bor ile çalışan araba üretilmiş. hatta bazı firmalar seri üretime bile geçmişler. ancak bu haber türkiye’den saklanıyor diyorlar. nedeni ise dünyadaki bor rezervinin %70’nin türkiye’de bulunması, diyor scientific american. türkçeleştirip özetlemişler,
Borla çalışan araba üretildi; Türkiye kıskaçta
Arabayı bor madeniyle çalıştıracak patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı. Daimler-Chrysler, seri üretime bile geçti. Ancak bu gelişmeler Türkiye`ye yansıtılmıyor.
Çünkü Türkiye, dünya rezervinin yüzde 70`ine sahip ve uluslararası tröstler Türkiye uyanmadan bu kaynağı ele geçirmeyi planlıyor.
Dünya rezerv yekûnunun yaklaşık yüzde 70`inin Türkiye`de olduğu bor madeniyle çalışan araba üretildiği ortaya çıktı. Bu alanda patenti alınmış yaklaşık 600 tane proje bulunuyor. Amerikan Millenium Cell (MC) ve stratejik ortağı Daimler-Chrysler (DC), seri üretime bile geçti. Ancak uluslararası tröstler, bu gelişmeleri ülkemizdeki `bor` zenginliğine egemen olmak için Türkiye`den kaçırıyor. Aksiyon dergisinde yayımlanan habere göre, konuyla ilgili gelişmelerden biri Scientific American dergisinin Mayıs 2002 sayısında yayımlandı. `Düşünülebilecek en temiz yakıt` başlığıyla verilen haberde, kimyager Steven Amendola`nın Ford Explorer model otomobili bor bileşiklerinden elde edilen yakıtla çalıştırdığı anlatılıyordu. ABD`li kimyager Amendola`ya göre, sodyum bor hidritle çalışan otomobilin hem menzili iki katına çıkıyor, hem patlama ihtimali olmadığı için tam güvenli oluyor, hem çevre kirliliği olmuyor, hem de yakıt kullanıldıktan sonra tekrar değerlendirilebiliyor. Benzinle çalışan otomobillerde yakıtı depolama sorunu olduğu için menzili düşüyor. Borla çalışanlardaysa bu sorun ortadan kalkıyor. Araç, sodyum bor hidrit maddesi ile suyun oluşturduğu hidrojenin yakıt pillerine ulaşması ve açığa çıkan enerjinin mekanik enerjiye dönüşmesiyle yürüyor. Bor konusu özellikle son yıllarda Türkiye gündeminden hiç inmedi. Bilgisayardan silaha, nükleer teknolojiden akaryakıta kadar birçok alanda kullanılan bor, ister istemez birçok çevrenin ilgi odağı. Tartışmalar, bazı kişi ve güçlerin özelleştirme furyasını da arkalarına alarak, bu cazip ve stratejik madeni `iç etmek` istediğinden, uluslararası tröstlerin Türkiye`yi bor konusunda baskı altına aldığına, boru devletin yeterli kârlılık ve verimlilikte kullanamadığına kadar uzanıyor. Devlet Denetim Elemanları Derneği (DENETDE) Başkanı Atılay Ergüven de bor gibi hayati önemi olan konulardaki gelişmelerin Türkiye`ye geç yansımasını, `Batılılar Türkiye`ye bor teknolojisinin gelmesini önledikleri gibi, o konudaki gelişmeleri de duyup, borun önemini kavramamızı istemiyorlar.` sözleriyle iz
Dünya bor rezervinin yüzde 70`i Türkiye`de. Bizi yüzde 13`le ABD izliyor. Rezervlerini yıllar önce kullanmaya başlayan Amerika`nın, kendi topraklarından çıkarabileceği miktar gittikçe azalıyor. Bor zengini Türkiye ise bu potansiyelini ancak ham bor ürünü satarak değerlendirebiliyor. Mamul bor ürünleri üretebilmek için gerekli teknoloji Türkiye`de yok. Çünkü Batılı ülkeler bor teknolojisini bize vermeyi hep reddediyor. Ham cevher olarak adeta sudan ve kumdan ucuza sattığımız bor, bize pahalı ithal ürünler olarak geri dönüyor.
