bildirgec.org

derin sokaklarım

AOLradiohead | 07 December 2006 00:38

uykularını parçalamak istiyorum bazen
parçalanan uykularımla vücudunda kesikler açmak..
adı senle başlayan sokaklardayım..
gece üşütür yüreğimi 1 sigara daha yanarken parmaklarımın ucunda..
nefret etmek istiyorum senle sevişirken..
gittiğim gün bittiğin gün olsun..unutama..yalnızlık çöksün üstüne duvarlar çığlık atarken

Zafer Diper yeni oyunuyla sahnede?Hoş Geldin Bebek…?

rehin | 19 June 2002 14:44

Türkiye?nin her ilinde yasaklarla karşılaşan ?Ölüm Uykudaydı? adlı oyunun yapımcısı ve oyuncusu Zafer Diper, bu kez Nazım Hikmet?in seçilmiş şiirleri ve Melike Demirağ?ın seslendirdiği Nazım şarkılarının iç içe geçtiği, müzikal tadında bir oyunla; ?Hoş Geldin Bebek…?le tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. Bir Latin Amerika ülkesinde üç tutsağın yaşadıkları tecriti anlatan ?Ölüm Uykudaydı? adlı oyunuyla tanıdığımız Bizim Tiyatro, bu kez Nazım?ın yapıtlarından bir seçki hazırlayarak tiyatroseverlerin karşısına çıkıyor. ?Ölüm Uykudaydı? adlı oyununun neredeyse Türkiye?nin her ilinde yasaklarla karşılaştığını ve bu yüzden oynanamadığını söyleyen Zafer Diper, ?Hoşgeldin Bebek? adlı oyunuyla tiyatroseverlerle buluşmayı amaçlıyor. 2002 Nazım Hikmet Yılı?nda Usta?nın eserlerini Nazım dostlarına sunabilmenin anlamına dikkat çeken Diper, aynı zamanda bu oyunla, Nazım?ın pazarlanmasına tepki göstermeyi amaçladığını da ekliyor. Nazım?ın şiirlerindeki tarihsel perspektif Hazırladıkları oyunun, geçen yüzyıldaki insanın sorunlarını ve bu sorunların çözümü yönündeki mücadelesinin tarihsel anlamını ortaya koyduğunu belirten Zafer Diper, ?Nazım Hikmet?in eserlerinden, tarihsel bir büreç içerisinde Kurtuluş Savaşı?ndan geçerek, öteki ülkelerin antiemperyalist savaşımları ve dünyada tırmanışa geçen faşizm, İkinci Dünya Savaşı, insanları saran nükleer tehlike ve olayların içinde bir kişi olarak Nazım?ın mahpushane yaşamını, tepkilerini, direncini, aşklarını, umudunu, inancını yansıtan şiirlerden ve bestelerden oluşan bir oyun Hoş geldin Bebek…? diyor. Hoşgeldin Bebek, Nazım Hikmet?in şiirlerinin belirli bir tarihsel perspektife bağlı kalınarak derlenmesinden ortaya çıkmış. Diper, diğer oyunlarından farklı olarak bu kez müziği de oyunun önemli bir parçası kılmış. Müzikleri ve kimi filmleriyle tanıdığımız Melike Demirağ, oyunda Nazım?ın şiirlerini müzikleştirmiş ve aynı zamanda oyunda rol alıyor. Üç kişilik sahnede Melike Demirağ ve Zafer Diper?in yanı sıra Nazan Diper de oynuyor. Oyunda Nazım Hikmet?in yapıtlarından yararlanılan bölümler şunlar: Memleketimden insan manzaraları, Taranta Babu, Atlantiğin dibindekiler, Fakir bir Şimal kilisesinde şeytan ile rahibin macerası, Kız çocuğu, Akrep gibisin, Ben içeri düştüğümden beri ve Hoş geldin bebek. Nazım?ın yapıtlarındaki politik içerik duru bir biçimde yansıtılıyor Nazım?ın ?Kadınlarımız? şiiriyle başlayan ve emperyalist savaşların tüm dünyada yarattığı yıkımı anlatan oyundaki şiirlerin özenle şeçildiğini söyleyen Diper, oyunun kurgusu, sahne düzeni, şiirlerin ve müziğin biraraya getirilmesinde çok yoğun emek harcandığını belirtiyor. Sahne estetiği ve dekorlar da Diper?in uzun yılların birikiminden çıkardığı yaratıcı yardımcılar. Ayın altında giden kağnıların gölge yansımaları, sahnenin neredeyse tamamını kaplayan kumaşların toprak ve deniz biçimindeki betimlemeleri bunlardan birkaç örnek. Oyun, hangi bölümünden ele alınırsa alınsın politik bir oyun. Bu, Nazım?ın yapıtlarındaki politik içeriğin duru bir biçimde yansımasından kaynaklanıyor kuşkusuz. Diper?in oyunculuğu, şiirlerin yorumu ve Nazım?ın dünya görüşündeki tarihsel bütünlüğün dışına çıkılmadan verilmesi ve Melike Demirağ?ın Nazım şarkıları bu politik oyuna biçim kazandırıyor. Nazım?ın her dizesindeki değiştirme çağrısı, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, barış ve sonuçta insanlığın kurtuluşu olan sosyalizm teması, oyunun teması aynı zamanda. ?Hoş geldin bebek?in prömiyeri 27-28 Nisan günlerinde Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi?nde gerçekleşti. Oyunun yakında Muammer Karaca Tiyatro Salonu?nda da sahneleneceğini söyleyen Diper, Mayıs ayı ortalarında yurdışı ve Anadolu turnelerine başlayanacağını duyurdu.

