Sen bir kedisin.Adın boncuk.Bundan 1 yıl önce doğdun.Annen dünyanın en iyi canlısı.Akşama kadar işi gücü senle oynamak seni beslemek seni temizlemek.Gözünden bile sakınır.Daha hiç kimseyi hiçbirşeyi bilmeden anneni öğrendin.Hayatta başka neyin vardı ki annenden başka?Sana gelecek her kötülüğün önünde bir annen vardı seni koruyan..Aradan bir ay geçmişti.Uzaktan birileri geliyordu konuşarak..Gülüşüyorlardı aralarında..korktum..annemin arkasına saklandım.iyice yaklaşmışlardı.Annem anladı bize geldiklerini önümde durdu.Bir kadındı ama cesurdu,yürekliydi.Ben korkudan gözlerimi kapattım annemin hemen arkasında.Annem kızıyordu,hrrlamalar metrelerce uzakdan bile duyulabilirdi.Tırnaklarını çıkarmıştı onu hiç böyle görmemiştim oysa bana tırmanmadıkça tırnaklarını çıkarma derdi hep.Bir el bana doğru yaklaşmaya başladı tam tutmuştu ki annem elini tırnaklarıyla kanattı.Bu sefer diğer insan anneme ayağıyla vurdu.Vururkende “seni aptal kedi” dedi.Benim annem aptal değil dedim miyavlayarak.Annem yarım metre arkaya düştü ağzı kanıyordu hemen temizlemek için yalayacaktım ki arkamdan birşey tuttu beni kendine çekti.Ağlıyordum arkama bakarken annem geliyordu.Ağzında kanlarla topallayarak konuşuyordu annem.Anladım ben beni götürüyorlardı annemden ayırıcaklardı.Annemde anladı.Koşuyordu annem onu hiç bu kadar hızlı görmemiştim adamın arkasından atladı üstüne adam beni havaya fırlattı irkilerek bir anda.Aman Allah ım çok yüksek burası aşağı düşüyorum.Kendime geldiğimde bir yere getirmişlerdi beni.Ayağım çok ağırıyordu.Kafamı kaldırdım beni annemden ayıran adam başka bir adamla konuşuyordu.”Kedinin durumu çok kötü buna o kadar para veremem.” diyordu.Tam anlamadım ama durumumla ilgilenen iyi birisini buldum sanırım.Belkide anneme götürücek diye umutlandım.Ama nafile beni aldığı gibi bir kafese koydu.Baktım etrafıma her yerde bir kafes her kafesde bir can..kimi kedi kimi köpek kimi kuş..hepimizi tıktılar buraya.Anladım ben insanlar bizi sevmiyor.Bizi topluyorlar ayırıyorlar annemizden.peki ne için ? biz onlara ne kötülük yaptık ? Annem anlatırdı Allah Dünya yı insanlara emanet etti insanlar dünyadaki en gelişmiş canlılar.Bu gezegende onların sözü geçer diye.Kafamda canlandırdığım bu değildi anne.Annem acaba öldü mü ? Ben yere düşünce bayılmıştım.Acaba annemi öldürdü mü bu insanlar ? Annem nerde neden beni bulmuyor? Neden gelmiyor yanıma? Anne karnım acıktı bu mamaları yiyemiyorum ama başka çarem yok mecbur yiyorum.Bazen kusuyorum sonra iğne vuruyorlar bana.Kusmamaya çalışıyorum iğne vurulmamak için ama bazen dayanamıyorum işte kusuyorum çıkarıyorum hepsini.Bugün 2 aylık olduğumu konuşuyordu insanlar.Beni başka bir kafese koydular.İnsanlar önümden geçiyor.Benim üzgün bakışlarım hoşlarına gidiyor.Tek aklımda annem.Üzüntümün onları mutlu etmesine şaşırmıyorum.Zaten belli bizi berbat yemeklerle besleyip halimize gülüyorlar.Bazen yemek istemiyorum çok acıkıyorum ama belki annem beni bulur diye ölmek istemiyorum.Sürekli cama vuruyorlar pisi pisi falan diyorlar.Ne yapmamı bekliyorlar ? Ağlamamı görsün istemiyorum ama göstermiyecek bir yerim yok ki.Yine böyle bir gündü.2 kişi gel pisi pisi deyip gülüştükten sonra içeri girdiler beni kafese koyan adamla konuşuyorlardı.Çok pahalı olduğumu anlatıyordu adam onlara onlarda değeri neyse veririz dediler.