Sabah uyanırsınız.WC’ye gitmeniz gereklidir fakat kompulsiyonlarınız ‘titizlik’ olarak başgösterdiğinden kendinizi WC’de hiçbiryere değmeyecek ve hiçbir yerle temas etmeyecek şekilde hazırlamanız gereklidir. O daracık yerde milimetrik hesaplarla işinizi halletmek için uğraşırsınız. Çoğunlukla bir kuşkuyla ayağınıza düşmesi imkansız görünsede bir damlanın sıçardığını düşünürsünüz. Gider lavaboda elinizi iyice sabunlar, sonra ayaklarınızı iyice yıkar, sonra elinizi tekrar sabunlarsınız! Bu sırada lavabonun açma kapama düzeneğine olabildiğince az dokunmaya çalışırsınız. Lavaboyla her temasınız ise tekrar temizlenmek anlamına gelir.Otobüslerde kesinlikle hiçbir yerle temas edemezsiniz. Hele o demirlere her tutunma durumlarınızda aklınıza olmadık senaryolar ve görüntüler üşüşür. Ya sizden önce oraya elini süren o eliyle çok da iyi işler yapmadıysa? Ya hemen önce tuvalete girmiş ve elini yıkamamışsa? Ya daha da kötüsüyse? Bu yüzden oturacak bir yer bulmak sizin için bir lütuftur. Belki o da bir temastır ama başka yerlere yolculuk boyunca tutunup bu düşüncelerle cebelleşmenizi engeller. Ola ki tutunmak zorunda kaldınız, indiğinizde ilk büfeden ıslak mendil alıp elinizi defalarca dezenfekte edersiniz.Birisiyle tokalaşmak? Olacak iş değildir. Ya temiz biri değilse? Ya siz görmediğinizde eli başka yerlerde geziyorsa? En azından sol elden kaçınmalıyım ama sağ el de farksızsa? Acaba sıvışsam mı el sıkışmamak için. Ya da şöyle bi hafifçe tutar çeker sonra da hemen elimi yıkamaya giderim. Offf ya offff!Bunları düşünürsünüz.Hayatınızın bir kısmı angaryalarla elinizden alınır ve bunu siz istemezsiniz. Fakat yapmadığınızda aklınızda o düşüncelerin dolanıp durmasındansa yapıp kurtulmayı tercih edersiniz.