Melodi…Büyük süreçten küçük bir kesit;1986 da küçük eylemler ve yer altı…1986 ve 1987 de yaptıkları değişikliklerle güçlendi pkk.Ekim 1986 sonunda terör örgütü,3. Kongresini yaptı.Önemli kararlar aldı.Kırsal alanda dağ örgütlerinin yetmediğini gördüler.Lojistik destek ve şehir birimlerinin,milislerin önemini anladılar.Uzun süreli çalışmaya başladılar.1986 kışı boyunca vergi toplamak, asker toplamak ve şehir birimlerini oluşturmak için planlama yaptılar.1987 nin mayıs haziran aylarında Mardin taraflarında Peçenek ve Pınarcık katliamlarıyla Siirt’te Eruh’un Milan,Uludere’nin Işıkveren köyü katliamlarını yaptılar.Silahlı propagandaydı bu.Halka korku salıp, ‘devletin değil,bizim yanımıza gelin’ mesajını vermek istediler.1987’de sıkıyönetim kalktı,olağanüstü hal geldi bölgeye.Terör örgütü 1990’a kadar şehir birimlerini bütün bölgeye yaydı.1990,1991’de özellikle Körfez Savaşı‘yla yayıldı örgüt.Müthiş bir propaganda gücüne ulaştı.Ne mi yaptılar?1)1991’de belediyeleri ele geçirdiler.Devletin belediyelere verdiği paralarla pkklı desteklendi.Devlet korucuya 5 milyon verirken belediyeler pkklıları 10 13 milyon aylıkla işe yerleştirdi belediyelerde.2)Cezaevlerine yöneldiler.Küçük kısmı ölü ele geçiriliyordu ,büyük kısmı hapishanelere konuyordu.Örgüt bunların konuşmaması ve yeniden eğitilmesi için cezaevlerine el koydu.Hapishaneler pkknın üniversiteleri haline getirildi neredeyse.3)Sokağı ele geçirdiler,haraç toplamaya başladılar.Dağdan, Şemdin Sakık, haberi saldı mı,5 dakika içinde Diyarbakır çarşısında kepenkler iniyordu.’ 4-5 bin kişi toplansın,şu şu sloganlar atılsın dendi mi bütün emirler anında yerine getiriliyordu.Eczanelerden dağ için ilaç toplanıyordu;haraç,vergi toplanıyor,büyük bir propaganda faaliyeti yürütülüyordu.Korucuların dağdakilerden ödü kopmaya başladı.Bu süreçte iki tarih çok önemlidir:Biri,2 ağustos 1990,yani Saddam’ın Kuveyt’i işgali.Ve 1991 yılı ocak ayında Irak’a karşı Körfez Savaşı…Böylece pkk Türkiye’de ikinci plana düştü,bütün dikkatler yanı başımızdaki savaşlara çevrildi.Bütün askeri hazırlıklar buna döndü ister istemez.Pkk rahatladı.Ayrıca Kuzey Irak’ta kocaman bir otorite boşluğu ortaya çıktı.Pkknın ikinci büyük rahatlamasına gelince…Kuzey Irak’ta altı yedi tümene yetecek kadar silah bırakıp kaçtı Irak askeri.Böylece müthiş bir silah kaynağına kavuştu pkk.Eskiden neredeyse silahlarının numarasına kadar bilirdik,sonra ellerindeki silah sayısı 15 20 misline çıktı.Bu onları çıldırttı,hiç beklemiyorlardı bu kadar silahı…3 Mart 1991’de Irak teslim oldu,ateşkes imzalandı.Güneyde Şiiler,kuzeyde Kürtler isyan etti.Saddam’ın Cumhuriyet Muhafızları kuzeye,Kürtlerin üstüne geldi.İkinci bir Halepçe korkusuyla Kürtler bize doğru kaçmaya başladı.500 bin kişilik bir göç.Mecbur kaldık,içeri aldık.