Çıkardılar ceplerinden kağıtları verdiler.Onlar 3-4 tane kağıt verdiler adama ve adamda beni onlara verdi.Değerimin bu kadar az olduğunu biliyordum zaten.Annem benim için canını verirdi siz ancak bunu verebilirsiniz işte..Ah annem beni yine götürüyorlar bir yere..Bir yere geldik çok büyük bir yer.Beni bırakdılar yere.Koştum koştum.Arkamdan geldiler beni yakalayıp seviyorlardı.Bu insanların bazıları iyi olabilir mi ? Beni sevdiler uzunca bir süre..Aradan zaman geçti üzerlerini değiştirdiler kocaman birşeyin üzerine çıkıp uzandılar “uyuyalım hadi” dediler.Sonra birden ayağı kalktılar “kediyi unuttuk” dediler.Ben burdayım diye miyavladım.Aldılar beni bir odaya koydular önümde yine aynı şey bir tas mama biraz su..Kapkaranlık bir oda ve ben yine yalnızım..Sürekli miyavladım.İçeriden gelen sesleri duydum “birazdan susar yarınada alışır” diyordu birtanesi.Susmuyacağım işte..sabaha kadar miyavladım ama birşey olmadı.Sabah kapı açıldı yine son sürat kaçtım oradan kaçtım koca yer nereye gideceğimi bilmiyordum ama koştum.Arkamdan geldiler çok eğleniyorlardı.Yakaladılar beni yine sevdiler sonra bıraktılar beni başka şeylerle ilgilenmeye başladılar onları izlemek için onların yanına gidip oturuyordum.izledim izledim oturdum uyudum yine gece oldu yine tuttular beni karanlık odaya koydular..Ben ne yaptımki bu ceza bana? Yine miyavladım ama yoruldum artık sustum.Haklıydılar işte sustum.Nasıl olsa miyavlamam kimsenin umrunda değil.Ah annem ah..Aradan günler geçti.Deli gibi kaşınuyorum vücudumda yaralar çıktı çok kaşınıyorlar beni bir yere götürdüler adam benim mantar olduğumu bununda kendilerinden bulaştığını söylediler.Fazla ellememeleri gerekiyormuş.Beni karanlık bir odaya koydular yine.GEceden sabaha kadar değil günlerce..Ne gelen var ne giden biraz mama biraz su..Yalnız başıma..Onlardan bana geçti bu hastalık ama bu halimle beğenilmiyorum nedense kimse bakmıyor unuttular beni..Sonunda hastalığım geçti yine açtılar kapıyı ama artık küstüm ben.Oynamayacağım sizle..Zorla gelip seviyorlar..Bende affettim artık onları.Aradan günler geçti evde oyun oynuyorum.içerden bir bağırma geldi “Aptal kedi gömleğimi yırtmış”..hemen saklandım bir yere onları dinliyorum.Diğeride “artık tırnaklarını söktürme zamanı geldi” dedi.Oda “bugün o hayvanı doktora götür yapsın dedi”.inanmyorum..tırnaklarıma karışmayın onlar beni ben yapan şey..Onlarsız ben ne yaparım olamaz…..ama oldu artık tırnaklarım yok parmaklarım çok acıyor.Artık onların hiçbirşeyine inanmıyorum..neden bakıyorlarki bana anlamıyorum..tırnaklarım bile yok artık ben bir kedi bile değilim.Aradan aylar geçti 10 aylık oldum büyüdüm yavaş yavaş affediyorum onları tamam tırnaklarım yok ama akıllanmışlardır belki diye düşünüyorum kendimi sevdiriyorum onlara seviyorlar onlarda beni.Artık büyüdüm tam 11 aylık oldum canım bir kadın bulup mutlu olmak istiyor.Çok kötü koktuğum söyleniyor.Ne yapayım benim doğan bu cinsel ilişki istiyorum her kedi ister ? Kötü bir koku salgılıyormuşum bundan çok rahatsız oldular.Kısırlaştıralım bunu diyorlar ama anlamıyorum ne dedikleri birini getirecekler sanırım bana.Bu çok güzel işte..Tırnaklarımın olmayışından utansamda hayata tekrar bağlanmak için büyük bir fırsat!Doktora gittik gerisini hatırlamıyorum..Şuan tek bildiğim artık canım ilişkiye girmekte istemiyor.Yine ne yaptılar bunlar bana?Aradan günler geçti.Anladım sanırım..Bir daha hiç ilişkiye girmeyeceğim.Bir daha diyorum ama zaten hiç girmemiştim ki..beni benden ettiler..Erkekliğimle oynadılar kediliğimle oynadılar..Onlar nasıl rahat edecekse hep öyle oluyor.Önemli olan kedinin insandan mutluluğu değil insanın kediden mutluluğu onlar için..Dama çıktım anne..Sen diyordun ya “ne yaparsan yap sakın intihar etme” diye..dayanamıyorum anne..Yanımdalar yine yapma etme diyorlar..Beni ilk kafesimden ayırmaları hataydı zaten..Benim yerimi doldurmak için başka boncuğu annesinden almadılar mı anne? Kaç boncuğa bunları yaptılar anne? İnsanlar ne kötüymüş sana geliyorum annem…..
