27 / OCAK / 2008Saat : 06.30GÖKSENİN UÇARERBetül kardeş sen maalesef seyrettiğin şeyi ya hiç algılayamayacak kadar cahilsin(ki pek öyle de görünmüyor) ya da tamamen ön yargılı bir eleştiri yapmışsın!!Bence Çağan Irmak bu filmi bir vatan borcu olarak yapmıştır!Bir sanatçı olarak ülkesinin şu anki kötü gidişatının farkına çoktan varmış ve biz gerçekleri bildikleri halde istemeden uykuya dalmış olanları uyandırmak için kendince ancak böyle bir yol bulmuştur.Hayalle,masalla,yumuşakça,sevgiyle kavga etmeden bizleri (özellikle genç nesili)uyarmak istemiş ve bence filmi sadece masal dinler gibi,fantastik görsel öğelerin eğlenceli,renklerine kapılarak ya da pembe dizi seyreder gibi boş boş izlemeyenler için de çok çok başarılı bir uyandırma alarmı yaratmıştır bu eserinde!!!Peki ya diğerleri için??İşte size bugün(26.01.2008) film çıkışı (Cevahir Sinema Salonları) yaşadığım bir olayla diğerlerine ne olacağına örnek vereyim:Film bitince tuvalete girmiştim.2 genç kızın (yaşları 16-18 arası) tuvalette “Ulaaaaak!Ulaaaaaaaak!Ulak neredeeee?” şeklinde birbirlerine laflar atarak dalga geçmelerini izledim tesadüfen.Ardından tuvaletten çıktım.Hemen arkamdan onlar da çıktı.Birkaç adım ilerledikten sonra birden arkama dönüp kızlara..-Afedersiniz arkadaşlar size birşey sormak istiyorum? dedim.-Tabii.. dediler.Onlara:-Bu filmden ne anladınız acaba?diye sordum.Kızlar şaşırmışlardı.Bir tanesi :- Valla aslında ben pek bişey anlamadım,masal işte! dedi.- Gerçekten hiçbirşey anlamadınız mı?Size bişey ifade etmedimi seyrettikleriniz?dedim..- Eeee…Şeyyyy.. Yaniii.. değişik bir film,masal işte,aslında çocuklar için. Dedi..- Bu kadar mı?Yani bir mesajı falan yok muydu sizce?Anlatmak istediği birşey yok muydu filmin mesela?diye sordum şaşkınlıkla.Diğer kız:-Yaaaa.. Şeyy..Vardı tabii de..Eeee..Mesela çocuk oyuncular çok iyi oynamışlar. Dedi.Bir an çok şaşırdım,üzüldüm bu cevaba.Hemen kendimi toparlayıp onlara şöyle dedim:- Arkadaşlar mesela film de sürekli söylenen bir söz vardı: ““ZULMÜ YAPAN KADAR,ONA SES ÇIKARMAYAN DA GÜNAHKARDIR” Bu söz size bişey ifade etmedi mi? Filmdeki masalcı dedenin çocuklara ve gençlere anlattığı masal size çok mu yabancı geldi? O masalı kendi dünyanıza uyarlasanız, masalda anlatılan olayların değişik versiyonları yok mu sizin de yaşadığınız dünyada?Ülkede?Şehirde?Ve sizin de yanlış olduğunu bildiğiniz halde “E naapalım böyle gelmiş,böyle gidiyor.Ben ne yapabilirim ki tek başıma?Hem bana şimdilik direkt bir zararı da dokunmuyor karışmadığım,karşı çıkmadığım sürece” dediğiniz ya da etrafınızdakilerin dediği olaylar olmuyor mu hiç??Sesizlik ve düşünceli şaşkın bakışlar….- E evet haklısınız galiba.. Dedi kızlardan biri utanarak.- Yaa!! Filmde ulak bir tane değildi.