İki evimde de karşı komşumun ismi Ayşe idi. İkisi ile de samimiydim ikisi de hayatıma çok şey kattı.İlk Ayşe’yi anlatayım öncesinde eşi devlet memuruydu tek çocuğu vardı onun. Taşınır taşınmaz yardımlarıyla gözüme giren komşumun tek kolu digerinin yarısı kadardı yani özürlüydü, ama her işini en az her kadın kadar yapardı daha fazlası olarak herkesten daha sosyaldi.Ayşe dünyanın en tatlı eşine sahipti devlet memuru olan eşi çok kibar, anlayışlı, yakışıklı biriydi kendisi ek iş olarak geceleri saksafon çalan bir müzisyen oduğundan gittiği her etkinlige eşini de götürüyordu.Ailece samimiydik ve birbirimizden memnunduk.Zamanla Ayşe ile samimiyetim artııkça dertleşmeye başladık, annesinin kolunun özürü yüzünden onu emzirmeyerek öldürmek istediğini anlattı bunu ona annesi itiraf etmişti ,şok geçirdim çünkü annesi ona çok düşkündü sürekli gelirdi demek ki şimdi o da pişmandı.Her evde olan kavgalar kadar bizde kavga ediyorduk, ama Ayşeler bu kavgaları daha fazlalaştırmıştı. Gerçi eşinin sesi çıkmıyor başlatan, büyüten, bitiren hep Ayşe oluyordu. Bu olaylar Ayşenin Bodrum’a yeğenlerinin sünnet düğününe gidip gelmesinden sonra başladı.Sonra açıldı sandıklar Bodrum’da gençlik aşkını görmüş şu an abisinin en yakın arkadaşı olan aile dostu, onu kolu özürlü diye gelin olarak kabul etmeyen ailenin evladı, evli iki çocuk babası olan kişiyi görmüş. Sanırım adam buna azcık halhatır edince bizimkisi uçmaya başlamıştı.Bundan sonra ki günler huzursuzca geçmeye başladı kavgalar bagırtılar( ama hep Ayşe tarafından) eşinin yatıştırma çabaları, Ayşenin depresyonları, bunalımları, çocuklarının hali içler acısıydı. Hatta bir gece yoktan yere kavga çıkarıp alıp başını gitmiş bir gün ortada görünmemişti Ayşe ertesi akşam kızgınlıktan gittim bir otelde uyudum demişti. Zavallı eşi hangi otel gel bakalım şöyle yanıma diyecek biri degildi, hatta ben daha fazla sorguladım ve tahmin ettiğim kişiye koştuğunu ögrendim.Sonrasında Ayşeyi bir hırs bürüdü çalışmaya başladı, bol alışverişler yaptı, daha çok gezmeye başladı kendince birşeyler yapmaya çalıştı. Bu arada garibim eşi eşe dosta aglıyordu Ayşe ona elini bile sürdürmüyormuş ve adam onu kadınsı depresyonda geçecek diye bekliyordu.Ben ordan ayrılıp İstanbul’a geldikten sonra sıksık haberlerini aldım tüm Kuşadası onu konuşuyordu ve nedense bunu eşi hiç bilmiyordu, arkadaşlık ettiği bir kadınla internetten sevgililer bulup birlikte oluyorlarmış, acaip acaip yerlere gidiyorlarmış vs. sonrasında haber alamadım.Umarım iyi durumdadır.

İstanbul’a geldigim zaman taşındıgım ilk evde karşı komşumdu 2. Ayşe şişman, sessiz, yardımsever, hamarat , otuzlu yaşlarda bir kadın. Onun sessizliğini ögrendikten sonra onun ne kadar sevilesi bir kadın olduğunu anlamıştım, zaten benden evvel apartmanca bayılırdılar ona.Ayşe 30 una yakın severek evlenmişti. Eşi market sahibi minyon tipli biriydi. Mutlulukları evliliklerinin 1. ayında eşinin erkek kardeşleri yüzünden bir yaralama olayına karışmasıyla son bulmuştu. Evet eşi daha kızın elinde kınası dururken cezaevine konmuştu. Mahkemeler, avukatlar, dışardaki kardeşlerin marketi satıp paraları hiç etmesi derken bir yıl geçmiş ve eşinin cezası 19 yıl olarak açıklanmış. Sonraki ziyaretlerde eşi artık gelme boşanalım, annemler sana ev de alacak yoluna git benden sana fayda yok deyince bizim Ayşe o dakika üzüntüden kusmaya başlamış. İdam da edilsen beklerim ömür boyuda yatsan beklerim diye çığırmış.Ev alınmış dayanmış döşenmiş kiradan kurtulmuş hatta bu esnada adı sanı çıkmasın diye hep babasıyla kalmış. Çocuk bakmış,elişi yapmış kayınlarının laflarını çekmiş ta ki af ilan edilip 4 yıl ceza yatan eşi tahliye olana kadar.Evet ben tanıdıgımda Ayşenin eşi tahliye olmuştu ve kumru gibi çok hoşuma gidiyordular.Ama Allah Ayşeyi sürekli sınıyordu, (O herşeyi bilendir) Ayşe çok istemesine ragmen hamile kalamıyordu. Orda oturduğum 3 yıl boyuncada tedavilere ragmen evlatları olmadı hala da yok. Her ay umutlanıyor her ay ağlıyordu yaşda gelip geçiyor ama yapacak birşey yoktu. Onun durumuna inat eder gibi önce yukarki komşum sonra ben hamile olunca çok utandık söyleyemedik bile ama o ögrenince bizim kadar sevindi.Bir gün bir haber geldi. Ayşenin kaynını öldürdüler, henüz 30 yaşındaydı bu acıların devamıydı hatta devamının başlangıcıydı desem yeri var. Çünkü onun üzerinden 3 ay geçmeden genç yaştaki annesini 2 ay sonrada babasını kaybederek vede isyan etmeyerek sınavına girmeye devam etti AyşeBiz ordan taşındık 4 yıl oldu. Telefonlaşır gider geliriz eski komşumla ,hakkını asla ödeyemem çok yardımını insanlığını gördüm sabır nasıl birşey onda gördüm. Hep sabreder hep haline şükreder Ayşem umarım ahireti güzel olur ve bir daha kötü olaylar yaşamaz