Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, Paris’teki tarım fuarında bir ziyaretçiyle atıştı. Tartışmanın görüntüleri internete düştü. 45 saniyelik görüntüde, maiyetiyle önceki gün fuara gelen Sarkozy, gülücükler dağıtarak çevresindeki insanların elini sıkarken, gözlüklü bir adam tarafından tersleniyor.Adam, elini uzatan Sarkozy’ye, “Yoo, dokunma bana…” diye tepki gösteriyor. Sarkozy de, “Çek arabanı öyleyse!” diye çıkışınca, “Beni kirletiyorsun.” cevabını alıyor. Bunun üzerine Sarkozy, “Çek arabanı dingil…” karşılığını veriyor. Cumhurbaşkanlığı, internette bol bol tıklanan görüntüyle ilgili yorum yapmadı. Sarkozy, geçen kasımda da Brötanya bölgesinde mazot fiyatlarını protesto eden genç bir balıkçıyla ağız kavgasına girmiş, hakaretler yine havada uçuşmuştu.
casse toi alors pauvra conanladığım kadarıyla buradak pauvra o dingil olayo ki türkçe karşılığı yoke bir de aptal pauvra demiş onu atlamış arkadaşlarfransızca bilen varsa el atsın
Adamım benim, yaw. Erkeklik ile hıyarlığın içiçe geçmiş versiyonu, fransız kırması neo-con, çıtır düşkünü, din teologu… yani bildiğimiz rönesans adamı; fransa’da yetişmiş bir göçmenin, fransız kültürünün dayatmacı ritüelleri eşliğinde geçirdiği çocukluğun canlı örneği… Sonuçta hiçbir şey bilmeyen fakat herşeyi anlayan bir adam… Türkiye’de ki canlı örnekleri için (bkz: enis batur, haşmet babaoğlu, -favorim- hıncal uluç, ertuğrul özkök)… Bizim elitist camiada fransız düşkünlüğü boşuna yok değil…
Gazeteci Osman Ulagay’ın, “AKP Gerçeği ve Laik Darbe Fiyaskosu” adını verdiği kitapta yer alan “Sarkozy ile Erdoğan arasındaki benzerlikler” listesine ne demeli?İşte o liste…BİR: Her ikisi de yerinde duramayan tipler…İKİ: Her ikisi de siyasette adım adım tırmanarak zirveye ulaşmış.ÜÇ: Her ikisi de “outsider”, yani geleneksel yönetici seçkinler katına dahil değil…DÖRT: Eğitimleri ve yetişme tarzları da seçkin bürokrat kesimden farklı…BEŞ: Her ikisi de toplumun nabzını yakalayarak iktidar olabilmiş…ALTI: Her ikisi de eylem adamı… Konuşma değil iş üretme peşinde…YEDİ: Her ikisi de piyasa ekonomisinin gücüne ve önemine inanmış.SEKİZ: Her ikisi de inançlı ve kararlı…DOKUZ: Her ikisi de toplumu dönüştürmeyi istiyor…ON: Her ikisi de kurallarını esnetmeye eğilimli… Ahmet Hakan
Doğruya doğru. Adam haklı wallahi. Erdoğan’ın yerinde olsam bu yazılanları okuyunca intihar ederdim ama bir de farklar konusunda liste yapılmalı. Çünkü bu listedekiler Sarkozy abimizin nadir pozitif özelliklerinden oluşmuş.
Bir benzerlik daha:11. Sarko’nun İslam Medeniyeti hakkında olumsuz bakışa sahip olduğunu biliyoruz. Başbakan da “Batı’nın kötü özelliklerini almayalım” diyerek bu konuda diğer medeniyete karşı önyargı sahibi olduğunu göstermişti. (Gerçi bu konuda her kesimden Türk halkının da yine her kesimden Fransız halkının da diğer medeniyete karşı artan bir negatif bakışa sahip olduğu bir gerçek.)Ama objektif olacak olursak Başbakanımızla Fransız Cumhurreisi arasında şu önemli farklar da mevcut:* Başbakan -ve ait olduğu mütedeyyin zümre- misyonerlere ve farklı inançtan insanlara karşı olumlu ve adil yaklaşım sergilemekte. Buna karşın Sarkozy ve Hristiyan mütedeyyin kitle bu konuda pek hoşgörüye temayyüllü değil. Bizde solcular hristiyan azınlıklara karşı olumsuz bakarken Kıta Avrupasında Solcu ve Yeşil gruplar nisbeten farklı inançlara daha saygılılar.* Başbakan ve oturmaya çalıştığı çizgi (Menderes’in Demokrat Partisi ve Özal’ın ANAP’ı çizgisi) Kürtler ve diğer etnik azınlıkların sorunlarına daha empati ile yaklaşıyorken Fransa sağ çizgisi ve Sarko Bey’in camiası etnik meselelerde daha katı ve çözüme uzak duruyor.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy, Paris’teki tarım fuarında bir ziyaretçiyle atıştı. Tartışmanın görüntüleri internete düştü. 45 saniyelik görüntüde, maiyetiyle önceki gün fuara gelen Sarkozy, gülücükler dağıtarak çevresindeki insanların elini sıkarken, gözlüklü bir adam tarafından tersleniyor.Adam, elini uzatan Sarkozy’ye, “Yoo, dokunma bana…” diye tepki gösteriyor. Sarkozy de, “Çek arabanı öyleyse!” diye çıkışınca, “Beni kirletiyorsun.” cevabını alıyor. Bunun üzerine Sarkozy, “Çek arabanı dingil…” karşılığını veriyor. Cumhurbaşkanlığı, internette bol bol tıklanan görüntüyle ilgili yorum yapmadı. Sarkozy, geçen kasımda da Brötanya bölgesinde mazot fiyatlarını protesto eden genç bir balıkçıyla ağız kavgasına girmiş, hakaretler yine havada uçuşmuştu.
