)
arrogante diyorsa doğrudur
İmzana arrogante ne diyorsa doğrudur cümlesini eklemen doğru ve isabetli bir hareket olacak. Hem daha kolay 🙂
🙂
yazdan kalma bir gundenya da colde cay filmindenbir sahne var aklimdaoyuncular sanki bizizmutsuzuz ikimizizkimi asklar hic bitmezmisbizimkisi bitenlerdensevmeye yeteneksiziziki yabanciiki yabancibirlikte ama yalniziki yabanciiki yabanciiki yabancibirlikte ama yalniziki yabancihani o gunesin batisibizi tanriya inandirisisu an aksam aklimdaama cok zaman onceydiyaralarimiz agir degildiyine de bagisladim ben hepsinihem seni hem kendimio kadar yoktun kiiki yabanciiki yabancibirlikte ama yalniziki yabanciiki yabanciiki yabancibirlikte ama yalniziki yabanci(sebnem ferah)yazdan kalma bir gundenya da colde cay filmindenbir sahne var aklimdaseninkilerden farkli amaartik kendini kandirmayoktur ustune senin guzeli cirkin yapmaktasucuysa dunyaya atmaktaneyin bildin ki degerinibenimkini bileceksinbunu da tabii mahvedeceksiniki yabanciiki yabancibirlikte ama yalniziki yabanciiki yabanciiki yabancibirlikte ama yalniziki yabanci
mavi bir şimşeğe dönüştüğündeaştığında çölü erkek ve dişiyürür duygusecdeye varır önünde ufaklı iriliçarpık bütün harflerkuma gömülür kuşkuçok susmuş bir yanardağ gibi kükrer nefesçöl saygılıgerisi düşbaşımı yaslarım göğsüneister otururuz el eleister sahrada çoğalırbenim olur bütün elmaları göğünadını aşk koyarım sonraN.E.
içim ürperdi ya, ne güzel yazmışsın böyle…
teşekkür ederim efendim, yazıdan söz ediyorsanız tabi, içinizi ürperten eklediğim son şiirse, birlikte sahibine teşekkür etmeliyiz.
son şiiri okumamıştım bile.ürperten şey ise yazdığın yazının yalınlığı ve güzelliğiydi.Tebrikler.