27 / OCAK / 2008Saat : 06.30GÖKSENİN UÇARERBetül kardeş sen maalesef seyrettiğin şeyi ya hiç algılayamayacak kadar cahilsin(ki pek öyle de görünmüyor) ya da tamamen ön yargılı bir eleştiri yapmışsın!!Bence Çağan Irmak bu filmi bir vatan borcu olarak yapmıştır!Bir sanatçı olarak ülkesinin şu anki kötü gidişatının farkına çoktan varmış ve biz gerçekleri bildikleri halde istemeden uykuya dalmış olanları uyandırmak için kendince ancak böyle bir yol bulmuştur.Hayalle,masalla,yumuşakça,sevgiyle kavga etmeden bizleri (özellikle genç nesili)uyarmak istemiş ve bence filmi sadece masal dinler gibi,fantastik görsel öğelerin eğlenceli,renklerine kapılarak ya da pembe dizi seyreder gibi boş boş izlemeyenler için de çok çok başarılı bir uyandırma alarmı yaratmıştır bu eserinde!!!Peki ya diğerleri için??İşte size bugün(26.01.2008) film çıkışı (Cevahir Sinema Salonları) yaşadığım bir olayla diğerlerine ne olacağına örnek vereyim:Film bitince tuvalete girmiştim.2 genç kızın (yaşları 16-18 arası) tuvalette “Ulaaaaak!Ulaaaaaaaak!Ulak neredeeee?” şeklinde birbirlerine laflar atarak dalga geçmelerini izledim tesadüfen.Ardından tuvaletten çıktım.Hemen arkamdan onlar da çıktı.Birkaç adım ilerledikten sonra birden arkama dönüp kızlara..-Afedersiniz arkadaşlar size birşey sormak istiyorum? dedim.-Tabii.. dediler.Onlara:-Bu filmden ne anladınız acaba?diye sordum.Kızlar şaşırmışlardı.Bir tanesi :- Valla aslında ben pek bişey anlamadım,masal işte! dedi.- Gerçekten hiçbirşey anlamadınız mı?Size bişey ifade etmedimi seyrettikleriniz?dedim..- Eeee…Şeyyyy.. Yaniii.. değişik bir film,masal işte,aslında çocuklar için. Dedi..- Bu kadar mı?Yani bir mesajı falan yok muydu sizce?Anlatmak istediği birşey yok muydu filmin mesela?diye sordum şaşkınlıkla.Diğer kız:-Yaaaa.. Şeyy..Vardı tabii de..Eeee..Mesela çocuk oyuncular çok iyi oynamışlar. Dedi.Bir an çok şaşırdım,üzüldüm bu cevaba.Hemen kendimi toparlayıp onlara şöyle dedim:- Arkadaşlar mesela film de sürekli söylenen bir söz vardı: ““ZULMÜ YAPAN KADAR,ONA SES ÇIKARMAYAN DA GÜNAHKARDIR” Bu söz size bişey ifade etmedi mi? Filmdeki masalcı dedenin çocuklara ve gençlere anlattığı masal size çok mu yabancı geldi? O masalı kendi dünyanıza uyarlasanız, masalda anlatılan olayların değişik versiyonları yok mu sizin de yaşadığınız dünyada?Ülkede?Şehirde?Ve sizin de yanlış olduğunu bildiğiniz halde “E naapalım böyle gelmiş,böyle gidiyor.Ben ne yapabilirim ki tek başıma?Hem bana şimdilik direkt bir zararı da dokunmuyor karışmadığım,karşı çıkmadığım sürece” dediğiniz ya da etrafınızdakilerin dediği olaylar olmuyor mu hiç??Sesizlik ve düşünceli şaşkın bakışlar….- E evet haklısınız galiba.. Dedi kızlardan biri utanarak.- Yaa!! Filmde ulak bir tane değildi.İlk önce Mehmet ve arkadaşları,sonra içinde çok büyük bir ders saklı olan bu masalı anlatan babası(Masalcı dede).Ve ardından masalı dinleyipte etkilenen bütün gençler “Ulak”tı aslında değil mi?Film dikkatli izlendiği zaman, zaten var olan Ulak’ın herkes ve herkesin içindeki cesaret olduğu anlaşılmıyor mu?Cesaret ve dürüstlüğün olduğu yerde kötülüğün barınamadığını,hemen olmasa da zamanla yok olmaya mahkum olduğunu ispatlamıyor mu bize bu film? Ve tabii bir de çok önemli bir sözü vardı masalcının çocuklara: ” Sonunu bilmediğiniz herşey sizi korkutur.Ama sonunu biliyorsanız en korkunç şeyler bile sizi korkutamaz,çünkü sonucunu biliyorsanız ne yapmanız gerektiğini de biliyorsunuzdur artık! ” hatırladınız mı? Peki bu size, mesela ülke tarihinizdeki geçmiş hatalardan ders alarak davranmanız gerektiği gibi bir sonuç çıkarttırmıyor mu?Bu sözler üzerine kızlar birbirleriyle utanarak bakıştılar ve..- Ya evet abla haklısın.Aslında ben hiç bu yönden düşünerek izlememiştim filmi. Dedi biri.Öteki de arkadaşına katıldığını belirtmek için başını salladı..- Mesela şimdi size bunları anlattığım için ben de bir ulakım.Ve umarım sizde ulaksınız bundan böyle!! Dedim ve kızlardan birinin omzuna hafifçe dokunup göz kırptıktan sonra arkamı dönüp uzaklaştım yanlarından.İşte Betül kardeş; Diğerlerine de benim gibi “ulak”lar sayesinde bunlar olacak inşallah!Şimdi de gelelim senin soruna:( Ve söyletiyor beş gence “gelin canlar bir olalım”. “Zulmü yapan kadar ona ses çıkarmayan da günahkardır” diyorlar. E biz bunu zaten hadislerden ve veli kullardan biliyoruz. E bizim inandığımız kitapta da bu yazıyor. Acaba Mehmet bunu yeni mi keşfetti. Ya da Mehmet derin bir uykudaydı da birden uyandı, kaosu gördü ve bunları mı söyledi?… Artık bilemiyoruz.) Demişsin ya yukarıdaki yazında..Söyler misin Betül kardeş? Madem bu sözler herkezce ve herşekilde biliniyor neden biz ülkemizde olup biten binlerce leş kokulu olaya rağmen hala sanki “herşey yolundaymış” gibi yaşıyoruz? Ve bu iki genç kızımız gibi diğer birçok genç beyni de pembe diziler,televoleler,abuk sabuk yarışmalar vs.. yolu ile bir sürü fasaryayla doldurup uykuya yatırıyoruz???Ellerine,fikirlerine,yaratıcılığına sağlık Çağan Irmak!