İlk önce Mehmet ve arkadaşları,sonra içinde çok büyük bir ders saklı olan bu masalı anlatan babası(Masalcı dede).Ve ardından masalı dinleyipte etkilenen bütün gençler “Ulak”tı aslında değil mi?Film dikkatli izlendiği zaman, zaten var olan Ulak’ın herkes ve herkesin içindeki cesaret olduğu anlaşılmıyor mu?Cesaret ve dürüstlüğün olduğu yerde kötülüğün barınamadığını,hemen olmasa da zamanla yok olmaya mahkum olduğunu ispatlamıyor mu bize bu film? Ve tabii bir de çok önemli bir sözü vardı masalcının çocuklara: ” Sonunu bilmediğiniz herşey sizi korkutur.Ama sonunu biliyorsanız en korkunç şeyler bile sizi korkutamaz,çünkü sonucunu biliyorsanız ne yapmanız gerektiğini de biliyorsunuzdur artık! ” hatırladınız mı? Peki bu size, mesela ülke tarihinizdeki geçmiş hatalardan ders alarak davranmanız gerektiği gibi bir sonuç çıkarttırmıyor mu?Bu sözler üzerine kızlar birbirleriyle utanarak bakıştılar ve..- Ya evet abla haklısın.Aslında ben hiç bu yönden düşünerek izlememiştim filmi. Dedi biri.Öteki de arkadaşına katıldığını belirtmek için başını salladı..- Mesela şimdi size bunları anlattığım için ben de bir ulakım.Ve umarım sizde ulaksınız bundan böyle!! Dedim ve kızlardan birinin omzuna hafifçe dokunup göz kırptıktan sonra arkamı dönüp uzaklaştım yanlarından.İşte Betül kardeş; Diğerlerine de benim gibi “ulak”lar sayesinde bunlar olacak inşallah!Şimdi de gelelim senin soruna:( Ve söyletiyor beş gence “gelin canlar bir olalım”. “Zulmü yapan kadar ona ses çıkarmayan da günahkardır” diyorlar. E biz bunu zaten hadislerden ve veli kullardan biliyoruz. E bizim inandığımız kitapta da bu yazıyor. Acaba Mehmet bunu yeni mi keşfetti. Ya da Mehmet derin bir uykudaydı da birden uyandı, kaosu gördü ve bunları mı söyledi?… Artık bilemiyoruz.) Demişsin ya yukarıdaki yazında..Söyler misin Betül kardeş? Madem bu sözler herkezce ve herşekilde biliniyor neden biz ülkemizde olup biten binlerce leş kokulu olaya rağmen hala sanki “herşey yolundaymış” gibi yaşıyoruz? Ve bu iki genç kızımız gibi diğer birçok genç beyni de pembe diziler,televoleler,abuk sabuk yarışmalar vs.. yolu ile bir sürü fasaryayla doldurup uykuya yatırıyoruz???Ellerine,fikirlerine,yaratıcılığına sağlık Çağan Irmak!
yorumlar
göksenin tabii, salla sallayabildiğin kadar. sankim çağan ırmak pembe dizilerini aydın doğanın kanalizasyonlarında değilde benim tv mde yayınladı. herif bizzat sistemin dişlisi, çarkçıbaşısı gibi çalışıyor, sen ne diyosun. vatan borcu için film çekiyor ha! herifi muvazzafmı zannettin, ne yaptın?bu solcu ulusalcılardada ne accayip retorik var be, torik kibin maşşallah.bu yazıya özel sorular: bu yazı seninse neden kopyalanmış gibi duruyor? bu yazıyı başkası yazdıysa neden “özel yorumum” diyorsun? gerçekleri bildiğin halde neden istemeden uykuya dalıyosun? aydın doğan kloroformmu salıyo tv lerden?
