susturulmanın gözünü çıkardımcariyelerin elemindeki hengâmedeumut ağaçların ihtiyarlamış düşlerine uzanırdısımsıkı bir loşlukta uykudayken gövdemsefalar götürdü sivilceli cefalı abilerabiler… her devrin devrim bileyicisisiz pineklerken göğe doğruben bir pireye piraye demeyi öğretiyordumhavrada at, avrat ve avret günüdürkılıç kında durmuyor, böyle işe soy veririmkasıklarımdaki kısrağın ayakları kızıl bir siluetekmeğimdeki üç kitabı ansızın soyuveririm