bildirgec.org

Site arşivi: sinepil

Dolls

exorientelux | 08 May 2008 09:48

“ Ah minel aşk’ın filme çekilmiş hali nasıl olabilir?“ sorusunun yanıtlarından biridir Dolls, ve de en güzellerinden biri. Evet, her şey aşktandır, her şey aşk yüzündendir. Son nefes feda edilir aşka, son bakış feda edilir, sevgilinin yollarında bir ömür beklenilir aşk uğruna.

Takeshi Kitano’nun senaryosunu yazıp yönettiği Dolls, üç ayrı hayatı, üç ayrı aşkı anlatıyor. Sevdiği genç başka biriyle evlenmeye kalkışınca intihara teşebbüs eden genç kız, sevdiği adamın birgün döneceği umuduyla yıllarca onu bekleyen bir kadın, ünlü bir şarkıcıya aşık olan genç bir adam. Üç hikaye de ne yazık ki mutlu sonla bitmez. Ama aşıklar bunu zaten göze almıştır. Kaybedilecek şey aşktan daha büyük değildir .

Le Fabuleux Destin d’Amélie Poulain – Amelie (2001)

arapsaci | 07 May 2008 17:51

Sabah pillidarko’nun Dante 01 filmi ile ilgili yazısını okuyordum. Yazının hemen başında geçen Jean-Pierre Jeunet ismi birden yazıya olan ilgimi arttırdı. Yazıyı bir solukta okudum, ama benim aklımda kalan yazıdan çok Jean-Pierre Jeunet ve efsanevi Amelie filmiydi. Küçük bir aramadan sonra filmin Sinepil’de tanıtılmadığını görünce çok mutlu oldum bir anda, çünkü bu enfes filmi anlatmak bana nasip olacaktı 🙂

Amelie
Amelie

Aslında Amelie’ye film demekle biraz haksızlık etmiş oluyoruz. O bana göre tam bir sanat eseri, her sahnesi ünlü bir ressamın elinden çıkmış birer tablo sanki. Renk seçimlerinde yeşil ve kırmızı öne çıkıyor, hatta bu renkler filmin afişine de yansımış. Teknik olarak kamera açılarından anlamasam da bu işin nasıl mükemmel yapılabileceğinin örneği verilmiş filmde. Az miktarda kullanılan özel efektlerin de katılımıyla film masalsı bir havaya bürünmüş. Zaten birçok kişi filmi bir modern çağ masalına benzetiyor.
Film görüntü kalitesinin yanında müzikleri ile de insanı içine çekiyor. Film müziklerinde Yann Tiersen imzasını görüyoruz. Fransız müzisyen tek kelimeyle döktürmüş. Her bir sahnedeki duyguyu öyle güzel yansıtmış ki müziğe. Size tavsiyem filmi izledikten sonra bir şekilde film müziklerini bulmanız, defalarca dinlemeniz, her dinleyişinizde filmi tekrar yaşamanız 🙂 Burada küçük bir parantez açmak istiyorum. Film 2002 yılında 5 dalda Oscar’a aday gösterilmiştir ki bunların içinde en iyi yabancı film ve en iyi görüntü yönetmeni gibi oldukça prestijli adaylıklar da var. Filmin aldığı diğer ödüller için buradan.
Biraz da filmden bahsedersek, kahramanımız Amélie Poulain (Audrey Tautou) küçük yaşta annesini kaybetmiş, yalnız ve mutsuz bir çocukluk geçirmiştir. Hayatını bir cafede çalışarak kazanır, küçük bir evde tek başına yaşar. Çocukluğundaki gibi yalnız ve mutsuzdur. 20’li yaşlarındaki bu kızımızın hayatı bir gece tamamen değişecektir. Amelie bu geceden sonra çevresindeki iyi insanları mutlu etmeye, kötüleri de cezalandırmaya başlar. Ama kendisi hala mutsuzdur ve tam o sırada Nino(Mathieu Kassovitz) ile tanışır. Ve şimdi mutlu olma sırası Amelie’ye gelmiştir.

Replikler

electro | 07 May 2008 15:48

Hep film tanıtımı veya eleştirisi yapacak değiliz ya. Bu seferki yazım da filmlerin vazgeçilmez cümlelerini oluşturan replikler ile ilgili.