Oğuzkaan arkadaş;Öncelikle şunu bilmeni isterim ki ben hayatımda ilk defa böyle bir siteye üye oldum ve ilk defa bu tarz bir yazı-yorum yaptım.Kopyalanmış gibi sözünü de anlayamadım.Sinemaya gittikten sonra başka bir programım olduğundan eve sabaha karşı gelmiştim ve sabahın 06.30 unda yazdım bu yazıyı.Bir sanatçı olarak ülkem için birşeyler yapamamamın acısını yaşadığım bu günlerde Çağan Irmak’ın böyle bir filimle kendince elinden geleni yaptığını görünce o kadar etkilendim ki bütün bir gece bunu düşündüm ve eve gelip gogle dan “Ulak” la ilgili eleştirileri görmek istedim,acaba benim gibi düşünenler de olmuşmu diye!İşte bu arada yolum bu siteye ve senin yazına düştü.Şimdi anladın mı? Bu bir kopya falan değil anlayacağın arkadaşım.Eğer benden önce yazanı bulursan sana burada herkezin önünde söz 100.000 Ytl ödeyeceğim !!!!Retorik konusuna gelince:Ben kendi dünya görüşümü solcu-sağcı-ülücü vs.. gibi terimlerle adlandırmak istemiyorum asla.Soranlara, “Ulusal kültürünü korumaya çalışan,sosyalist,insan haklarına saygılı,çalıştığı kadar kazanan,ilerici,Atatürk’çü,insani duyguları yüksek ama gerçekçi,geçmişine saygılı-vefa borcunu asla unutmayan,”tam demokrasi”nin ancak eğitim seviyesi çok yüksek ülkeler için uygulanması gerektiğine inanan biriyim” diyorum.Retorik konusunda ki söylemini iltifat olarak kabul ediyor ve bu konuda benden çok daha becerikli olduğunu düşünüyorum Oğuzkaan!..Evet Çağan Irmak dizi-diziler çekmiştir meslek hayatında ama takdir etmek gerekir ki çalıştığı hemen hemen bütün yapımlar diğerlerinin yanında hem çok daha kaliteli,hem de zaman zaman bize geçmişimizi hatırlatan,çok önemli mesajları olan faydalı yapımlardı.Üstelik biz sanatçıların sürekli gelişmesi yenilenmesi gerekir ki bunun için de paraya ihtiyaç var biliyorsun ki hep bir sonraki proje için ve maalesef ki devlet bu konuda pek destek değil bizlere özellikle de son dönemlerde!…TDK’a göre “Muvazzaf”ın anlamı:1 . Silahlı Kuvvetlerde çalışan meslekten subay ve astsubaylarla askerlik hizmetini yapan erler.2 . sıfat, eskimiş Bir görev ve hizmetle yükümlü olan (kimse).Çağan Irmak’ın asker olmadığını bildiğimize göre,Çağan’ da her insan gibi “muvazzaf”tır.Herkezin bu dünyada bir görevi ve sorumluluğu var diye düşünüyorum çünkü!İnsanlar zararlı olduğunu bile bile sigara,alkol,uyuşturucu kullanıyor değil mi? Bazı dünyevi zevklere yenik düşüyorlar..Ya da bir tv kanalında,izlendiğinde çok değerli bilgiler edinebileceğimiz ,çok önemli bir tartışma programı veya belgesel olduğunu bildiğimiz halde yine de diğer kanaldaki dedikodu programını seyrediyoruz ya genelde..İşte buna uyumak-uyutulmak deniyor sevgili arkadaşım!Sebeplerini de anlatabilirim ama sen zaten bunları tahmin edebilecek kadar zeki bir insana benziyorsun yazılarına bakarsak!Bu yazdıklarımı daha az ön yargılı düşünerek okuman dileğiyle.Sevgiler…
