bildirgec.org

Cali Kusu

11 yıl önce üye olmuş, 30 yazı yazmış. 501 yorum yazmış.

~Yolcu~

Cali Kusu | 15 April 2011 11:27

Gözlerin bıçak dayadı ön yargılarıma. Ya seveceksin ya öleceksin…Gözlerin öyle bir baktı ki gözlerime. Ya kalacaksın ya gideceksin…Gözlerin öyle bir konuştu ki yüreğime. Seveceksin, sevginle öleceksin, kalacaksın, gücün yetmiyorsa aşka, kaçacaksın…

Rüzgâr gözlerini kararttı bu gün. Gökyüzü bardaktan boşalırcasına tükürüyor suratıma. Yoldan geçen kuru bir yaprak sövüyor anama, bacıma. Birazdan taşa tutacaklar beni aşkın er meydanında.
Oysa basit bir yolcuyum ben. Ne gerek var yolumda senin gibi bir sevdaya…

Anne!

Cali Kusu | 12 April 2011 15:06

Daha gözlerimi açmayı bile bilmiyordum senden ayrıldığımda. Henüz kendimi bile tanımıyordum beni başkalarının eline verdiğinde. Söylesene anne, çok büyük bir yük olarak mı gördün beni kendine. O zamanlar senden istediğim bir damla süt idi sadece. Esirgemedin ama gülüşünü sakladın benden. Beni emzirirken gözlerin hep ablamdaydı, abimdeydi. Ama benim daha çok ihtiyacım vardı sana. Görmedin hiç anne. Yerli yersiz ağlardım hep. Sen sanırdın ki acıktım. Hayır anne. Seni özlüyordum sadece. 3-5 dakika kalırdın yanımda en fazla. Sonra abimi alıp doğru tarlaya. Ablamın kollarında kalırdım hep. Ama benim annem sen değil miydin? Neden o halde hep ablam gülümsüyordu bana? Arada abim alırdı kollarına. Babam dokunmazdı bile bana. Hepsini geçtim de anne. Sen neden almazdın beni kucağına. İçindeydim karnının tam ortasında. Sıkılmışsın belli ki. Attın dışarıya. Eyvallah dedim hepsine anne. Eyvallah dedim. Ne babam nede sen almadınız beni kucağınıza. Ablamı anne bildim. Abimi baba…

Cesaret!

Cali Kusu | 10 April 2011 08:20

Sabahın erken saatleri, yine standart bir şekilde hazırlanıp çıktım yola. Okula gidiyorum. İçimde her zaman olduğu gibi başına buyruk bir korku var. Biliyorum yine beni bekliyor köşe başında ve ben yine oradan geçmek zorundayım…

Korkunun ecele faydası yok diyerek yavaş yavaş yürümeye başladım. Bari bu gün beklemesin diye dua ediyorum. Bu gün sınavım var. Yorulmak istemiyorum. Lakin biliyorum orda. Yine en kuytu köşeye saklanmış bekliyor.

Köşeye yaklaştım. Durdum. Bir adım daha atsam görecek beni. Nefesimi tutuyorum anlamasın geldiğimi diye. Sağa sola bakıyorum. Olmadığını bildiğim halde başka yollar arıyorum. Korkuyorum. Ya bu gün daha fazla ısrar ederse… Ya bu gün yorulmadan peşimden gelirse… Laftan da anlamıyor ki.

Saçı uzun aklı kısa!

Cali Kusu | 06 April 2011 18:27

Yağmurun verdiği huzurla birlikte, üstüne bastıkça taşları oynayan kaldırımda şemsiyemi açtım yürüyordum. Ne hikmetse bu gün bu yol boştu. Adım atacak kadar boşluk olmayan yol bu gün boştu. Takılmadım fazla, şemsiyemin uçlarından akan yağmur damlalarına dalıp gitti gözlerim. Hafif soğuktu hava. Ama üşümüyordum. Aksine bir ateş vardı tam da sol yanımda. Birazda ağrıyordu aslında. Sanki…
Köşeden gelen sesler duymaya başladım. Büyük uzun binalar görüş açımı kapatıyordu. Bu yüzden sadece sesleri duyabiliyorum. Tuhaf bir durum… Çünkü bu, bu onun sesiydi. Yanında benim sesime benzer bir ses. Samimi ve neşeli…
Yüreğime gökyüzünden düşen bir şimşek çakıldı kaldı sanki.

