10 Günde 10 Kilo Vermenin 10 Yolu konusunda en ufak bir fikrim yok. Böyle bir kaç yol var mı bunu da bilmiyorum. Ama varsa bile çok sağlıksız birşeydir 10 günde 10 kilo vermek, aklınızda bulunsun.Başlığı sadece dikkat çekmek için yazdım. E madem ki çekmişim dikkatinizi, haydi siz de ona katılın okuyun bakalım neler yazmışım.Diyet ya da rejim olarak bilinen ve nedense “alınmış kiloları geri verme” olarak değerlendirilen fenomenden bahsetmek istiyorum bu gün.Öncelikle bir konuya açıklık getirmek isterim ki “alınmış kiloları geri vermek” kesinlikle söz konusu değildir. Sadece “kilo” olarak adlandırılan ve oranızda buranızda birikmesinden hiç de memnun olmadığınız “yağ” dokusunu eritiyorsunuz. Bu eriyen doku da, doğal yollarla vücudu terk ediyor. Kimseye bir şey vermiyorsunuz.Vermiyorsunuz derken diyetisyenlere ( neden rejimisyen de denmiyor acaba), sizi zayıflatmayı vaadeden ilaçlara ( ki bunlar söz konusu firmalarla tuvalet kağıdı firmaları tarafından ortak olarak üretiliyorlar), sizi şişmanlatmayacağını ama tok tutacağına yemin eden bilimum gıda maddesine bir sürü para veriyorsunuz tabi.Üstelik de bu parayı, vakti zamanıdna para vererek aldığınız, afiyetle yediğiniz ve vücüdunuzda kilo olarak biriken şeyleri yok etmek için veriyorsunuz. Hayır, insanın kendi evindeki tuvaleti paralı yapması gibi bir olay bu. Neyse felsefî irdelemeye daha fazla girmeyeyim..En sevdiğiniz pantolonunuz, artık içine giremediğiniz için en nefret ettiğiniz pantolonunuz olup da en sevmediğiniz o eski pantolonunuz içine tek girebildiğiniz favori pantolon haline geldiğinde; kemerinizi görerek değil de el yordamıyla bağlamaya ( kemer ne yapılır sahi ? bağlanır ? iliklenir ? kapatılır ? ) başladığınızda; çok yemek yedikten sonra ovuşturmaya başladığınız göbeğiniz artık ovuşturulmak için ikinci bir ele hatta kişiye daha ihtiyaç duyduğunda; eskiden bir jiletle 3 defa traş olabildiğiniz halde, artık her traş için yeni bir jilet kullanmanız gerektiğinde anlarsınız ki vücudunuz eskisinden daha genişlemiş ve artık yediklerinize dikkat etmeniz lazım.
Zaten bir süredir “dana gibi oldum oğlum sen” ile “siz biraz kilo mu aldınız efendim son zamanlarda” arasında değişen şekillerde size yapılan geri bildirimler de bunu işaret etmekteydi. Zaten sizin “yemekten sonra oluyor” diye düşündüğünüz “şişkinlik” hem her daim olmakta, hem de göbekten yanlara, yukarılara ve hatta yanaklara ve hatta hatta gıdı olarak bilinen ve eskiden kravat takmak için elinzle geriye itmenize gerek duymadığını o şirin bölgeye doğru yayılmaktaydı. Zaten beyefendiciğim, eskiden sütyen takmaya ihtiyaç duymuyordunuz.Sizin ısrarla “iki gün az yesem çıta gibi olurum” dediğiniz vücut ölçünüz son 1 haftadır kimselere çaktırmadan “az” yemenize rağmen hala bir kalas için bile yontulması gereken boyutlarda duruyor ve en acı olanı basküle çıktığınızda kadranı göremediğiniz için durumun vehametinin sayısal değeri hakkında da bir bilgi sahibi olamıyorsunuz.Ve bu saydıklarım ya da benzer başka sebepler sonucunda zayıflamaya karar veriyorsunuz.Zayıflamanın ilk aşaması “düzenli yemek yersem zayıflarım” olarak bilinen, kilolarından şikayetçi olduğunu kimseye ( ve hatta kendine bile) çaktırmadan dahil olunan eylemlerden oluşur. Ama çok kısa bir sürede bunun hiç bir işe yaramadığı anlaşılır ve bir sabah Müsleheddin Efendi’nin getirdiği çayın yanındaki şekerler tepsiye burakılmak suretiyle “diyet” herkese ilan edilir.Bu kritik nokta atlandıktan sonra ne tür bir rejim yapacağınız konusu, siz hariç herkesin tek amacı olur. Üstelik dünya üzerindeki rejim “tarfileri”, “günde 72 öğün istediğini ye” ile “haftada tek öğün, sadece süt” arasında değiştiği için bu iş onlar büyük bir kaosa dönüşür. Sizin için ise büyük bir kabusa. Etrafınızdaki insanların nasıl birer diyet uzmanı olduklarına şaşırıp kalırsınız.Sizin yemeklerden uzak durmak istediğiniz o kritik anlarda saatte 4 kişi ortalamasıyla birisi size ” yeğenimin bir arkadaşı vardı, adı asuman, bir diyetisyene gitmiş acayip kilo vermiş” , “köfte ile sarmısak yersen kilo aldırmıyor benim halamgil bu sayede 1 yılda 12 kilo verdi” , “iki litre saf alkol alıp içine kirpi idarı karıştırıyorsun, bunu 3 ay dolapta bekletiyorsun sonra her sabah 1 kaşık içiyorsun, diyete bile gerek yok çakı gibi olursun”, “yeğenimin diyetisyene giderek kilo