bildirgec.org

yemek hakkında tüm yazılar

80 kuruşa iskender!!!

linnux | 16 July 2006 12:25

-Abi memleketin çivisi çıkmış, yaşanmaz bu dünyada!
-Söyle bakalım, derdin ne?
-Resmi bir kurumumuzun yemekhanesi var.
-Olacak tabii ki, çalışanlarını doyuracak.
-Yemekhanede tadilat yapılıyor.
-Tabii ki yapılacak, herşey zamanla aşınıyor, yıpranıyor.
-Kurum, bir lokantayla anlaşıyor.
-Gayet normal, çalışanlarını aç bırakmayacak ya!
-Kurumda 80 kuruşa (800.000 TL)yemek fişi veriliyor, personel bu fişle lokantadan
4 YTL’lik yemek yiyor, örneğin iskender.
-Afiyet olsun, yarasın.
-Üzeri olan 3.20 YTL’yi de(3.200.000 TL) kurum (devlet) ödüyor.
-Eh, matematiksel bir sorun yok.
-Ama bu yemek fişlerinden, isteyen personel istediği kadar alabiliyor, istediği kimselere verebiliyor.
Bu kimseler lokantadan sorgusuz sualsiz dilediği kadar yemek yiyebiliyor.
-Siz ne biçim müslüman ülkesiniz! Kul hakkı, helal-haram bilmez misiniz?
-Yooo. Biz müslüman ülke falan değiliz. Çağdaş, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletiyiz.
-Hani yüzde doksanınız müslümandı?
-Nüfus kağıdımızda öyle yazıyor, ama devir değişti abi, uyanık olucan bu devirde.
-Peki dini duygularınıza hitap edip, başınıza emir olanlar?
-Dedim ya, uyanık olucaksın bu devirde!
-Öyleyse size her türlü adaletsizlik haktır.
-Niye öyle söylüyorsun abi ya, bizim suçumuz ne?

Sahi, bizim suçumuz ne?

seyyar çatal bıçak takımı

indianropetrick | 13 July 2006 18:15

havaların ısınmasıyla işyerinde, evde duramayan insanoğlu kendini dağa, taşa vurmak, denize atmak ister. buralarda girilecek yemek aktiviteleri de önemlidir fakat bu gibi ortamlarda -eğer heryere piknik sepetinizle gitmiyorsanız- mühimmat eksikliği nedeniyle köfte, döner, gözleme, simit gibi elle yenebilir yemekleri tercih etmek durumunda kalıyoruz. işte bu mecburiyete son veren müthiş bir zamazingo. çatal, kaşık, bıçak ve şişe açacağından oluşan boyna asılabilir yemek seti. gerçi şu dünyada bize sadece çatal verseler de yeter, yanıyla kesilemeyecek şeyi yemeyiz zaten.

Klavye üstü masası

winmaker | 11 July 2006 11:41

…internet bağımlısı olan kişiler günde birkaç kez elektronik posta kutularını kontrol ediyor ve bilgisayar başında yemek yemeğe alışıyorlar

Tamam, siz de bir internet bağımlısı olabilirsiniz. Bu güzel alışkanlığı bırakmak için çaba harcamak yerine onu eğitmeye çalışmalısınız. İlk dersimiz bilgisayar başında medeni şekilde yemek yemek. Öğretmenimiz ise klavye üstü masası.

Bilgisayar başında yenilen yemek, hiç bu kadar lezzetli olmamıştı.

