Gerçektende insanlar kodlarla konuşuyor birbirleriyle sevinci, istenci, hüznü vs.. anlatmak için, birşeyler göstermek için sürekli kodlar var etrafımızda. Bir yandan umursamaz olmaya çalışıp bir yandanda bütün vakitlere dair hesaplaşmalar yaşıyoruz. Bazen sorulsun istiyoruz beklediğimiz sorular, sorulmayıncada kendi kendimize çözüm yolları arıyoruz anlatabilmek için. Dinle’nmek istiyoruz, dinlesinler istiyoruz. Çok dinlemek değil, az dinleyip çok anlatmak istiyoruz..Bir kaç şeye birden sahip olmayı istiyoruz. Elde edince yeni bir hedef belirliyoruz. Kazanılanın sevincini yaşamayı gölgede bırakıyor yeni hedeflerin hırsı..Az gülüyor çok mızmızlanıyoruz.Erteliyoruz.. Çok erteliyoruz ve sonra da vazgeçiyoruz.. Benzetmeye çalışıyoruz okuduğumuz kitaplardaki hayatları kendi hayatlarımıza. Hep Kahramanı seçiyoruz, zorla zorla kahramanı benzetmeye çalışıyoruz kendimize..Kendimize kurallar koyuyoruz doyasıya yaşamak yerine. Sonra yıldığımız kurallarla birlikte bizden de gidiyor birkaç satır. Geçmişi siliyoruz. Olduğu, yaşandığı gibi kabul etmek yerine. Kendimizi unutmaya alıştırıyoruz.Sevmemeyi öğreniyoruz kendimize savunma masalları anlatarak. Sonra sevmeyide unutuyoruz. Hatırlamayı sildiğimiz, unutmayı sevdiğimiz ve öğrendiğimiz içinde dertlenmeye başlıyoruz daha sonra. Kendimize cizdiğimiz ‘ben’ cizgilerini geçmek istiyoruz, gecemeyince yine kendimize kızıyoruz.Özlemek için özlenmeyi bekliyoruz, sevmek için sevilmeyi..Unutulmak korkusundan Önce biz unutmak istiyoruz. Ve ‘susacağım’ diyoruz sıkışınca iki ince dal arasındaSNT