ozon deliği
ozon deliği

70li yıllarda, ekoloji çevre fikirleri ilk ortaya çıktıgında moda olan, özellikle ABD’deki ekoloji ve çevre konusunda kitap yazanların kullandığı söylem “dunya yakında batacak kıyametler kopacak” şeklindeymiş. çunku böyle dendiğinde bira içip televizyon izlemekten miskinleşmiş kimi Amerikalıların bile dikkatini çekmek mümkün oluyormuş. Bu söylemi kullanan kitaplar 3 milyon filan satmış.O yıllarda kıyamet kopmasına başlıca gerekçe olarak nufus artışı gösteriliyormuş. Hatta en ünlü felaket tellalığı kitaplarından biri olan, “The Population Bomb” “Nüfus Bombası” isimli kitapta “nüfus böyle artmaya devam ederse 1985’te insanlarca yerleşilmemiş bir tek yerleşime uygun toprak parçası kalmayacak, insanlar yiyecek bulamayacak” deniyormuş. 1985′ yılı geldiğininde, dunyada hala yerleşilmeyen kara parçaları kaldığı görulmuş. Evet açlıktan ölenler varmış o sıralarda Etiyopya’da ama onun da sebebi nüfus artışı değil, Etiyopyali toprak sahiplerinin buğday, sebze meyve yerine ısrarla sadece kahve yetiştirmeye ikna edilmiş olmalarıymış.Böylece kıyamet tellalığı yapanlar yalancı çoban durumuna düşmüş. 1970lerdeki gaipten felaket haberleri verme modası yüzünden, sıradan insanlar, çevre, ekoloji ve “ortak geleceğimiz”le ilgili uyarılar yapan herkesi kıyamet tellalı olarak görmeye başlamış. Bir kısım insan da bu tür uyarıları izlemekten, ama sadece izlemekten hala heyecan duyuyor. Bazısı politikaya bulaşmaktan özenle sakınıp, kendince önlemler alarak, örneğin tüketim talebini “çevre dostu” ürünlere yöneltip “çevre düşmanı” ürünlere ödediğinin üç katini ödeyerek dünyayi kurtardığını düşünüyor. (eleştirecek olursanız denizyıldızı hikayesini ezberden anlatabilirler) Küresel ısınma konusunda önlem almak için eyleme geçmekte, yönetenlerin bu kadar yüzsüzce, vurdumduymazca davranmasının bir sebebi de, dünya kamuoyunun özellikle de ABD kamuoyunun “yalancı çoban” doğruyu söylediğinde de inanmayan köy halkı gibi küresel ısınmaya ilişkin uyarılara kulak tıkaması olsa gerek. Bir kere “econutlar” bunlara yalan söyledi ya, artık ne deseler boş.