bildirgec.org

astral

11 yıl önce üye olmuş, 262 yazı yazmış. 308 yorum yazmış.

tadım tuzum

astral | 01 August 2008 17:53

Hiç tadım tuzum yok. Ruhvari bir tavırla ne yerdeyim ne gökte. Bugün uyum sorunu yaşamaktayım. Ne oralıyım ne buralı. Hastanede anneanneme bakmam gerekiyor, nasıl gözüm büyüdü, anlatamam. Belim ağrıyor, kalbim ağrıyor, huysuzum. İçime kapalı bir halim var. Bugün evde oturup, telefonlarımı da kapatıp kitap okumak isteyen halim var oysa…

Evrende yalnız ilerlerken, bedenlilerden daha çok bedensizlere yakınken; bugün canım iyice sıkılmakta. Hiç de olumlu değil. Çare içimizde, en iyi ben biliyorum ama bu bilinci bugün kapı dışında bıraktım/ içeri almıyorum, dışarıdan bana bağırıyor olsa da.

eski sevgili rüyada

astral | 01 August 2008 11:25

Diyelim eski sevgiliyi rüyada gördünüz.

Öyle gerçekçi, yakın, yaşanılan şimdiki an gibi… Gerçek gibi demek tasvir etmeye yeterli değil. Onca yıl sonra. Birden hala unutamadığını anlatır bu rüya sana. ‘’DAN! ‘’

Yaşanılır tekrar eskisi gibi, yaşanıldığı gibi, o zamanlar gibi. Şimdi karşılaşılmış ve yaşanılmış gibi. Rüyamıydı gerçekten? Rüyada astrala çıkıpta yaşanıldı mı yoksa?? Hangisi gerçek? Rüya böylesine gerçekçi olmaz ki…

Yıllar sonra gerçekmiş gibi bir paylaşımın etkisini rüya veremez, bu doğru olamaz. Olsa olsa astralda buluşmuş olabiliriz.

Dünya giz’lerle dolu…

sakin olacağım

astral | 29 July 2008 17:24

Sakin olmaya çalışıyorum. Israrla.

Tüm kızdıklarımı olabildiğince affetmeye çalışıyorum. Ne çok kızdığım varmış. Yaşanılanlar silinmiyor ama evrendeki enerjiyi rahatlatmak ve kendi enerjimi özgürleştirmek için mutlaka, affetmek gerekli.

Bunlar bildiklerimdi, bu dönem daha düşünmeye ve uygulamaya başladım. Evrenin sonsuz enerjisini hissederken, sadece olumlu/pozitif olmalıyım. Evrenden enerji alıyorum ve enerji veriyorum. Bu hayat biçimim. Daha da benimsemeye çalışıyorum.

Beni sinirlendiren olduğunda, ‘Bu onunla ilgili, daha olgun bir ruh olsaydı zaten böyle yapmazdı.’ diyorum.

karşılaşma sonrası ne yapmalı?

astral | 29 July 2008 09:59

Karşılaştık. İnanılmaz mutluluktu geçirilen zaman. An durdu gene. Dedim, ‘Ah, kalbim çarpıyor, ne güzel.’

Bana çektiği mesajda, ‘Benimle yaşlanır mısın?’ diye sordu.

Romantizm. Erkeklerde az rastlanılan bir durum. Seksten başka bir şey düşünemeyen erkekler için epey bir duygusal bir durum.

Sadece spiritüalizm hakkında okuduğu kitap sayısı 2000. nefis etkilendim. O anlatıyor, ben anlatıyorum. Anlaşılmak nefis, dedim.

Bu şans döndü galiba dedim. Akşam görüşmek için sözleştik. Evime gelecekti. Mumları yaktım. Süslendim. Daha bir kadın oldum. Romantik yemekler, içecekler hazırladım, sundum. Oynaşırken döktük, yerleri batırdık, umrumda değildi.

Ne sorun var bunda? Buraya kadar her şey normal. Seks yok hayatında. İhtiyaç duymayan bir erkek olur mu? Tamam sürekli seks düşünmesi de sıkıntı verici ama şimdi ne yapmalı?

spirituel buluşma

astral | 23 July 2008 14:58

İki yıl önce ‘O Küçük Kitapçı’ adlı bir yazı yazmıştım. Kitapçıdaki çocukla, arkadaşlığımız devam etti. Kalbimdeki ateş aynı değildi. (neyse, mevzu zaten ateşim değil)

O, geçen süre içinde spirütuellikle bağlantısını arttırarak devam ettirdi. Astral, budizim, ve daha dolu dolu bir sürü mevzu. Bu anlamda onca insan arasından onunla tanışmamız da tesadüf değil.