Bir çok film ve dizide belki de filmin en can alıcı sahneleri hep repliklerden oluşmuştur. Bazen güldüren bazen yuh anasını söze bak dedirten hatta amma koydu lafı dedirten şeylerdir replikler.

İşte konu replik olunca filmi izlerken not tutmayı sevmeyenler için bir sitebuldum. Şans eseri kurtlar vadisi ıraktan bi repliği ararken denk geldim.

Rounders – Tutku (1998)

electro | 07 May 2008 14:59

Rounders
Rounders

Hukuk öğrencisi olan olan eski bir poker tutkunu olan kahramanımız sevgilisine söz verip bu tutkusundan vazgeçmiştir. Hayatını güzelce devam ettirirken eski arkadaşı Worm’un hapisten çıkması ile tekrar çıkmaza girer.

Eski arkadaşı Worm (Edward Norton) için tekrar kumar masasına dönüp dönmemekte kararsız kalan Mike (Matt Damon) arkadaşı için hayatını yine çıkmaza sokar ve KumarMasalarına geri döner.

Küçük Sinemacılardan Büyük Filmler Yarışması 2008

cherry blossom girl | 07 May 2008 14:01

Küçük sinemacılardan büyük filmler bekleyen 6. Uluslararası İstanbul Çocuk Filmleri Festivali başvuruları başladı. 6-15 yaş arası sinema meraklısı çocukların çektiği filmler arasından 12 tanesi ödüllendirilerek festivalde gösterilecek. Son başvuru tarihi 30 Haziran. 28 Ekim’de de festival başlıyor.
Birinci Dijital Kamera, ikinci Dijital Fotoğraf makinesi, üçüncü de DVD Player kazanıyor. Konu sınırlaması olmayan yarışma beni baya meraklandırdı doğrusu. 6-15 yaş arası çocukların nasıl kareler çekeceğini, hikayeyi ne şekilde kurgulayacaklarını hayal edemedim bile… İlgilenenler için adres

Barda – Gerçek bir Türk filmi!

agurbuz | 07 May 2008 13:31

barda

Yönetmenliğini Serdar AKARIN yaptığı 2006 yapımı (vizyona giriş tarihi 2007) çok konuşulan ve bol eleştiri alan türk filmi diyerek girişi yapmış olalım.
Filmin Fragmanı
Film İçin Hazırlanan Dediler ki.. Klibi.
Filmin senaryosu 1997 yılında Ankara’da bir öğrenci evinde yaşanan olaylar üzerine yazılmış. Gazetelerin 3ncü sayfa haberlerinde değişik türlerini görmekteyiz.(gerçek olayda suçlulular 27 yıl hapis cezası almalarına rağmen kısa bir süre sonra “af” kanunuyla serbest kalmışlar.) Filmde ise ilahi yeşilçam adaleti diyebileceğimiz bir son hazırlanmış suçlular için. (tartışılır!)

Filmin resmi internet sitesinde film kısa bir yazı ile özetlenmiş.
(Bundan sonrası filmi seyretmiş bir sinema tüketicisinin yorumudur ve spoiler içerebilir!)

Blow… Boston George Hala Aramızda…

wqhqp | 07 May 2008 12:00

2002 yılında geçirdiği bir kalp krizi sonucunda sinema âleminden ayrılan Ted Demme imzalı “Blow” gerçek bir hikâyeden esinlenerek bize uyuşturucu ticaretinin sarmaladığı hüzünlü, trajik bir tablo sunuyor. Bruce Porter’ın 2001 tarihli romanından David McKenna ve Nick Cassavetes tarafından senaryolaştırılan Blow’un oyuncu kadrosunda Johnny Depp, Penelope Cruz, Ray Liotta, Ethan Suplee gibi yetenekli oyuncular bulunuyor. George Jung (Boston George) adlı uyuşturucu tüccarının gerçek hayat hikâyesini yansıtan filmin oyuncu kadrosunda Ted Demme, Nick Cassavetes ve George Jung’un öz kızı Kristina Sunshine Jung gibi hoş sürprizler de bulmak mümkün.