İşi gücü bıraktık,bununla uğraştık.Pkk bundan da yararlandı.Bize bitişik bölgede kendine ‘kurtarılmış bölge’ yarattı.Silopi’nin güneyinden doğuya doğru Kuzey Irak’ta,Sinat,Haftanin,Habur ağzı,Metina,Mezirkaya Dere,Hakurk…Geldi,buralara yerleşti.Bizim sınırlarımızın içinde yaratamadığı kurtarılmış bölgeleri bunlarda yarattı.Körfez Savaşı’nın Kuzey Irak’ta yarattığı otorite boşluğunda.Eğitimini,dinlenmesini vs daha rahat koşullarda yapmaya başladı.Körfez Savaşı sonrasında bir avantaj daha yakaladı pkk.Sovyetler Birliği 1991 sonuna doğru dağıldı,tarihe karıştı.Parasız kalan Rus askerleri,Kuzey Irak’taki Zaho‘nun,Dohuk’un pazarlarına kadar geldiler ve silahlarını,Bahtiyar Paşa‘nın şehit edildiği Kanas‘larını on paraya sattılar.Mükemmel silahlardı.Ruslardan gündüz ve gece gözetleme cihazları aldılar.Gördün mü vurursun.Silaha kavuştu.Vergi topluyor.Asker topluyor.Parası oldu.İstihbarat gelmeye başladı.Uyuşturucu trafiğine el koydu.Eğitim için Kuzey Irak’ta kurtarılmış bölgesi oldu.İşimiz zorlaştı!Ankara,21 Mart 1995Çankaya’da Başbakanlık Konutu
Toplantı odasında Başbakan Çiller ile sohbet konusu:Türkiye’nin iki gün önce Kuzey Irak’ta pkk’ya karşı başlattığı askeri operasyon.Çiller,haritada eliyle operasyon bölgesini göstererek diyor ki,“Kıbrıs’tan,hatta Plevne‘den beri en büyük kara harekatı…”Bu Plevne benzetmesi ertesi gün Sabah Gazetesi’nin manşetinde patlayarak alay konusu olacaktı.Eliyle operasyon bölgesini çiziyor Çiller.Fazlasıyla ciddi,mimik ve jestlerinde bir komutan edasıyla anlatıyor.Bu havanın kendisine keyif verdiği belli.3 ayrı bölgede,kıskaç operasyonlarının sürdürüldüğünü,38 bin askerin Kuzey Irak’a girdiğini,13 general ve 2 bin subayın görev yaptığını söylüyor.Bölgede 2 bin 800 pkklı teröristin bulunduğunu belirtiyor.Operasyon gerçekten çok büyük.Bir yandan pkknın yollarını keserken,´öte yandan Kuzey Irak’ta Türk askerinin varlığını uzunca bir süre kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.Üst düzeyde bir devlet yetkilisinin deyişiyle, “ bu defa bir hafta on gün içinde çıkmak yok.Tam bir temizlik yapıldığına kanaat getirilinceye kadar Irak’ta kalınacak.”
Kuzey Irak’ta pkkya karşı askeri açıdan alan hakimiyetinin kurulması,örgütün lojistik imkanlarının yok edilmesi ve bazı geçiş noktalarının tamamen ve kalıcı olarak kontrol altına alınması,bu büyük operasyonun çerçevesini çiziyor.Barzani ile Talabani’ye “ayağını denk al” mesajı gönderilirken,Çiller’in deyişiyle “kürt devletine geçiş yok!” deniyor.Çiller:“Kıbrıs’tan beri en büyük harekat.Hatta askerlerin verdiği bilgiye göre Plevne’den beri en büyük kara harekatı..Nihai kararı verirken çok zorlandım.3 aylık bir hazırlık süresi geçirdik,kesin kararımı 1 ay önce verdim.Çok dinledim komutanları,gerekli olduğuna ikna oldum.Sınır ve zaman koymadık operasyona,
Bu, nihai darbe olacak pkkya.”