Çekim yasasının kanıtı gereği bu eleman, Budist bir toplulukla tanışır. Bu topluluk gizli ve kendini açmayan bir topluluk. Aileleri ve yakın arkadaşları dahi bilmemekte. Yemin ediyorsunuz başta.

gizli çapkın

astral | 20 July 2008 12:30

Çevremde gördüğüm tek kendi halinde yaşayan insan benim. Üstelik kimse buna inanmazken…

İş arkadaşlarımdan biri evli. Macera dersen, başlıyor kızların adlarını sıralamaya. İlginç bir hikaye. Aile dostları arasında bir psikolog arkadaşları var. Evlerinde her daim, tv seyrediyorlar, sohbet ediyorlar. Karısının ise en yakın arkadaşı. Konu nasıl devam edecek diye merak etmektesiniz, biliyorum. İnanılmaz bir hikaye: bu abla bizim oğlandan oldum olası hoşlanmakta. Bulduğu yerde yiyecek, bakışlardan ilk gördüğümde anladım. Bir tek anlamayan herifin karısı.

Hadi. Geç. İnanmam.

astral | 03 July 2008 09:33

Bana soruyor. ‘Senin gibi biri rahat durmaz. Renk vardır sende. Hayatında muhakkak birileri vardır. İnanmam. Ben bilirim. Anlarım da.’

‘Yok’ diyorum. Gerçekten. Armudun sapı üzümün çöpü deyince olmuyor. Hayatımdaki tek atraksiyon sensin.’

‘Hadi. Geç. İnanmam.’ diyor.

Anlıyorum, inandıramayacağımı. Susuyorum. Birçok şeye susadım ama bu seks değil. Bunu ona anlatmam zor. O bir erkek ne de olsa. Şevkat, sevgi, bağlılık, sevdiğimin benim olduğunu bilmek gibi kavramlar susadıklarım… Nerden başlasam ona anlatmaya, çalışmaya…
Beni tanımıyor aslında, uyuyamadığımı, duygusal olduğumu, seksi çok sevsem dahi kimseyle yatmadığımı düşünmüyor, içimden gelmediğine inanması zor.
Nerden bilecek, hala ayrıldığım sevgilimi özlediğimi, tekrar barışmayı hiç mi hiç düşünmesem ve hiç mi istemesem de –anlaşabileceğimizi düşünmediğimden- gece uyumaya çalışırken, kokusunun burnuma geldiğini ve ona sarılıyor gibi hissedip/ isteyip/ hayal edip uykuya öyle dalabildiğimi nerden bilecek?

İZ’

astral | 26 June 2008 10:49

Üzerimden çığlıklar geçiyor. Üşüyorum. Dört yan sessizlik. Sessizlik, buzdan keskin ve soğuk. Dört yan yalıtılmış duvarlarla çevrili. Sesim, kendime dönüyor; benliğime çarpıyor. Sesim de, sessizlik gibi acıtıyor, eğer duyan yoksa ve içime akmak zorunda kalıyorsa…

Yorgun bir ruh var içimde. Hayat devam ediyor, ben devam ediyorum, susuyorum. Keşke içim de bir parça sus(!)sa diyorum.

Ne gürültücü bir sessizlik bu içimdeki ses’s-iz-lik/ izsizlik hiç susmuyor.

Asıl zor olan iz’sizlik midir?

hani uçakla bin km hızla giderken hareket etmiyormuş gibi

astral | 25 June 2008 09:02

Acayip bir müzik zevki var bizimkinin. Renkli bir kişilik baştan sona, tamamen…
Bir cd koleksiyonu var aman aman. Şimdiye kadar bir dinlediğimizi ikinci kez dinleyemedik, arşiv o kadar geniş ki… Evde bir ses sitemi var, görmek lazım. Tamam para olur ama, her şeyi mi araştırıp en uygununu uygular insan? Tüm evde tek sistem 4 katlı evin her odasında aynı müziği net ve kesintisiz dinleme imkânı.

Akıllı sistemin her evin her yerinde mevcut olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Perdeler, kapılar, garaja giriş, eve gelmeden evin ısıtılması, sayaçların otomatikliği-su basması ihtimali yok-, sinema sitemi dahi akıllı sisteme dahil.