Hani olur ya özlersin taa uzakta birini. Parça pinçik etsende kendini eli bile tutulmayacak çehreyi… Nasıl desem işte onlar gibi. Kalbinde cam kırıklarıyla dolaşanlar, sırtında pusu izleri olanlar, geleceği düşünerek geçmişe ağlayanlar, kısaca yerle bir olup halâ ayakta duranlar… Ben onlar gibi özlüyorum.Kendime has bir özleme tekniğim, kendime has sevme tekniğim, sahip çıkma ya da bırak gitmek gibi bana özel üsluplarım yok. Çünkü ben ne özlemek istedim ne de sevmek, ne sahip çıkmak istedim ne de defolup gitmek… Ben istemedim ki ait olmayı.Geçmek zorunda olduğu sınava çalışmadan giren öğrencinin tek çıkış yolu kopyadır. Kopya çekiyorum. Onlar gibi seviyor ve özlüyorum. Nerden bilebilirdim ki öğretmenin hainliğini. Neden söylemedi sanki sınavın her an olabileceğini. Böyle ansızın insanın önüne eli ayağı kilitleyen bir hasret dikilir mi? Kusura bakmayın hocam… Bu hayat dersine çalışmaya pek zamanım olmadı. Yaşamak zorunda olduğum için kopya çektim. Disipline versenizde fark etmez artık. Kopya çekmeyi bile beceremedim. Onca doğru cevabın içinden onun gibi bir yanlışı seçtim…