yorumlar
sen bir kedisin diye başlayan bir yazıyı okuyan olursa daha da bişey demem
zaten yazı “sen bir kedisin” diye başlıyor ve kediyi muhatap alıyorsa, o muhatap alınan kedinin de okuyabileceğini düşünmüyorum. yazar baştan kaybetmiş.
Merhaba Belesprit,mim’leri ilgi cekici, bulasici fikir/olay/durum/bilgi/goruntu gibi kulturel virüsler olarak tanimliyoruz. hakkinda uzun uzun yazmak istemediginiz bu tip enteresan durumlarin linklerini mim olarak paylasmanizi bekliyoruz. kendi sitenizde/blogunuzda yayinladiginiz yazilarin veya ayni kaynagin surekli olarak mim olarak eklenmesi, gazete ve haber sitelerinden iletiler yapilmasi mim’in amacina uymuyor.Mesala bakın burada ne güzel bir mim var, işte biz bu şekilde bulasici fikir/olay/durum/bilgi/goruntu gibi kulturel virüsler olsunlar için bu şekilde mimleri paylaşmanızı ve insanlığa enteresanlık vermenizi bekliyoruzBelki uzerinde calismak istersiniz diye yazinizi bu mesaja ekliyoruz:Komşu komşunun füzesine muhtaçtır http://www.ntv.com.tr/id/25004267/
orhan pamuk’un benim adım kırmızı’yı anımsadım bu hikayeyi okuyunca, orada bir kuyunun, ölümün, hayvanların ağzından yazılmış kısımlar vardı. ama bu hikayenin sorunları var, bir kere az malzemeyle çok uzatılmış, okurken sıkıldım. üslup ağır kalmış, daha sade daha hızlı bir anlatım tercih edilebilirmiş. ve daha nesnel, mesafeli bir anlatım yeğlenebilirmiş.
adı boncuk olmayan kediler de okumaz
ilk paragraftan sonra ağız deyişmiş ben bir kediyim olmuş. üşenmedim okudum. yazarken ne düşünüldü tahmin bile edemiyorum. okuyucu kitlesinin maksimum on yaş olduğu düşünülmüş galiba.ayrıca kahramanı bu yazıyla benim adım kırmızıyı hatırlamış olması karşısında da şaşkınım ben ne kadar zorlarsam zorlayayım en fazla pako’nun günlüğünü hatırlıyorum.
ben de bunu* hatırladım .*bu :Gitme gelme yapma etme derkenCep-x.Com – Ateşteyim Şarkı Sözü – Çelik ait şarkı sözleri Bir sıkımlık aşkımızda bittiGönlüm şimdi yeni bir kızdaKurban olmalı mı yeni aşkaGitsem gidemem kalsam kalamamSevsem sevemem şaştım bu işeHayır mı şer mi bilmem amaAteşteyim ben ateşteAteşteyim ateşte ateşteAklım gitti bir kıza işteHayır mı şer mi bilmem amaAteşteyim ben ateşte
yok manson, üslup olarak yani yazarın hikayeyi bir kedinin ağzından anlatması bağlamında benzettim. çünkü benim adım kırmızı romanında da pamuk, çeşitli nesne ve hayvanların ağzından anlatarak devam ettiriyordu öyküyü..