Romantik Anlar İçin, Ipod Concerto Table

zabun | 30 June 2006 16:21

Bembeyaz piyano şeklinde oylumlandırılmış çok zarif bir masa ve üzerinde Ipod’unuzu yerleştirebileceğiniz bir yuva düşünün. Ipod denince ileri teknoloji geliyor insanın aklına. Bu kadar teknolojinin romantik akşam yemeklerinin bir parçası haline gelebileceğini hiç düşünemezdim. Nicholas Lovegrove ve Demian Repucci imzalı ürün, üzerinde romantik akşam yemeklerinizi hafif bir müzik eşliğinde yiyebileceğiniz şık bir masa. 175x145x72cm boyutlarındaki masada, Ipod için üretilmiş “Apple AV Connection Kit” ve “remote control” aksesuarları kullanılmış. 130watt amplifikasyon ile 2×50 watt 2 yollu hoparlörlere kuvvet aktarılmış. Üründe kontrplak, kavak, paslanmaz çelik, karbon-çelik malzeme kullanılmış. Parlak beyaz boya ve çok katlı cila ile bir piyanonun kaplaması yakalanmış. “Yemek eşliğinde hangi müzikleri çalayım?” derseniz, linkte bir çalma listesi (playlist) bile önerilmiş.

Neler oldu bize böyle !?…

sbaskentli | 30 June 2006 11:18

Neden ise sürekli anlaşamadığımız bir durum var ortada ;

“Arkadaşlar lütfen özümüze dönelim artık” diyeceğim ama bunun arkasından da hemen gene ırkçı ithamları yağmaya başlayacak . :))

Ama unuttuğunuz bazı şeyler var , lütfen bir hatırlayın ;

Bizim kültürümüz de birlik ve beraberlik var ,

Bizim kültürümüz de anlayış ve hoşgörü var ,

Bizim kültürümüz de her türlü zorluğa karşı tek vücud tek beden olmak var ,

Bizim kültürümüz de Düşünmek var , öğrenmek var , bilmek var ,

Bizim kültürümüzde bakmak yok görmek var ,

Acıktın mı?

tespitbocee | 27 May 2006 12:02

Sizde sevdiği yiyeceklerden yemeye doymayanlardansanız bu site tam size göre! Çeşitli abur cuburların evde yapılmış dev boyutlarının tariflerinin yayınlandığı sitede adım adım fotoğraflarla tarifleri görmek, kendi tariflerinizi eklemek ve forumlarda tarifler hakkında konuşmak mümkün.

Ben şimdiden dev çikolataların ve küçük paketlerde satılan leziz tek kişilik noodlelardansa koca bir paket egg-noodle alarak küçük paketlerin tadını yakalama hayalleri kurmaya başladım bile.

istanbul’da yedi lokanta iki otel

nimbus | 21 April 2006 10:04

Amerikan “Food & Wine” dergisi, 10. yıl özel sayısında, İstanbul’dan sekiz lokanta ile iki oteli “dünyanın en iyileri” arasında gösterdi. Restoranlar olarak, ayrı ayrı kategorilerde, Mabeyin, 360 İstanbul, Çiya, Mikla, Refik, Hamdi, Tarihi Sultanahmet Köftecisi, Balıkçı Sabahattin “dünyanın en iyileri” arasında yer aldı. “Four Seasons Hotel” ile “Seven Hills Hotel” ise “inanılmaz oteller” arasına girdi.

derginin bu sekiz lokanta ve 2 otelle ilgi notları da şöyle;

MABEYİN (En iyi yenilerden) İstanbul’un Asya kıyısındaki bu 19. yüzyıl ahşap villasına, Türkiye’nin mutfak başkenti olan Gaziantep’in (Çavuşoğulları’nın) sansasyonal ve ustaca hazırlanmış baharatlı yemekleri için gitmeye değer. Çiçekler içindeki tarihi mekanda biz, yoğurtlu çorbaya ve kuzu mantıya áşık olduk. (Altunizáde’den Çamlıca’ya çıkarken solda)

Akıllı kaşık

winmaker | 14 April 2006 09:46

Yemek bloglarının çokluğu, insanların ağızlarının tadına ne kadar düşkün olduğunu gösteriyor. Yemeğin tadının ne kadar tuzlu mu tatlı mı olduğunu ise mit labaratuvarlarında büyümüş olan akıllı kaşık gösteriyor. Diyor ki size, abi yeme ağzını yakıcan, tuzu az olmuş, istersen köşede pideci var, ordan bi karışık söyleyeyim. Bir nevi diliniz damağınız oluyor.