@gokkizönce hoşgeldin diyelim, sonra kelamımıza geçelim.doğrudur, yazıya önyargılı olarak baktım, bazı bazı böle yazılar yapıştırıp kaçanlar var, senide onlara benzettim, özür dilerim.aslında haklısın, öyle bi milli öğütümden geçiyoruzki farkında olmadan herşeyimiz militaristleşiyor. yane bunca zamandır harıl harıl vergi veriyoruz, askerliğimizi yaptık, ekistıradan bissürü şey çıkıyor, onlarıda hallediyoruz, yetmiyor gelecek nesillerimizide mis kibin endokritizasyona tabi tutuyoruz, yinede yetmiyor. vatan bizden daha çok şey istiyor, hiç durmadan borcumuzu ödemek için daha çok ve daha çok çalışıyoruz. borç hiç bitmeyecekmiş gibi gözüküyor buradan, o sebepten çağanında böle bi iş yapması bu sistem içinde normal. ama tam demokrasinin caaaanım türkiyamda da uygulanabileceği gibi yanlış, zararlı, imha edilesi bir fikre sahip olduğumdanmıdır nedir, böle az buçuk sosyalizm üstü “öcüler geliyoooo,korkunnnnn” türü filmler beni pek sarmıyor.çağan elinde imkan varken, çok daha güzel filmler yapabilecek bi beyne sahipken bak gene ayaklandırdı köşecileri. bu salvolar gibi daha ne salvolar gelecek. bu memlekette şunca senedir bunca eziyet çekmiş insanlara ne gerek var “bi tanede ben vurayım” demeye? mis kibin çeteler çıkıyo yeraltından, vur onlara hep beraber sövelim. işçilerin ezilmişliğinden, vahşigapitalizmin memleketin içine etmeye başladığından gir, hep beraber öbür ucundan yırtıp çıkartalım. ama işin kolayı varken zor tarafa kim gider, hep beraber abalıya vuralım gitsin, nasıl olsa alışkındırlar, bişicikler olmaz. dimi çağancım?büyük biraderin iyi tarafı iyidir ama kötü tarafına düşme çağancım, ayvayı yediğin gündür.
Oğuakaan bişeyi merak ediyorum;Acaba filmi seyrettin mi? Yoksa sadece eleştirilere dayalı mı söylüyorsun şu “işin kolayı varken zor tarafa kim gider, hep beraber abalıya vuralım gitsin, nasıl olsa alışkındırlar, bişicikler olmaz. dimi çağancım?”laflarını?Bir de cahilliğime ver ama son cümleni (“büyük biraderin iyi tarafı iyidir ama kötü tarafına düşme çağancım, ayvayı yediğin gündür.”)anlayamadım,biraz daha açık konuşur musun?
filmi seyretmedim, solcuların klasik hallerine bakarak söylüyorum. işte şuda kanıtım.BİRGÜN, YAZARININ ‘SOL’U ELEŞTİREN YAZISINI SANSÜRLEDİ; İŞTE SANSÜRLENEN YAZI..Birgün gazetesi yöneticileri, gazetede Finans-Politik isimli köşenin yazarı Cemil Ertem’in yazısını sansürledi. Ertem’in bu hafta SOL’u ve SOL’un son Türban tartışmasında aldığı tavrı eleştiren yazısı gazete yönetimi tarafından yayınlanmadı. İşte olayın bütün detayları ve Ertem’in yayınlanmayan yazısının tamamı.büyük birader big brother oluyor, mecazi olaraktan sistemi temsil eden bişi. 1984 te bol bol geçer.
