Çavdar Tarlasında Çocuklar (The Catcher in the Rye) J. D. Salinger`in tek romanı… Eşsiz benzersiz bir eser… Okuyanlar hak verecektir, yazarın derin bilgisinden değil, kaleminin kuvvetinden ya da diğer meslektaşlarından daha kültürlü olmasından dolayı hiç değil, samimiyetinden, doğallığından dolayı bu ünvan verilmiştir kendisine. Tıpkı kitabında anlattığı 16 yaşındaki Holden Caulfield gibi çocuksu olduğundan dolayı… .D. Salinger’in bu güne kadar basına sızmış birkaç tane fotoğrafı var sadece. 21. yüzyılda meşhur bir yazar ve sadece birkaç fotoğraf… İşte onun farklılığını ortaya koyan bir özelliği daha… Aşağıdaki resim bir arabanın içerisinden gizlice fotoğrafını çekmeye çalışan bir gazeteciyi fark ettiğindeki davranışı… Kim ne derse desin ‘çocuksuluk’ budur işte. Şöhretin zirvesindeyken kimseyle görüşmeme, fotoğraf çektirmeme gibi inatçı hareketler olsa olsa bir çocuğa yakışır zaten.

İşin ilginç tarafı, bir çocuğun üç günlük hikâyesini anlatan bu romanın Amerika’nın birçok eyaletinde ‘Ahlak dışı’ bulunduğundan dolayı yasaklanmış olması. Türkiye’de ilk olarak, 60’lı yılların ortalarında ‘Gönülçelen’ olarak yayınlanmış, pek beğenilmiş, hala beğenilmekte. Çünkü binyıllar geçse de bir çocuğun düşünceleri hep birbirine benzer kalacaktır. Ve bu kitabı okuyanlar, geçmişlerindeki güzel günleri hatırlayarak, hayallerin çokça yer kapladığı o dönemleri özlemle yâd edeceklerdir. Bir noktadan sonra kitabın kahramanı Holden Caulfield değildir artık, bizizdir. İster Newyork’da, ister İstanbul’da, isterse de dünyanın en ücra köşesinde olsun çocuklar birbirine benzer çünkü.