evet o anlatım şekli beni benden almıştı bu arada kahraman sen film izlemeyi seviyorsun diye sana bir film önereyim Loft adlı filmi izlemediysen izle şahsen 10 üzerinden 9 verdim bilmem belki de ben zevksizim
tamam sağol nazokiraze, yazıyorum “Loft”u hemen bir kenara. teşekkürler…
insan mahlukatının hayvana ve insana yaptıklarını başka hiçbir canlı yapmaz. en acımasızı ve acımasızlıklarına en iyi kılıfı geçireni yine insanın kendisi.yazı gramer hatalar ve noktalama problemleriyle dolu. çok hızlı yazılmış, sanırım kontrol edilmeden yayımlanmış. uzamasına sebep tekrarlayan ifadeler. belki tekrar gözden geçirilip düzenlenebilir. bir kedinin ağzından yazılmış gibi olduğu için de ilk paragraf bu stile uyarlanabilir.
pi pi si, miyavvvv 🙂
harita metot vardı silgisilgi kurşun kalem de geldi kırtasiye gibiyiz ne güzel:D
🙂
bir kedi için çok uzun olmuş, yazar kusura bakmasın fokuslanamıyorum…
yazıyı işyerinde boş bulduğum aralarda yazmaya çalıştım evet hızlı oldu düzensiz oldu gramer hatalarıyla doldu..bir kedi aldıktan sonra onun gözünden baktım ilk kez hayata..ama düzgün aktaramadığımı farkettim.eleştirileriniz için teşekkür ederim deneyim kazandım sağolun
bakış açınızı tebrik ediyorum. burada misal bir kedi yavrusunu (bu başka bir hayvan yavrusu da olabilirdi) yolda görüp alan, pet shoplara satma girişiminde bulunan ya da evine götürmeye yeltenenlerin ilk düşünmeleri gereken şeyin o yavrunun hala annesine ihtiyacı olup olmadığıdır. bir yavruyu evinize buyur etmeden önce düşünmeniz gereken budur. bunu yazı çok iyi vermiş. arada o gramer hatalarını temizlerseniz çocuklar için bile öğretici bir yazı olabilir bu. hayvan sevgisinin sadece sevip okşamak değil çok daha bilinçli ve ötesi olduğunu insan yavrularına küçükken aşılatmak dileğiyle.
bence çocukların hayvanlarla iletişiminde hiçbir sorun yok, sorunu olan sırf yetişkinler.
evet, ama çocukken aşılanmayan samimi hayvan sevgisi ilerleyen yaşlarda sadece yavru kedi-köpek sevgisi olarak yerleşiyor. sonra aslında ev kedisi-köpeği olup büyüdüklerinde sokağa atılıyorlar, ev ortamına alıştıkları için de sokaklarda barınamıyorlar. hayvan barınaklarının sayısı yetmiyor…
doğru..aslında birkaç zengin biraz para verse. ama onların parası acayip kıymetlidir onlara.
Kedi kedi kedi, gidin çocuk sevin ya..Sabah sabah..
yavru fil seviyorum dünden beri, pek sevimli,
Ne diyorsun!Gerçekten mi?
onlar da Allah’ın yarattığı canlılar, onlara da sevgi göstermeli bence, fil bile olsa, yalnız ilk defa d,n Hindistan’ da filin kızgın halini seyrederken ürktüm fillerden…
benim fil yavru, bişey yapmaz, çok sevimlisevebilirsin dilerseniz
teşekkür ederim latino. ama büyüdüğü zaman baışnıza dert açmasın? sizin için endişeleniyorum.
hem annesi ben severken agresifleşirse, korkarım ki ben.
büyüyünce, belki eğer kabul ederse, bayan belespirit’in fil bahçesine yollayabilirim, şimdilik balkonda idare ediyor.
annesi doğururken sizlere ömür,
belespirit’in işi zor olmalı.
neden ki?
bir sürü fil onların bakımı zor olmalı diye düşündüm.
iguana beslemek isterim çoook güzel, şeker görünüyorlar ..
ben elimde olsa balıklardan kurtulmayı planlıyorum iguana mı şeker amanın
filler kalender canlılardır, duygularına hitap ederseniz, sorun olmazlar
etrafına çit çeviririz, samanığın yanına. olur mu öyle?
atlar da onunla iyi geçinirse neden olmasın
Geçen bir arkadaşın evine gittim, bej rengi siyam kedisi, her gece uyuduğu yastığın üzerine, yaladığı poposıyla bir kurulmuş, daral geldi..
evde hayvan beslemenin kötü tarafı, o yastığa baş koymak:(
Ne güzel kedi derken odanın kapısını bir açtı 4 tane daha geldi aynı kediden..
kedi besleyenler ne hikmetse, bir tane ile yetinmiyorlar..
