Ben bunu hep yapıyorum evet, sonra da yine aynı şeye kalbimin mi, midemin mi, beynimin mi ağrıdığını ayırt edemeden acıyor biryerlerim.Farkında ola ola bu tuzağa düşüyorum. Çevremdeki seçmece 3-5 kişiye karşı en güzel yönümü dönüp, en cömert sevgimi verip sadece bu kişilerle sarmalanmış bir hayat istemek çok mu lüks? Çok mu imkansız? Herkesi sevmeden seviyormuş gibi görünmek, sayıyormuş gibi görünmek, onlara güleryüz-tatlısöz göstermek için gururumla onurumla yaptığım savaştan benden başka kimin haberi var, anlatsam kim anlar… Kim bilir o an çektiğim acıyı. Rahat olayım istiyorum, ne şartladın kendini buna takılma herkes gibi oyna, diyorum. Her lafı dinliyor bunu dinlemiyor dik başım. Acı çekiyorum acı. Açık sıyrık deri yarası gibi hava aldıkça yanan sinir edici bir acı. Uykumdan uyanıp ben neye üzülmüştüm diye düşündürüp uykumu kaçıran yüzsüz arsız bir acı… Ve hep kendimde suç, sorumluluk, keşkecilik aramaktan bıktım artık, biraz da beni üzenler, dilleriyle yaralayanlar düşünsün istiyorum. Ne istediğimi bile tam olarak bilemiyorum, daha doğrusu ne isteyeceğimi… dualarım bile boş. İstediğim öyle büyük öyle ulaşılmaz ki yüzüm tutmuyor. Para değil, pul değil, aşk değil, iş değil… değil işte. Kendime yapamadığım şeyi sitiyorum.TÜM İNSANLARI DEĞİŞTİRMEK İSTİYORUM, kendimi değiştirebilmişim gibi.”Ben uyandım, siz de uyanın; beraber olmuyorsa ayrı ayrı mutlu olalım”, diye bağırmak istiyorum.