çiğ beslenmenin (raw foodism) bir türüdür. farkı ise et ve diğer hayvansal besinleri de yemeleri. ancak hayvansal gıdaları da çiğ olarak yiyorlar. burda kendisiyle röportaj yapılan aajonus vonderplanitz çiğ et yemenin yararlarından söz ediyor. adına ilişik linkten ulaşılabilen birde kitap yazmış. kendi hastalıklarından beslenme değişiklikleri ve özellikle de çiğ et yiyerek kurtulduğunu söylüyor. hatta ilk dönemlerde çiğ süt içebilmek için çiftliklerde çalışmış. uzun oruçlar tutmuş, 41 güne kadar çıkmış ama oruucun zararlı olduğunu düşünüyor. orucu idrar içerek tutmuş. kulağa çok sevimsiz gelmekle birlikte çeşitli hastalıkların tedavisinde de hastanelerde idrar içirdiklerini belirtmekte yarar var. bununla ilgili de bir ara toparlayıp yazarım.burda ise çiğ et yemek isteyenlerin karşılaşabileceği bikaç soruna çözümler var.
yorumlar
Hmm üniversitede iken, “çiş” ile ilgili bir mini kitap okumuştum. Adı aklıma gelmedi ama, özellikle dünya savaşlarında (1. ve 2.) insanların ilaç temin edemediklerinden; alternatif tıptan, özellikle de çiş’den (idrar) faydalandıklarını okumuştum. Örneğin boğaz (gırtlak) ve boğaz yolu rahatsızlıklarında, cilt ile ilgili hastalıklarda kullanıldığını, hatta özellikle ergin olmayan erkek çocuğun sabahki idrarından sonra ki(özellikle) idrarının kullanılması gerektiğinden bahsediliyordu. Hatta ergenlik dönemi sivilcelerinden, cilt problemlerinden yakınanlara özellikle tavsiye ediliyordu kitapta.Çiğ et tüketimi ise tartışılası bir konu. Araştırmak gerekiyor, ama konuyla pek ilgilenmediğim için 🙂 sadece; tarihte ateşin bulunmasından ve akabinde gıdaların pişirilme gereğinden, çiğ gıdaların (hayvasal…) barındırabileceği hastalıklardan dem vurup yorumumu noktalamakla yetineceğim.Kitabın adını hatırlayabilirsem ekleyeceğim…
kas da yemiyormuş bu abiler, “eski atalarımız” gibi hayvanların iç organlarını, beynini, kemik iliğini, dilini yiyormuş. Özellikle vahşi hayvanların organları daha da bir lezizmiş.Yazıyı okurken vahşi bir domuzun karnını yarıp içinden karaciğerini çıkaran ve kanlı kanlı yiyen bir insan şekli aklıma gelmekte. Afiyet olsun ne diyelim.Hayat bu kadar mı sıkıcı, bunun cevabını arıyorum ben de.”Üff ne yapsam bugün kendimi de kötü hissediyorum, en iyisi pişmemiş domuz beyni yiyim”, kanımca farklı olmanın getirisi olan ruhsal hazdan güç alıyor bu arkadaşlar. Kendilerini de bir anda iyi hissetmeye başlıyorlar.Açıkçası bilimsel (ki bu tip bir diet deneyinin bilimsel olabilmesi için farklı kültürden insanlarla uzun yıllar boyunca sürekli kontrollü bir şekilde deney yapılmalı) deney sonuçları olmadıkça bu tip “alternatif” çözümleri hiç mantıklı bulmuyorum.Misal ikizler üzerinde 30 yıl süreyle inceleme yapılsın, tamamen aynı hayat şartlarında yaşasınlar lakin biri hep çiğ yesin diğeri ise “dengeli ve sağlıklı” beslensin ve ikisi arasında bariz bir fark yakalansın. Sağlıklı beslenen adam misal kalp krizinden pat diye gitsin ve bu sonuçlar tekrarlanabilir olsun.Evet bilimsellik için bu tip koşullar gerekli.Ayrıca her insanın fizyolojisi genetik yapısı farklı. Tatarlar sürekli et yiyerek 100lü yaşlara kadar yaşamaktalar. Aynısını bir amerikalıya yaptırın bakalım kaç sene sonra ölüyor. Misal trabzonda sürekli tereyağ tüketilir köylerde, mis gibi de uzun yaşayan ninelerimiz mevcut.Ne yendiğinden de öte, nerede yendiği ve yiyenin nasıl bir hayatı olduğu oldukça önemli.
Pişmemiş et birçok bakteri içerir. Yani yanlızca et pişirilerek yenmeli. Ama sebzeleri çiğ yemek sağlıklı. Her türlü sebze piştikten sonra kanserli hücreleri besleyebilir hale geliyor. Çiğ iken kanserli hücreler besinden faydalanamıyor.
annem her zaman pişmeden yeme kurt yapar der
kurt yapar tabi..
burada da sözü geçti.
çiğ tavuğun tadına bakmıştım gerçekten iyiydi, bir de eğer balık taze ise ne kadar az pişmiş o kadar iyi…
Birde cig kofte vardir, cok severek yaptigim ve de yedigim bir yemektir…
deniz mahsullerini çiğ deneyebilirsiniz, tercih meselesibalık, midye, karides, kalamar, istiridye, deniz kestanesi, çidonya taze taze ve temiz sudan alınmışsa çiğ olarak yenebilir çok da lezzetlidir,üstüne limon sıkmak ve tuz eklemek tercih sebebidir, bir süre limonlu ve tuzlu olarak bekletir de yerseniz çiğ tadıda alınmaz.