Manyaklık bence..Bebek arabasında köpek gezdirenlere ne demeli, bırak hayvanı, bacakları açılsın yaw..Köpek koşar oynar, topu atarsın getirir..
doğal ortamlarından koparılmadan bakılmaları, tabi ki en doğrusu
Düşünsene Akoni yüzünü gözünü koyacaksın yastığa, ağzında kedi tüyü..
benim kedim kumuna yapmıyo, sadece çişini kuma yapıyo bu ara. nedir nedendir ağalar, ne yapsak da eskisi gibi kakasını kuma yapsa?
örnekleyerek göster kedine Manson..
açık yazar mısınız sayın pbk
örnek olarak eğitimli bir kedi bulunup, onu görmesi sağlansa..
kendisi eğitimli zaten son bir aydır böyle bir huy edindi, acaba bi şeye mi kızdı, dövsek adam olur mu filan…
Kedi profesörü, Pilli Pati ye danışın derim, kendisi bir veteriner kadar hatta daha da ileri seviyede tecrübeli, bu konuda..
manson, belki Alzheimer hastalığına yakalanmıştır:(
Geçmiş olsun Belesprit, delikanlımıza. Acil şifalar..Ayrıca kedimin uyurken yanıma gelip yastığıma kafasını koymasından acaip keyif alırım. Hayvanlardan tiksinen, insanlardan da tiksinir.
”Anthro DİYOR Kİ, (30 Eylül 2009 23:28)Hayvanlardan tiksinen, insanlardan da tiksinir.”Aman yaw klasik bıdı bıdı, ”doktor bu nee”, hiç öyle birşey yok..
Birazdan Pilli Pati girer bu bloga, ben tüyeyim..
“Kedi sevmeyen Pillibebek, beni de sevmez.” Bu vecizeyi de yazmadan edemedim.
@manson geçmiş olsun. bir süreliğine evinizdeki kedilerin kumlarını ayrı kaplara koysanız? diğerinin kokusunu alıp sinirleniyor olabilir.yahut belki aldığınız kum parfümlü filan ise ki o türde kumlar da mevcut piyasada, onu parfümsüz olanıyla değiştirseniz? çünkü hayvana parfüm kokusu irite edici gelebiliyor.ayrıca kumlarının bulunduğu yerde kurutulmuş yaprak çiçekler varsa parfümlü, oda parfümü olan, onları da yok etseniz fena olmaz. koku bunalımı yaşıyor olabilir. ya da diğer kediyi kıskanıyor olabilir.
@belesprit, geçmiş olsun. çok zor bi durum o.
@pbk tüydü mü gerçekten? yoksa saklanıyor mu?
Yok ya! terbiyesizlik yaptıkları düpedüz Pati. Bildiğin terbiyesizlik. Benim salak da kumun üstüne yapıyor, ne kazıyor, ne üstünü örtüyordu. Tuttum kafasını -afbuyur- kendi bokuna soktum da. anladı yaptığının terbiyesizlik olduğunu. Bi daha kakasıyla yüz göz olmamak için yapmadı daha sonra öyle. (şaka şaka, öle pislik yapmadım. ama gösterip kızdığınız zaman hemen anlıyor. mahçup gözle bakıyorlar. kesinlikle 2 yaşında çocuktan daha zekiler. birşeye kızıp yapıyorlar bu itlikleri. ve hoşlanmadığını belirttiğin zaman hemen uslu çocuk oluyorlar.)
Pilli Pati, ben güzel koksun diye her gün parfüm sıkıyorum kedime..Gucci yi daha çok sevdi sanırım..
Saklanıyo.Pillibebek Pusuda!
Pusuda falan değilim..Geçen rüyama girdin Anthro, erkek kuaföründe traş oluyordun, yüzün köpüklüydü ama emin değilim sendin sanırım..
Hayırdır inşallah.Traş, köpük, boynumda gezinen ustura falan. Hayra alamet değil bu ama, hayır olsun inşallah.
yok ustura yi görmedim, sadece köpürmüştün..
hayır olsun hayırkızım Gucci filan kediyi p(i)sikolojik bozukluğa mı meylettiriyorsun şimdi de? evden bu şekilde mi kaçırtacaksın heyvanı?