The Ultimate Clean Fuel
A start-up contemplates nonpolluting cars powered by an ingredient of soap
By JULIE WAKEFIELD
yorumlar
patentli 600 proje olduğu ortaya çıktı
bu gelişmeleri ülkemizdeki `bor` zenginliğine egemen olmak için Türkiye`den kaçırıyor
Batılı ülkeler bor teknolojisini bize vermeyi hep reddediyor
su hale bakiniz ki su siber bilgi caginda bile projeler, gelismeler icin halen “ortaya cikti” “bizden kaciriliyor” fiilleri kullanilabiliyor. Cok gariptir, acaba yarin birileri bir universite kutuphanesine girip “oha bukadar dokumani benden onca yil kacirdiniz ha!” derse ne cevap veririz?
Acaba basimizda hangi ekonomik sistem mevcuttur ki teknoloji gibi metalarin bize “verilmesi” reddediliyor?? Hayir, ben su gune kadar daimi musterisi oldugum bakkalin, bana bisey verdigine tanik olmus degilim ki ‘vermeyi reddetme’ faaliyetini kavrayabileyim…
işte bize böyle yapıyorlar ahh be diyecegimize iki akıllı adamımız cıkıp yahu su arabadan bitanede ben yapayım diye biran önce cıksa bence iyi olacak ..
o kadarda kötü olmasa durum. Bor ile ciddi ve akademik alanda ilgilenen insanlarda var türkiye de
Kardeşim adamlar bor’u işleyecek teknolojiyi vermezlerse sende bor satmazsın, olur biter, nasılsa 10 sene sonra onların bor’u biter ve bizden alırlar boruyu. Bu kadar basit ama nerede bizde adamlara dur diyecek götü olan iktidar. Hepsi mayasıl olmuş cırt cırt kaçırıyor.
türkiye’deki bor madenlerinin çıkartılması yetkisi etibank’ta ve bugüne kadar “özelleştirme” adı altında türkiye’deki bor madeni yabancı ülkelere yok fiyatına satılma noktasına kadar geldi.
olayın farkında olan devlet bakanı şükrü sina gürel tarafından bu durum geçici olarak durduruldu. bir ara hatırlarsınız medya tarafından kamuoyuna da “ailesini bir kadın yüzünden terk etti” senaryosu yazılarak halkın gözünde küçük düşürme ve yıldırma propagandası dahi yapılmıştı. (çok ilginçtir ki etibank özelleştirmesinin durdurulması ile aynı zamana da rastlar bu baskı)
sonuç: henüz bor madenleri rezervleri yağmalanmadı. ama krizler ülkeyi öyle bir noktaya getirdi ki, “sorunlar çözülecekse verelim gitsin” yaklaşımı yüzünden herşey gibi o da gidebilir…
…çok zottiri bir moddayım. Saçmalıyıcam. Umarım bir gün “bok” ilen çalışan araba yaparlarsa veya yaparsak süper verimli bir millet olacağımızı ve yakıt olayı konusunda hiçbir sorun çekmeyeceğimizi ayrıca hiçbir milletin de götümüze el edemeyeceğini, bundan dolayı da mutlu ve huzurlu olacağımızı düşünüyorum. Böyle. Saçma. Evet. Öyle. Eleştirmeyelim. Analm aramayalım. Mazur görelim beni. Yeni çıktım finallerden. Beynim sulandı. Hafiflemek istiyorum.
Pardon. Yok anal manal… =)
etraflıca burda.
buda benim sözüm hala geçerliliğini sürdürüyor.
Nerden gördüğümü hatırlayamadım ancak ATO başkanı Sinan Aygün’ün, amerikadan borla çalışan otomobili getirteceği ve makam arabası olarak kullanacağına dair bir haber okumuştum.