nefes

furkan iren | 12 July 2008 13:11

nefes

aldığım her nefes girdiğim her kavga
ve tüm günahlarım
Senin içindi yaptıklarımın hepsi
Senin içindi kokladığım çiçeklerin her biri
Ve senin içindi yaşamak
Ve sırf senin içindi ölmek

Mitolojiyi Türkler de yazar

aktifparanoya | 10 October 2008 10:36

Güzellik tanrıçası Afrodit, adını koymadıkları dağın eteğinde Tanrıların aylık çıkan “Tanrılar ölmez” adlı dergisini kurcalamaktaydı. Sayfaları hızlı-hızlı çevirirken Aşk tanrısı Eros’un makalesine gözü takıldı. Okudukça merakının yerini öfke aldı. Eros’a göre Aşk sadece onun maharetiydi ama Afrodit bundan hiç hoşlanmamıştı. Oysa ki zor durumlarda gelip kendisinden yardım istemekteydi. Ne de olsa altın uçlu oku Minyas adlı ucubede hiç işe yaramamıştı. Ne yaptıysa ona kimse aşık olmamıştı ve Afrodit’ten onu çok yakışıklı yapmasını istemişti. Bunun ardından Minyas zamanın en çapkını olarak ün salmıştı. Eros’un altın çocuğu. Afrodit bu zamana kadar böyle anılmasına kızmamıştı ama bu okuduğu artık sabrını taşırmıştı. Gündüzler hiç olmadan geceler geceleri kovalamıştı. Bu gecelerde ise Afrodit sadece düşünmüştü. Eros’u yaptığına pişman edecek bir planı da bulması hayli zaman almıştı. Eros, reddedilmeyecek kadar yakışıklıydı ve bir kızı istemesi yeterliydi.Afrodit içten içe güldü. Eros’u kendi ateşiyle yakacaktı.Büyü ve kötülük tanrıçası Hetake’yi yanına çağırdı. Hatake’nin çirkinliğini sadece duymuştu ve onu yüzyıllardır kimse görmemişti. İçinin çirkinliği kokusuna ,yüzüne ve tüm vücuduna yayılmıştı. Onun hakkında tek bildiği de buydu. Ondan korkuyordu ama verecekleri kendisini Hetake’ye karşı koruyacaktı.Hetake’nin geldiğini bir saat önceden o iğrenç kokusundan anlamıştı. “Demek ki duyduklarım doğruymuş” dedi içinden.