Sarkozy de Kasımpaşalı olabilir mi acaba..
Bence bizim Başbakan Fransız.
gerek bir karla biruni olsun gerek bu söylemler olsun bir başkadır sarkozi.
dingil mi demiş harbiden?
le essieu mu demiş le axe mı?
le axe Manson. Aaa, :0 yoksa kopanisti Fransızca bilmiyor mu?
sadece dingil dese iyi çek arabanı dingil demiş.
sırpça, urduca, aramca, rusça, çince, hinduca ve özbekçe öğrenmekten fırsatım olmadı fıransça öğrenmee
aramca derken arapça mı aramice mi?
aramice tabi ki sayın manson, arapça ana dilim zaten o nedenle onu yazma gereğini hissetmedim
özür dilerim. terbiyesizlik ettim hakikaten.
Dingil in, türkçe argo anlamında kullanıldığını sanmıyorum ”le axe”, (aks) dememiştir kanımca..
neden sayın manson? neden bunca hakikaten?
Ama senin rivayetine göre Kasımpaşa göçmeni ise bizdeki anlamda kullanmıştır.
lö karla, akşam lö sex yapmadısa, sinirleri tepesinde olabilir sarkozinin
casse toi alors pauvra conanladığım kadarıyla buradak pauvra o dingil olayo ki türkçe karşılığı yoke bir de aptal pauvra demiş onu atlamış arkadaşlarfransızca bilen varsa el atsın
hiç uğraşmayın sarkozinin avkatı ile kanka olan birini biliyorum, bu işin aslını ondan öğrenirim ben…
hah tam ağız bölgemden çok naif bir hareketle alıverdiniz lafı.
manson neden? neden oluyo bu naiflikler?
Her ülke aynı anlama gelen kendi argosuna çevirmiş, en sevimlisi bizimkisi olmuş herzaman ki gibi..:)”Get lost dumb ass”tan iyi en azından..
çok sorgulamacı bir yapınız var sayın kopanisti.
Adamım benim, yaw. Erkeklik ile hıyarlığın içiçe geçmiş versiyonu, fransız kırması neo-con, çıtır düşkünü, din teologu… yani bildiğimiz rönesans adamı; fransa’da yetişmiş bir göçmenin, fransız kültürünün dayatmacı ritüelleri eşliğinde geçirdiği çocukluğun canlı örneği… Sonuçta hiçbir şey bilmeyen fakat herşeyi anlayan bir adam… Türkiye’de ki canlı örnekleri için (bkz: enis batur, haşmet babaoğlu, -favorim- hıncal uluç, ertuğrul özkök)… Bizim elitist camiada fransız düşkünlüğü boşuna yok değil…
“Vous mère fucker cock sucker, get the hell sont ici, vous son of a bitch” demiş olabilir.
Doğruya doğru. Adam haklı wallahi. Erdoğan’ın yerinde olsam bu yazılanları okuyunca intihar ederdim ama bir de farklar konusunda liste yapılmalı. Çünkü bu listedekiler Sarkozy abimizin nadir pozitif özelliklerinden oluşmuş.
farklliklar denince negtif dusunce agir basiyor bu 2 az muhterem uzerinde. sarko nun ilk vukuati deil zati,chirac in kemiklerini sizlatiyor muhterem.
Bir benzerlik daha:11. Sarko’nun İslam Medeniyeti hakkında olumsuz bakışa sahip olduğunu biliyoruz. Başbakan da “Batı’nın kötü özelliklerini almayalım” diyerek bu konuda diğer medeniyete karşı önyargı sahibi olduğunu göstermişti. (Gerçi bu konuda her kesimden Türk halkının da yine her kesimden Fransız halkının da diğer medeniyete karşı artan bir negatif bakışa sahip olduğu bir gerçek.)Ama objektif olacak olursak Başbakanımızla Fransız Cumhurreisi arasında şu önemli farklar da mevcut:* Başbakan -ve ait olduğu mütedeyyin zümre- misyonerlere ve farklı inançtan insanlara karşı olumlu ve adil yaklaşım sergilemekte. Buna karşın Sarkozy ve Hristiyan mütedeyyin kitle bu konuda pek hoşgörüye temayyüllü değil. Bizde solcular hristiyan azınlıklara karşı olumsuz bakarken Kıta Avrupasında Solcu ve Yeşil gruplar nisbeten farklı inançlara daha saygılılar.* Başbakan ve oturmaya çalıştığı çizgi (Menderes’in Demokrat Partisi ve Özal’ın ANAP’ı çizgisi) Kürtler ve diğer etnik azınlıkların sorunlarına daha empati ile yaklaşıyorken Fransa sağ çizgisi ve Sarko Bey’in camiası etnik meselelerde daha katı ve çözüme uzak duruyor.