Ankara seni seviyorum. Hem de çok. Karanlığını, kasvetli binalarını, gözlerindeki kahverengiyi, gecenin dinginliğini, sakarya sarhoşlarını, her doğan gününü, hissettirdiklerini, İstanbul’dan önce aklıma gelmeni, Boğazla seni hayallerimde birleştirmemi, Emek’teki iki katlı bahçeli evimi, 4.Caddenin kaldırımlara dökülmüş sohbahar süsü verilmiş yapraklarını, ucuz gözlemelerini, senden ayrılmak istemeyişimdeki tamlığımı… Ama en çok da sana bir gün mutlaka döneceğimi bilmeyi…
yorumlar
ankarayı tanımlamak gerekirse şöyle diyebiliriz.
istanbul’un dağınıklığını sevenler, ankara’nın düzenine alışamazlar.. zaten alışmasınlar da.. biz burada düzen içinde gayet iyiyiz..saygılar..
ankara karargâh gibi bir şehirdir, sevmem. Denizi de yok.
askerliği burada yaptım …çok eğlenceli hatıraları yok bende..bi süre gel-e-mem heralde…ne güzel yaptım kafiye ..hiç uğraşmayın olmaz nafile..redsta’oğlan tekdir bu alemde..
ankara hakkında bildiğim tek şey ilkokulda öğrendiğim bu marş idi eskiden tabi sonra televizyondan öğrendim ankarayı birde sivasa giderken gece dışardan ışıklarını gördüm gündüz nasıl bilmiyorum ama geceleyin dışardan iyi göründüğüne eminim.
pardon arkadaşlar başlıkta y ile l araına o yu koymayı unutmuşum şimdi oldu
-16 derece celcius idi hava sicakligi.S*kmishim Ankara’yi. Burnum kirmizi geziorum Konya ve Kayseri’den göçen kroların arasında.
Bir an seni kırmızı bir burunla düşündüm de. :)Kış bitsinde baharla beraber düşeyim Ankaraya.. özledim yine Ankarayı. gerçi ODTU’ den başka pek bir yerini görmüyorum ya.. olsun. 🙂
bi de ankara’nın dikmen’i, bi daha gelirsem “sev” beni! diye söylenmiş güzel bi laf vardır dikmen yokuşuna ithafen.
@cekirge : ben de seni “ya ne eymir gölü ben yüzme bilmiyom ya” derken :)@indio: gel gör halini o yokuşun kışın. bir de cüzdan buldum çadır kenarında kimin acaba ^^ ?
ulustan gençlik parkına inmeye uğraşıyorum, aklımda hep metro hattının diğer tarafı deniz olduğu geliyor…
bilen bilir anadolu yakasında -ki ben burda ikamet ediyorum- tren yolunun ‘aşağı’ tarafı hep denizdir…
sevmem ankara’yı, her gidişim hüzünle kaplıdır çünkü…
Ankaralı Turgut’un dikmenli bir şarkısı vardı. Demek oradan geliyormuş.