BEREKETLİ TOPRAKLAR ÜZERİNDE

Ahmetcandemir | 07 May 2008 09:42

30 Yıl Sonra Gelen Bir Film “Bereketli Topraklar Üzerinde”

Bereketli Topraklar Üzerinde 30 yıl önce çekildi ama yasaklandığı için bu hafta seyirciyle buluşuyor. Etkili bir doğu hikayesi olarak karşımıza çıkan film gerçekten ilgi çekici. Filmin 30 yıl boyunca yasaklı olmasının bence hiçbir anlamı yok çünkü bu tür yasaklarla düşüncenin önüne geçemezsin, sanatın önüne geçer yeni cevherlerin çıkmasını öldürmüş olursun.

Owning Mahowny

baykush | 07 May 2008 09:20

mahowny
mahowny

Owning Mahowny kumar bağımlılığı üzerine yapılmış en sürükleyici en başarılı filmlerden biri. Gerçek olaylardan yola çıkan 2003 yapımı filmde Dan Mahowny bir bankanın krediler bölümünde üst düzey yöneticidir. 10000 $ büyüklüğünde bir bahsi kaybetmesi sonucu kendine kredi almasıyla kumar için para bulmanın yeni bir yöntemini keşfeder. Artık müşterileri adına kredi alarak kumar oynamaya başlar ve aldığı kredi büyüdükçe oynadığı miktar inanılmaz rakamlara ulaşır. Artık casino sahiplerinin vazgeçilmez müşterisidir. Casino sahipleri için okadar değerli hale gelir ki kumar oynaması için özel jet ayarlanır geldiğinde odasında rahat etmesi için yanına kadın yollamaya kadar varır iş…

Dan Mahowny’nin gözü bunlardan hiçbirini görmez; onun tek tutkusu kumardır ve bağımlılık boyutları artık klinik psikiyatriye girecek boyuttadır. Hayatında sadece banka kasasında birarada gördüğü miktardaki parayı kazandığı anda bile daha fazlasını istemekte düşünmektedir. Bu hastalık derecesindeki bağımlılık oynadığı casinoyu batmanın eşiğinden 10-15 dakikalık bir süre içerisinde kurtarmıştır…

mahowny2
mahowny2

Filmin daha da ilginç yanı Dan Mahowny karakteri Brian Molony adlı bir kanadalıdan esinlenerek yaratılmıştır. Brian Molony Torontolu bir bahisçidir. Canadian Imperial Bank of Commerce çalışanı olarak müşterilerinden 10 milyon $ sızdırmış, ve 1982’de yakalandığında 12 yaşından yakalandığı güne kadar 72 saatten daha fazla bir süreyi kumar oynamadan geçirmediğini ifade etmiş. Bu skandal ortaya çıktığında 1985 yılında oynatılan paranın kimin parası olduğu sorgulanmamasından dolayı Atlantic City’deki Caesar’s Casino şükran gününden sonraki cumartesi günü kapatılma cezasına çarptırılmış.

Özel Tim – Tropa De Elite (2007) – Eleştiri

pillidarko | 06 May 2008 19:02

Rio de Janeiro oldukça karışık bir yer. Tepelerde kurulmuş mahalleleri uyuşturucu çeteleri yönetiyor. Her köşe başında eli kalaşnikoflu çocuklar nöbet bekliyor. Polis bu çetelere fazla müdahale edemiyor çünkü mahallelere giren polisler hemen belirlenip, ‘etkisiz’ hale getiriliyor. Tabi bunlar bize Tropa de Elite ve City Of God gibi filmlerde sunulan gerçekler. Her iki filmin en önemli özelliği olayları anlatırken kendi ülkelerinin kurumlarına leke sürmekten kaçınmamaları ve her gruba aynı mesafeden bakmaları. Yani bu filmlerde iyi adam kötü adam yok. Sadece engellenemez bir kaos ortamı var.

Tropa De Elite’de filme adını veren Elit Takım, Özel Tim oradaki adıyla BOPE’de işten ayrılmak üzere olan Kaptan Nascimento‘nun gözünden yaşanan karmaşa anlatılıyor. Film daha en baştan yaşananların gerçek bir olaydan alındığını söylerken, olayla ilgili ifade verenlerin iddiasına göre hepsinin gerçekten yaşanmış olduğunu vurgulayarak ‘gerçeklik’ sorununu çözmüş oluyor.