Türk romancılığının kilometre taşlarından Kemal Sadık Gökçeli, bildğimiz adıyla Yaşar Kemal, Sadık Bey ve Nigar Hanım’ın oğulları olarak Adana’nın Osmaniye İlçesi’nde dünyaya gelmiştir. Kütüğe 1936 olarak geçse de, esasen 1923 doğumlu olan Kemal, ailesiyle birlikte Birinci Dünya Savaşı’nın dayattığı göç sebebiyle Osmaniye’nin Gökçedam Köyü’ne yerleşmek zorunda kaldı. Bir gözünün görme yetisini kaybetmesi ve kısa bir zaman sonra babasının cinayete kurban gitmesine tanık olan küçük çocuk, ilkokulu Burhanlı Köyü ve Kadirli Cumhuriyet İlkokulu’nda tamamladı. Ortaokula Adana’da başladı, ancak çalışmak zorunda olduğu için son sınıfta bıraktı. Abidin ve Arif Dino’yla tanışması ve şiirlerini yayımlayan Çığ Dergisi, Kemal‘in ileriki yıllarda yapacağı seçimlerde bir nevi yön belirleyici etmenler olmuşlardır. Kısa dönem çalıştığı işlerden sonra beş sene çeltik tarlasında denetleyici (kontrolör) olarak çalışan Kemal, 1950 senesinde ‘siyasi görüşü’ sebebiyle Adana Kozan Cezaevi’nde hapsedildi. Ceza süresi 1951’de bitince İstanbul’a gitti. İstanbul, Kemal’in yazarlık kariyeri için büyük bir şans olacaktı. Cumhuriyet Gazetesi için röportaj ve köşe yazarlığı yapmaya başlayan yazar, 1963 senesine kadar bu işe devam etti.”Romanlarımı kurşun kalemle, röportajları daktiloyla yazdım. Bugüne kadar yayımlanan 43 kitabım var. Hepsine gönlüm yattı. Yatmasa yayımlamazdım.”1955 senesinde yazar, ilk romanı İnce Mehmed‘i yayımladı. 4 ciltten oluşan bu romanın ilk cildini tamamlayan Kemal, aynı sene Teneke‘yi yayımladı. Kendi gençliğinden de izler taşıyan bu roman sonrasında yazar, kitap yayımlamaya dört senelik bir ara verdi. Çok yazan, yazarken fazla düşündüğünü söyleyen Yaşar Kemal, Hüyükteki Nar Ağacı ile ilgili şaşırtıcı bir detayı sonradan açıkladı. Yayımlanan ilk romanı İnce Mehmed olan yazarın ilk yazdığı kitap esasen Hüyükteki Nar Ağacı imiş. İstanbul’a gelince eksik olduğunu farkettiği beş sayfayı tamamlayamayan, tamamlamak için de pek uğraşmayan Kemal, annesinin ölümü üzerine köyüne gittiğinde bu eksik beş sayfanın akıbetini öğrenmiş; annesinin eve gelen misafirlere tütün sarma kağıdı olarak Kemal’in yazdığı sayfaları vermesi, genç yazarın romancılığında böyle tuhaf bir anı olarak kalmış.

“Ben bir yazar olarak zulüm gören, ezilenden yanayım. Aleviler hakında çok yazdım. Onlar da zulüm görmüş insanlardı.”Türkiye İşçi Partisi’nde Yönetim Kurulu üyesi olan yazar, 1963 senesinde ayrıldığı Cumhuriyet’ten sonra Ant Dergisi’nde (1967’de kuruldu, darbe sırasında kapatıldı) aktif olarak yer almaya başladı. 1960 senesinde Dağın Öte Yüzü serisinin ilk kitabı Ortadirek‘i yayımlayan Kemal, serinin ikinci kitabı Yer Demir Gök Bakır‘ı 1963 senesinde yayımladı. Üç Anadolu Efsanesi – Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik‘i ve serinin son kitabı Ölmez Otu‘nu 1968 senesinde yayımlayan yazar, Ant Dergisi için yazdığı Marksizm ile ilgili bir yazı sebebiyle tutuklandı. Hakkında 18 ay mahkumiyet kararı verilen Kemal’in cezası kaldırıldı.”Türkiye’nin iki büyük şairi var; biri Nazım Hikmet, diğeri Aşık Veysel.”

1969 senesinde İnce Mehmed’in ikinci cildi ve Ağrıdağı Efsanesi‘ni yayımlayan yazar, 71’de Binboğalar Efsanesi ve Akçasazın Ağaları adını verdiği serinin birinci kitabı Demirciler Çarşısı Cinayeti ve hemen ardından ikinci kitabı Yusufçuk Yusuf‘u yayımladı. (1975) Türkiye Yazarlar Sendikası’nın genel başkanlık koltuğuna geçen yazar, 1976’da “Yılanı Öldürseler” adlı kitabını yayımladı. Aynı sene Cem Yayınları tarafından Al Gözüm Seyreyle Salih de basıldı.”Benim dünya üzerinde yaşamış akrabalarım var; Stendhal gibi, Çehov gibi. Stendhal yakın akrabamdır; çağın özünü kavramak, yerel dilden roman yaratmak…”

1978’de Kuşlar da Gitti adlı uzun öyküsünü yayımlayan Kemal, aynı sene Deniz Küstü adlı kitabını da yayımladı. 1980’de Kimsecik Serisi’nin ilk kitabı Yağmurcuk Kuşu ve aslında ilk kitabı olan Hüyükteki Nar Ağacı yayımlandı. ’84’te İnce Mehmed’in üçüncü cildi, ’85’te Kimsecik Serisi’nin ikinci kitabı Kale Kapısı ve ’85’te İnce Mehmed’in son cildi yayımlandı.”…Mustafa Kemal, çağının en büyüklerinden biriydi. Vaktim olsa hayatını yazmak isterdim, tıpkı İnce Mehmed’i yazdığım gibi.”1991 senesinde Kimsecik Serisi’nin son kitabı Karın Sesi yayımlandı. 1995 senesinde Yaşar Kemal, Der Spiegel için yazdığı bir yazı sebebiyle Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce yargılandı ve 20 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezası ertelenen yazar, 1997’de Bir Ada Hikayesi adlı yeni bir seri yayımladı. Bu seriden Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana ’97’de, Karıncanın Su İçtiği ve Tanyeri Horozları da 2002’de yayımlandı.

Bir çocuk babası olan yazarın 2009 senesinde Binbir Çiçekli Bahçe‘si yayımlandı. Son olarak, şiirlerini topladığı Bugünlerde Bahar İndi‘yi yayımlayan yazar, İstanbul’da yaşamaktadır.Ayrıca, Güneş Karabuda‘nın Al Gözüm Seyreyle – Güneş Karabuda’nın Yaşar Kemal Fotoğrafları: 1956-2010 seçkisi de incelemeye değer.