bildirgec.org

Annem!

yagmurbaz | 16 April 2008 17:56

Yasi ilerledikce mi insan annesini daha cok ozler? yoksa aradaki yas farki azaldigi icin mi? Anneme ihtiyacim var bu yastan sonra, hem yeniden cocuk olabilmek icin, hem deneyimlerini alabilmek icin, hem beni kendisi gozuyle anlatabilmesi icin, hem de annem oldugu icin.Yilda 5 kere kisa sureli bulusmalarla ne kokusuna doyuluyor annenin, ne de varligina. Simdi butun kendini bulma sancilarindan sonra kaybettigim zamani tekrar kazanmak istiyorum annemle. Bu yastan sonra ona duydugum ozlem ondan.Yillar oldu beni yakindan takip etmeyeli. benimle ilgili tek bildikleri benim ve cevremin ona anlattiklarindan ibaret. Halbuki beni nasil yarattigini en cok o bilmeli, bir tek onun benle gurur duymaya hakki var, benden daha cok bile.

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.

Annem !…

koza 68 | 01 November 2006 11:33

Lise yıllarımda edebiyat hocam; Aile fertlerinden biriyle röportaj yapıp getirin demişti. O ödevi yapmamıştım.Aklımda annem vardı ama neden gerçekleşmemişti hatırlamıyorum….Yıllar sonra , bu fikir yeniden canlandı beynimde…Annemin boş bir anını yakalayıp onunla yarım kalmış ödevimi tamamlamayı düşünüyorum…Geçen hafta bu fırsatı yakaladım…İki namaz vakti arası en uygunuydu,en azından onu tedirgin etmeyecektim… Tontonuma ( anneme böyle seslenirim) niyetimi söyledim.Hiç itiraz etmeden “olur oğlum hadi başla bakalım “ dedi…Vakit geçirmeden başladım bende..- Tontonum! hep merak ederim babamla nasıl tanışmıştınız?…- Geç bu soruyu kaç kere anlattım oğlum vaktini boşa harcama..Öylemi tamam , o zaman bende en can alıcı sorumu sordum- Hiç aşık oldunmu ?. Yani , babamın dışında birine…Tonton beni şöyle baştan aşağı süzdü…- Sen artık yün fanila giy oğlum , bak havalar soğumaya başladı…- Tamam anne şimdi bırak fanilayı da soruma yanıt ver…- Tamam neydi sorun?…- Hiç aşık oldun mu?- Sen sakallı gezmeye utanmıyormusun , ne bu halin oğlum,git traş ol !…- Anne ya!- Vaktimiz var oğlum , hadi canım benim hatta berbere git saçını da kestir papaza döndün- Tamam anne gidicem,ama sende soruları yanıtla. Böyle röportaj olmaz ki…- Oğlum ben tv de görüyorum , gazetecilerin elinde mikrofon var,konuştuklarını da kayıt altına alıyorlar.Sen kuru kuruya soruyorsun…Konuştuklarımızı aklında tutamazsın ona göre…- Tontonum sen merak etme ben notlar alıyorum, sonra derleyip toparlarım…- İyi sen bilirsin sor hadi!…- Aşktan söz ediyorduk annecim!…Aniden yerinden kalktı mutfağa yöneldi…Şaşkın şaşkın arkasından bakıyorum…kısa bir süre sonra döndü , elinde içi aşure dolu bir tabak vardı…- Önce aşureni bitir, sonra rahatça konuşuruz olmaz mı ? Hadi oğlum !…İtiraz etmeden dediğini yaptım.Bu söyleşiyi yapacaktım kafama koymuştum bir kere…Konuşamadık olmadı , akşam ezanı okunuyordu ve de tontonum seccadesini yaymıştı bile…Onu ertesi sabah toprağa verdik…Baktığım her yeri karartarak gitti benden….Şimdi boş seccadesine bakıp ona soruyorum…- Anne- Efendim oğlum- Allah insanları sever mi?.- Sever…Ama iyileri sever.- Seni sevdiği için mi aldı?…- Tabiki !…- Beni sevmiyor mu peki…- Sevmezmi..- Anladım anne anladım…Evet kainat bir plan ve program dahilinde işliyordu…

yorumlar

Solozzo | 01 November 2006 15:07

Çok etkileyici bir yazı olmuş, öncelikle tontonunuzun mekanı cennet olsun, geride kalan herkesinde başı saolsun ve Allah sabır versin, insan kaybettikçe anlıyor aslında hayatı ve ne kadar da boş bir dünya’nın içinde yer aldığını.Sevgiler geçici, aşk lar iki günlük yaşanıyor, ailenizin bireyleri de buradan göçüp gittiğinde insan kala kalıyor yalnızlığı ile, o hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan yalnızlık ile…

iceberk | 03 November 2006 12:43

basın saolsun.. mekanı cennet olsun… insan garip bir varlık… yalnızlıgının bile farkında değil cogu zaman.. sahip oldugu güzelliklerinde farkında değil.. sayende henüz kaybetmediğim bi güzelliğin farkına vardım.. allah sabır versin.. ne diyecegimi bilemiyorum… düğümlendim..

buddhala | 05 November 2006 15:51

koza 68, gutbette anneme hasretim zaten. başın sağolsun, annenin mekanı cennet olsun. damardan yakaladın valla.

morgi | 05 November 2006 17:31

göz gezdiriyorum yazılara.. gözüm takıldı.. gözlerim doldu.. boşaldı.. tam da vega-alışamadım yokluguna calıyordu okurken hic bir sey duymadığımı farkettiğimde. bir kez daha burnum sızladı, ellerim buz kesti. damlalar süzülürken boşluğa ben duvarların ardından sesini duymaya çalıştım.. evet alışılmıyor yokluğuna baba..

Yorum yapabilmek için giriş yapmış olmalısınız.