Sevgili Oğuzkaan;Öncelikle sana herhangi bir konuda bi fikir beyan ederken kesinlikle ve özellikle bir kere daha ön yargılı olmamanı,ilgili konuyu,yapıtları inceledikten sonra eleştiride bulunmanı tavsiye ederim nacizane…Örneğin ben bu yazıyı yazmadan önce yukarıda belirttiğin konuyla ilgili dökümanları okudum da yazdım!Aksi taktirde yaptığın eleştiriler bazen çok boş,anlamsız ve sığ kalabilir.Tıpkı benim “Çağan Irmak’ın yeni filmi”Ulak” mim’indeki yorumuna yazdığım eleştiriye verdiğin cevaptaki gibi.Yanlış anlama lütfen bunları seni kızdırmak için söylemiyorum,ama madem retorik te bu kadar usatasın ,bu özelliğini daha doğru saptamalarda kullanmanı arzu ettiğim için söylüyorum ;)Çağan’ın filmini lütfen seyret!Filmin çekiliş amacının solcuların klasik halleri ile ilgisi olmadığını anlayacaksın bence!..Ama lütfen izledikten sonra da bir tekzip yazısı yayınla bu köşede eğer fikrin değişirse.Ve katılıyorum sana Çağan elinde imkan varken; görsel açıdam görkemli,duygusal açıdan magazin raitingi yapabilecek ve çoook para kazanabileceği filimler yapabilirdi “Ulak” yerine.Biliyorum çünkü ben de bu meslektenim.Üstelik geçtiğimiz ilkbaharda ben onun yapımcısı arkadaşıma çok güzel bir hikaye önermiştim Çağan’ın senaryolaştırıp çekmesi adına.Ama arkadaşımdan aldığım cevap şuydu:”Göksenin Çağan’ın kafasında yapmak istediği çok daha ilginç bir proje var önümüzdeki aylarda başlayacağı.Şimdi ona öyle konsantre olmuş vaziyette ki ,tv den çağırıyorlar bir programa röportaj için, ona bile gidemiyor.Düzinelerce senaryo var bize gelen ama hiç birine bakamıyor bu yüzden.Söz veremiyorum ama belki 2-3 ay sonra falan okuyabilir.”Çekmesi için ona ulaştırılmış ve hatta henüz ulaştırılamamış binlerce senaryo ve yine bunları çekmesi için ona sunulmuş acaip imkanlar var yapımcılar tafrafından anlayacağın.Peki ama o önünde bunca cazip seçenek varken(ününe ün katacak,para üstüne para kazanacağı..)sence neden bu filmi çekti ve tam da şubat tatiline yetiştirdi yayınlanması için?Lütfen filmi seyret ve ondan sonra bu sorumu yanıtla olur mu?Sevgiler…
@gokkizöncelikle şunu söliyim, şu kadar aydır burdayım, böle memleket işlerine incelikle kafa yoran kişi sayısı bi elin parmaklarını geçmez, şöle bi tebrik edelim.sonralıkla devam edelim, bende merak ediyom yane, oscar kazanmak için uğraşmak, şöhretin, paranın dibini vurmak varken niye bize bişiler anlatmaya çalışıyo. bi yerlerde sölemiştir muhakkak ama herşeyi okumuyoz tabi. dünyanın gidişatına ters işlerlen ilgilenip bizi niye ters köşeye yatırıyo, çıksın bi cevap virsin. bizde çenemizi, parmaklarımızı yormaktan kurtulalım. biz alışkın diiliz böle şeylere, devlet bizim iyiliğimiz için gereken neyse yapar, bizde devlete şükranlarımızı sunarız. böyle doğduk, böyle eğitildik, böyle yaşadık, böyle ölmeyiz inşallah!filme bakalım bakalım, sonra nasipse tekrar yazarız. o zamana kadar ne yazarsak yazalım nassı ossa havada kalacak gibi.
Vay canına, bu filmi izlemeden bu kadar yorum yapmış Ozzabi..Bir de izlese yandık..:)
daha sırada rambo ilen cloverfield var, sırasını beklesin.
Abi, kim ne derse desin; ben bu kizin ismini cok begendim. Yaziyi da onun icin duddum. Oguzkagan’la bayag bi yazismislar, ama ne yaziyi, ne de yorumlari okumaya firsat bulamadim. Hos, okusam da yine tutardim. Cünkü dedim ya bu isimi beni cezbediyor.)))