veren arkadaşı asuman, şimdi mankenlik yapıyor” , “abi peyniri böyle tavada çeviriyorsun o biraz eriyor, içine bol kıyma, iki de yumurta kırıyorsun, sonra bombolobülübülü alkoloidi alıyorsun ondan bir kaşık ekliyorsun buna, onu yiyorsun harika bir şey” , “ebegümecini haşlayıp suyunu iç”, “ya sabah geciktim kusura bakmayın, yeğenimin bir arkadaşı vardı asuman, o vefat etmiş, gencecik kız, cenazeye gitmem gerekti” tarzında tarifler veriyor.Bu arada sizin duyup sevip benimsediğiniz bir program zaten var ama her tarifle o biraz daha “güme” gidiyor. Hem karnınız açıkıyor hem de bu kadar çok rejim alternatifi olmasına rağmen, hala bu kadar çok şişman insan olduğunu görerek umudunuzu yitiriyorsunuz. Siz yemekten uzak durmak isterken, muhtelif rejim önerileri altında günde onlarca menü kulağınızın önünden geçiyor. E beyin de iki kulak arasında malum… ( arş: iki arada bir derede kalmak)Sizin diyetiniz başkalarının derdi olmaktan çıktıktan sonra, siz de artık planladığınız diyeti rahatlıkla uygulayabilmeye başlıyorsunuz. Ama bu da kısa sürüyor. Zira çok az bir zaman sonra sizin diyet amacıyla yaptığınız her davranış çevrenizde sessiz bakışmalara neden oluyor. Ve bu bakışmaların altında yatan anlam ise hep aynı : “Hiç bir işe yaramıyor, benim dediğimi yapsaydı şimdiye incecik olmuştu”Siz bütün bunların arasında inatla aklınıza koyduğunuzu yapıyorsanız, kilo konusunda bir gerileme kaydetmeseniz bile sabır olarak büyük bir ilerleme kaydediyorsunuz. Sonuçta belki amaçladığınız kadar kilo veremiyorsunuz ama sakin ve huzurlu birisi oluyorsunuz.Yok eğer bir kaç gün sonra , açlık ve sinir birleşiyor ve oda arkadaşlarınızdan birisine saldırıp ısırmaya başlıyorsanız, öğlen pastanede bekliyorum sizi; ben de az önce müdürü yedim.
yorumlar
Bu ne akıcı bir diidir! Eline sağlık…Ben 10 günde 10 kilo almanın 10 yolunu anlatabilirim konuya katkım olsun diye bir ara…
ben de destek veririm bak kilo alma konusuna:)))öncelikle sabahları aç karnına tatlı yemeyi alışkanlık haline getireceksin, sonra gün içinde aç kalıp akşam basacaksın karbonhidratı! 10 günde 10 kilo:)))
benim bir iki tavsiyem var nacizane,kahvaltı etmeden, öğle yemeğini atlayarak kilo verilmiyor. bırakın kibrit kutusu kadar peynir laflarını3 öğün yemek yiyin, abartmadanve eeeeişte bu çok önemlisu için 2.5litreben bu su mevzuunu anlamıyordum ama halkın anlayacağı şekilde anlattı doktorun birtanesi tv de anladım:)şöyle;su içmediğinizde böbrek çalışmadığı için böbreğin vücud için yapması gereken işlevleri karaciğer üstleniyor, bu sefer karaciğer yağları yakmak toksinleri yok etmek işlemlerini yerine getiremiyor.tüm yağlar, karbonhidratlar kalakalıyor anlayacağınız.su içince böbrek rahatça çalışıp karaciğeri kendisiyle başbaşa bırakıyor oda yağlarımızı eritiyor…çok özür dilerim sıktıysam amabende su içmenin önemini bu açıklama ile anlayabildim, paylaşmak istedim.yani atla deve değil kilo vermek, şunu bir yapıverinvallahi…
ben o 10 günde 10 kilo almanın yollarini acilen öğrenmeliyim,5 kiloyada eyvallah ama 10 olursa daha iyi olur.redorack acilen yaz üsted şu işin sirrini lütfen
(Önemli not: mümkünse denemeyiniz)Önce uyku düzeni bozulur. İlk yemek asla kahvaltı tarzında olmaz. Mümkünse kahvaltılık yerine mantı gibi bir yemek seçilir. Gün içinde çok aç kalıp abuk saatlerde mide gereksiz yere şişirilir. Sabaha karşı, tam yatmak üzereyken birşeyler yenir. Asla hareket edilmez, efor sarfedilmez, sevişilmez. Alışveriş esnasında sebze meyve reyonlarına uğranmaz, bakliyat ve abur cubur reyonları tercih edilir. Büyük bir alışveriş arabasını bunlarla 10 gün yetecek kadar doldurabilirsiniz. Zeytinyağı yerine margarin ve tereyağı kullanılır. Bol bol kola içilir. İçi dolgulu bisküviler tercih edilerek ağız boş bırakılmaz. Midenizin kaldırdığınca alkol alınır ancak burada bağırsakları bozmamaya dikkat edilmelidir yoksa gün içinde aldığınız onca kalori boşa gider. Kızartmadan şaşılmaz. Cevizli sucuk yenir. Elin altında mutlaka kuruyemiş bulundurulur.Bünyen alışık değilse bu 10 gün içinde her türlü rahatsızlığı bir arada geçirebilirsin, uyarayım…
Yuhhh..! :))
yemediklerinizi gönderebilirsiniz.
10 gün de 10 kilo yağ kaybı olmaz arkadaşlar Öncelikli su kaybı ve Kas kaybı olur yanlış bilinçsiz zayıflama formullerinden kaçınalım sağlığımız ile oynamayalım. http://www.30gun.com