Ya Uzman Kedi Coach’umuz Pati burdayken sorayım. Öle parfüm sıkma ihtiyacı olmuyor şükür, haftada bir yıkıyorum, ve alıştı da bizimkisi. Ama ağız kokusu eşek ölüsü gibi. Ya, bunlar için ağız spreyi felan yok mudur? Isıramıyorum bazen ağız kokusu beni geri püskürttüğünde. O beni ısırıyor ama. Bir çare bulmalıyım. Nane falan da çiğnetemiyorum. Naneli sakız felan.
Ağzını nasıl kokluyorsun ki Anthro, sakın öpüyorum de me..
Öpüyorum bazen dayanamayıp ama öpüyorum demiycem sana. Söz.Olur mu canım öyle. öpülür mü hiç? 😛
Ayyy ne feci, ağız kokusunu başka türlü alman olanaksızdı zaten..
de ile me hecesini neden ayırdın @pbk?@anthro, kedi neler yiyor genelde? sıklıkla çiğ et, ciğer mi veriyorsun?
belki kedinin bir mide problemi vardır. veterineri ne diyor?
Pati, haşlayıp veririm eti ciğeri, çiğ vermiyorum ve de daha çok kuru mama yiyor.PBK, daha rezil olan şeyi diyim. Kedim erkek :O
Önemli değil kedi yavrusunu bile yiyor zaten, en çok ta bu yüzden sevmiyorum..
Veteriner normal dedi. diğer kedimin ağzı nisbeten az kokuyor. “kediler diş fırçalamayan mahluk olduklarından nefesleri kokar” dedi. ama öpüşemiyoruz bu defa. işin kötü yanı bu.
bir de mide diyorlar, hem de ne mide var onlarda..Önce doğur sonra ye, ne ala..
bir süre haşlanmış ciğer filan da vermesen ve sadece kuru mama ile koku farkedecek mi diye bir baksan?
tamam, bunu deneyeyim bir müddet o zaman Pati.
@pbk, biraz kavram karmaşası olmuş.dişi kediler doğurduktan sonra kordon bağı ve plasentayı yerler, yavrularını değil. plasenta hamile kedi için protein yönünden oldukça zengin içeriklidir ve anne kedinin sütünün gelmesinde etkindir. doğanın dinamikleri işte. onlar da öyle. ayrıca dişi kedi ortamını temiz tutmak ve erkek kedileri plasenta kokusu ile etrafına çekmemek için yapar bunu. doğum sonrası temizliği.yavru kedileri boğan ve yiyenler ise çevredeki erkek kedilerdir ki, bunu da yavruların anneleri yavrusuz kalsın, annelik duyguları sona ersin, sütten kesilsinler ve tekrar çiftleşmeye hazır olsunlar diye yaparlar. bu boğma ve yeme güdüsü de tamamen doğal ve içgüdüseldir.
doğa kanunu bu
ben de dün bi kediyi parkta ağacın altında ensesinden öpecekken korktu, kaçtı
enee pati ne biçimde bildin. ben hep serserinin kumunun olduğu bölüme oda parfümü sıkıom, bi de ben yokken kakasını yaparsa koku çok baskın olmasın diye parfümlü gül yaprakları doldurulmuş koca bi sepet var odasında! enee ne biçimde salağım ki, dediklerini aynen uyguluyorum bakalım ne olacak.harita ne denizi ne nehiri hazır kum alıyoz puşta bi ton para verip. namussuz onun da içine etmiyo.
ex sevgilimin kedisi vardı..Kedi, köpek hatta tavuktan bile korkan ben, evine gittiğim bir gün kediyi mecburiyetten odasına kapatmıştı. Gün boyunca mutsuz, dalgın, sıkıntılı tavırlarına anlam veremeyip ısrarla üzerine gittiğimde nihayet kedisine çok üzüldüğünü, odaya kapalı tuttuğu için aklının hep onda olduğunu, hatta gelmeme nerdeyse sevinemediğini itiraf etti…hayvanı olan ilk ve son sevgilimdir kendisi…
ailenin bir parçası olur bu hayvanat, kıyamazsın, kızarsın sana işkence eder ama atamazsın, kendine almaya kıyamazsın bişeyleri ona alırsın, her daim bakarsın ilgilenirsin ama o canı isterse yaklaşır sana istemezse yanına uğramaz, feci bağımsız kafasına buyruk bir hayvandıri akıllara zarardır.
her zaman beklerim.