Onlar Gibi…///

Cali Kusu | 21 February 2011 09:11

Hani olur ya özlersin taa uzakta birini. Parça pinçik etsende kendini eli bile tutulmayacak çehreyi… Nasıl desem işte onlar gibi. Kalbinde cam kırıklarıyla dolaşanlar, sırtında pusu izleri olanlar, geleceği düşünerek geçmişe ağlayanlar, kısaca yerle bir olup halâ ayakta duranlar… Ben onlar gibi özlüyorum.

Kendime has bir özleme tekniğim, kendime has sevme tekniğim, sahip çıkma ya da bırak gitmek gibi bana özel üsluplarım yok. Çünkü ben ne özlemek istedim ne de sevmek, ne sahip çıkmak istedim ne de defolup gitmek… Ben istemedim ki ait olmayı.

Temiz Kalmak…///

Cali Kusu | 20 February 2011 11:09

Ne kadar mümkün acaba…
Onca pisliğin içinde temiz kalmak. Hani herkes konuşmanı beklerken dilsiz olmak gibi sanki. Sayısız boş lafların arasında ‘yeter’ bile diyemeyecek kadar susmak… Belkide kulaklarını tıkamak, gözlerini kapatmak…

Aslında bir bakıma da kaçmaktır. Çünkü insan temizlik yaparken bile kirleniyor. Eline yüzüne bulaştırıyor temizlemeye çalıştıklarını. aslında önemli olan kirlenmemek. Bu da mümkün değil. Bazıları diyor ki; kirlenmeden temiz olmanın değeri bilinmez. Ben de diyorum ki; Kirlendikden sonra o bilinen değer beni ilgilendirmez…

?:) – 4

Cali Kusu | 17 February 2011 11:05

D önüyor yine öyle derinden
U yuşmuş beynim çok düşünmekten
R ahat değil içim bilmem hangi sebebden
D oğrudur, razı değilim nefsimden
U zun zaman oldu geçmemiştim kendimden
R uhani hayatım, kısıtlı ömrüm
U zamış saçlarım, görmüyor gözüm
N umunelik bu hayat, yaşamaya zaman yok…

D ün rüyama gelecekti
Ü züldüm çünkü gelmedi
N adir olur böylesi
Y arın sormalıyım sebebini
A klıma bile gelmezdi ki
Y anlışın var sevgili
I ssızlığı ben sevemem ki…

?:) – 3

Cali Kusu | 16 February 2011 20:46

Ç ekilmez akşamların
E şsiz sancısı
K im deme sakın, sensin o…

V urmuş ise kanadından
U çmuyor isen
R azı değil demekki sensiz günlerden…

???…///

Cali Kusu | 16 February 2011 16:51

4 kişilik bir masa, fakat üç kişi var.
Üç kişilik yemek, genç kız diyette.
Baba aç değil, annenin iştahı yok.
Yemekler dolaba kaldırıldı,
sabah oldu,
masada iki kişi, genç kız ve annesi.
baba işe gitti, anne birazdan mağaza turu atacak.
genç kız arkadaşlarıyla buluşacak.
Öğle oldu evde kimse yok…

Bilmek İstiyorum !!!

Cali Kusu | 15 February 2011 10:41

Kuşların ağladığında neden öldüğünü bilmek istiyorum. Gözyaşının gücü öldürmeye yeter mi? ya da bir damla yaş için ölmeye değer mi?Köpeklerin neden bukadar sadık olduğunu bilmek istiyorum. Değer bilmeyen insanlara böylesi sadık varlıklar neden veriliyor? Sadakatin anlamını bilmeyenlere sadık dost lazım mıdır?