Okumuşsundur,okumuşsunduuur…Böyle hararetli tartışmayı bulupta okumayacak kimse var mı ;))Nikimi beğendiğin için teşekkür ederim xnicox!Diğer bir yazımda da sormuşsun asıl ismimi ama ben zaten saklamadım ki :)Cevabın için teşekkür ederim Oğuzkaan bu benim için şimdilik tatmin edici bir cevap yazısıydı..Filmi seyrettikten sonraki eleştirilerini merak ediyorum.Sevgiler…
yarın akşam bu filme gidip görüşlerimi yazacağım sevgili gökkız, umarım bu yazılanlardan sonra objektif bakabilirim :))
Gökkiz, cankiz, inan okumadim. Su an tarla fareleri ile ugrasmaktan pek vakit bulamiyorum. Ama söz veriyorum, senin gibi sirin bir kizin yazdigi bu yaziyi mutlaka okuyacagim…Slm, kelebekcigim…
filmi seyredene kadar bekleyip usulden yamulmadan, esastan bi parantez daha açiyim, sonna mevzu soğuyup gidecek.küresel sistem türkiye ile başa çıkamayacağını anladığı için gene hinoluhinlikler ile meşgul, en son pazarlamaya çalıştığı mevzu ise şamanizm. tabe islam ile başa çıkamayacağını anladı, her provakasyonundan sonra batıda müslüman sayısı artıyor, doğuda bilinçlenmiş müslüman sayısı artıyor, gene fitne fücur yoluna girmeyi uygun buldular üçkaatçılar.islamda reformasyonda caaanım türkiyamdan başlamıştı, ama göl maya tutmadı. şimdi şamanizm üzerinden türklerin mistik kökenlerini pazarlamaya başladılar. ördek olarak yalçın küçük, kalemler ve kılıçlar programında “gök tanrı”ya şükürler etmeye başladı. önemli ve kıdemli bilim insanları -yarı kutsaldır kendileri- ilginç ve bugüne kadar “bastırıldığı-sindirildiği” anlaşılan yeni türk mistik bilgilerini aktarmaya başladılar. hz. isa nın çarmıhından, mısır hiyerogliflerine, ingilizce ve almanca nın kökünün öntürkçe olduğuna, kızılderili dili ve kültürü ile eskidende bilinen benzerlikleri çoğaltarak mö 14bin rakamını “arkeolojik buluşları ve batı tastikini” göstererek ispatlıyor. efsanevi kıta atlantis’in dilinin türkçe olduğunu söyleyende var, amazonlar diye bilinen savaşçı kadınların yine öntürklerin uzantısı olarak atlantis i yok ettiğini söyleyenler de. ezel akay ın yönettiği “hacivat ile karagöz neden öldürüldü” filmindeki sert şamanik göndermeler var.daha bir sürü şeyde sayılabilir, birazda bu sebeplerden dolayı film göze daha çok batıyor.şimdi usule uygun olarak filmi seyretmeyi bekleyelim.
Çağan Irmak filmde din öğesini kullanmamış aslında kesinlikle.Anlatmak istediği şey çok daha farklı:İnsan olmanın gereklerini anlatıyor sadece!İnsanca yaşamanın hangi yollardan geçtiğini..Önyargısız olarak bazı görüntülerin ve sözlerin çağrıştırtığı şeylere takılmadan, dikkatle izlenirse bunu anlamak çok kolay aslında…Bu ve buna benzer öğretiler günümüz film ve kitaplarında da var zaten ama bu film de en direkt değil,direkt işlenmiş!…
bu yazıya yorum yazmak istiyordum 1 haftadır, şu an olanak bulabildim.filmi vizyona girdiğinin 2. günü izledim (geçtiğimiz cumartesi)Çağan Irmak yapmışsa iyi yapmıştır diye salona ayak bastık, aynı düşünce ile de çıktık.Bu adam, sinemaya gönül vermiş, herşeyini vermiş, Türk sinemasında şimdiye kadar yapılmamışı denemiş başarılı olmuştur; zaman ve mekanların üstünde sadece cümleleri olan bir film yapmış…O cümleler de insanı delip geçiyor, bu cümleleri de hümeyra, çetin tekindor ve şerif sezer gibi ustaların ağzından duymak koltukta oturan bir izleyici için bonus oluyor. O nasıl oyunculuktur öyle! Çağan Irmak, bu ekiple çalışmaya devam ederken (babam ve oğlumdan sonra da ) yeni yüzler eklemiş bu filminde, onlar da muazzam! Yekta dikinciler başta olmak üzere, şerif sezer’ in kızı rolünü oynayan, hümeyra’ nın can yoldaşını oynayan arkadaşlar süper, ayrıyeten; ulak rolündeki aktör de, geleceğin en büyük jönlerinden biri olacak gibi duruyor…ntv’ de yekta kopan ile söyleşide gördüm: çok ufak tefek biriymiş ulağı oynayan arkadaşın fiziği, ama oyunculuk ve o bakışlarla devleşmiş….Yekta dikinciler de, çok renkli ve zıt bir karakterin hakkını vermiş, doğuştan oyuncu olduğuna inandığım bir zat kendisi.Kısacası Çağan Irmak böyle muazzam bir kadroyu böylesine büyülü bir öyküyle birleştirirerek tarifsiz bir tad bırakmış sinema lezzetini arayan damaklarda…
ulak
matrix üçlemesini baştan bir temiz izlemenizi öneriyorum.
arkasından şu “wake up” şarkısını onar kere üst üste dinlemenizi öneriyorum.
matrix’ i izledim hepsini! neden?
uyanmak için!sonuçta ulak filminde gökkız’ın hissettiği duygular Çağan Irmakk’ın yapmaya çalıştığı şey ve bu uyandırma işlemiyle bence yakından ilişkisi var matrix filminin. Film ne kadar masalsı işlense de anlatmak istediği şey tahmin edilemeyecek kadar gerçeğe yakın.
aynen öyle! yukarıdaki yorumumda bu fikirde olduğumu belirttim, cümleler insanı delip geçiyor!
Makaleci yorumların güzel tebrik ederim ama filmde “kötü”yü oynayan aktörün adı “Yekta Dikinciler” değil,”Yetkin Dikinciler”dir.Konservatuvardan arkasaşım olduğu için daha da bi düzeltme ihtiyacı duyuyorum ;))Sevgiler…
Bestloser beni iyi anlamışsın teşekkür ederim ;)Sevgiler…
gökkız;hem de 2 kez yanlış kullanmışım, haklısın! yazarken ntv’ deki yekta kopan’ ın programından bahsetmek sürekli kafamı meşgul ettiğinden , yetkin yekta oldu:((arkadaşın olduğu için senin adına çok memnun oldum, böylesine donanımlı, üretken insanlarla arkadaş olabilmek keyifli olsa gerek…ayrıca, ben kendisini ilk başta atv’ de çevirdiği gözyaşı çetesi adlı dizide izlemiştim, oradaki kadın partneri başta olmak üzere (elbette kendisi de ) diğer bütün oyuncular harika, öykü nefisti. Bir şehir masalı idi.Benim her sevdiğim dizinin bu ülkede bir şekilde rating almaması gibi (!) hazin bir sondan dolayı yayından kaldırıldı.Oradaki büyülü aşk, bunu çok güzel aktarabilmesi, aktörlüğünü ispatlamıştı.Her ne kadar diziler sabun köpüğü gibidir, oyunculuğun arenası değildir savları ortaya atılsa da ben öyle düşünmüyorum, çok harika oyunculuklar izleyebiliyoruz aslında.
Sana katılıyorum Makaleci ;))Bir iş yapıyorsak eğer elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.Yani amaan ne önemi var dizi nasılsa diye işini önemsemeyenler hiçbir zaman ,hiç bir projede başarılı olamazlar.Ya yapmayacaksın,ya da yapıyorsan hakkını vereceksin!Sadece oyuncular için etmiyorum bu sözleri,yapımcısından,set ekibine kadar,hatta her iş kolu için söylüyorum…İster anlaşılsın,ister anlaşılmasın..Yapılan herşey birgün bir yerde karşılığını bulur.Tıpkı “Gözyaşı Çetesi” adlı dizinin şimdi senin sözcüklerinde (övgüyle) yerini bulması gibi ;))
İnsan olmanın erdemlerini anlatan filmi beğeni ile izledim sevgili gökkız.yüzyıllar önce mesnevinin,mevlananın söylemleri bugun ULAK olarak karşımıza çıkmış.etkilenmemek mümkün değil, film bittiği andan itibaren yaşama farklı gözle bakmama vesile olabildiğine göre , çağan ırmak istediği mesajı verdi demektir.
;)) seyretmene ve beğenmene çok sevindim kelebeklerozgurdur. Darısı henüz seyredemeyenlerin başına…