bildirgec.org

yalan hakkında tüm yazılar

Dosta Kanmak Zamanı

siirimsi | 09 October 2007 17:56

dosta kanmak zamanı
dosta kanmak zamanı

DOSTLARIM OLMADAN ASLA!

Dostlarım var_dı. Yüreği kendinden yüce…Dostlarım var_dı omzunda
ağlayabildiğim… Dostlarım vardı benden öte, kendinden veren … binlerce
parca benliğinden , fazlasıyla sencil…

Sanmıştım hep öyle sürecek , bütün zamanlarda bende kalacak
gözleri. Kaybolan yıllarla birlikte sönüverdi birdenbire yanıp kayan
yıldızlarda, bir varmışa döndü hikayeleri…

Hepsi masal mıydı? Yalan mıydı sevgi dedikleri ?
Sırat köprüsünden de mi inceydi, o bütün mavi bulutları kaplayan
kocaman gökyüzü?…

Kalmış Geçmiş

redorack | 08 October 2007 18:10

Bazısını üst üste koyup, bazısını buruşturarak attığımız anıları zaman zaman çıkarıyoruz hiç boşaltmadığımız yürekaltımızdan.

Kendi kendilerine azaldıklarındandır belki, hiç dolup taşmıyor o koca çöp kutusu… Belki kendi iyiliğimiz, belki de üzerini örtme konusundaki engin yeteneğimiz sayesinde ne kadar da güzel hatırlanıyor geçmiş!

Sanki o zamanlar karanlıktan, yalnızlıktan öte sandığımız her şey daha gri, sanki kolaycacık geçivermiş… Hep koyun koyunalıklar kalıyor zihnimizde; on dakikalık kaçamak görüşmeler için harcanan çabalar, saatler boyu öpüşmeler…

yüzünü özlemişim

| 27 September 2007 11:58

..
Nasıl da telaş varmıs yüreğimde, oysa bir bilet uzağımdaydın sadece,, yani aslında yanında sayılırdım o otobüse bindiğim andan itibaren, ama gecmedi iste bu his; merak, meraktan daha farklı bir “huzursuzluk” aslında, sıcaklıgına olan özlemin, huzuruna olan sevginin verdigi bir tat yüreğimdeki..
insanların yüzlerinde senin gölgeni bulasım vardı, hani senin orada olmayacağını biliyordum ama; işte, kalbimi kandırmak böyle bir düzen ile tarif edilir herhalde.
Kelimelerimden sıkılıyorum şuan, hevesim vardı ya senin binlerce resmini cekecektim de saklayacaktım, ama gel gor ki şuan pırıl pırıl parlayan bu fikir, sen yanımdayken aklımdan uçuveriyor..
Kalbimde sevgin kalıyorum, gozlerimi kapama şansımla..
Ve şansımı kullanıp seni düşlüyorum , tarihe, talihe inat,,
Kuruyacağım yakında, biliyorum, bilsemde engel olamayacağım , neden kursagımda kalsın “seni cok seviyorum”

Herşey sahte olmuş..

darjeeling | 19 September 2007 09:58

Sahte..
Herşey sahte..
Şu demin yanından geçtiğim ayakkabı markalarının çoğu sahte. Gerçek gibi ama sahte.. Çantalar, giysiler sahte.. Her büyük markanın en az bir tane taklidi var.. Güçlü markaların alım yetmezliği altında ezilen kesime hitab edilen bir gerçek var ortada ama ‘sahtecilikten’ başka bir şans yok NEDENSE..
İnsanların mimiklerine bakıyorum yolda yürürken, çoğu sahte. Kadın arkadaşların her gün birbirini görmesine rağmen ‘ayyyyyy canımmmmmmmm nasılsın şekerimmmmm’ diye çığlıklar atıp koklaşmalarına bakıyorum, çoğu sahte. Bunu yapmayanları ise doğal ve dürüst buluyorum NEDENSE.. Çıkar ilişkisine dönmüş çoğu muhabbet. ‘Senin için şunu yaparım ama şunu yaparsan’.. -se, -sa dilek şart kipleriyle konuşuyor insanlar çoğu zaman..Kendimi Türkçe dersinde hissediyorum ama bir de bakıyorum dışarda bir topluluğun içindeyim..
Aşklara bakıyorum en son. Hele hele bu devirde çoğu sahte. Herkes en hızlı nasıl tüketirim, nasıl terk ederimin peşinde. Uzun ve düzgün ilişki yaşamanın derdinde az insan var, onlar da genelde mutsuz.. İlişkilerdeki replikler sahteleşmiş, bir tek yalanlar gerçek olmuş.. Sahtenin kötü olduğunu biliyorlar ama yapmadan duramıyorlar. Çoğu insan, çoğu kurum, çoğu yapılaşma ve çoğu toplum ise tek bir cümleyi unutuyor aslında, gerçek olan tek cümleyi.. Hani aşkta da olsa arkadaşlıkta da olsa dışarda da olsa içimizi en çok acıtması gereken ve kötü huylarımızdan vazgeçmemiz gerektiğini bize söyleyen gerçekçi cümleyi:
Ucuz etin yahnisi yavan olur…

Avea’nın gerçek yüzü (video) !!!

algorian | 18 September 2007 23:41

“operatörlerin gerçek yüzü” adlı videodan sonra dayanamayıp bizzat kendim çektiğim 2. videoyu da sizinle paylaşmak istedim. güya reklamlarda Türkiye’nin %97’sini kapsama alanına alan avea’nın kapsama şeklini çok güzel bir şekilde gösteriyor. video ismi lazım olmayan bir üniversitenin 1. katında çekilmiştir.
işte o video (metacafe)
bu da youtube videosu

Mini yalan makinası..

sevittopcu | 05 September 2007 14:24

Arkadaşlarınıza ev ortamında yalan makinası stresi yaşatıp, yalancılara elektrik verme keyfine ulaşın!! Tek yapmanız gereken kurbanın elini alete yerleştirmek ve ısınma sorularından sonra baba sorulara geçmek; arkadaşınız yalan söyleyip terledikçe akıllı alet her türlü yalanı anlayıp verecek coşkuyu arkadaşınıza ki burada ‘coşku’ kelimesi ‘elektrik’ oluyor!! Bir düşünsenize; A:“Eski kız arkadaşımla mı çıkıyorsun?” B: “Yok abi, olur mu öyle şey!” CIZZZ!! A: “Seni….” Acayip alet valla.. Bu tarz şüpheleriniz varsa denemeyin bence.. Ürünü buradan £17.95 a alabilir, elektrik şoklu rus ruletine de buradan bakabilirsiniz.

Yalanlar

Savarona34 | 04 September 2007 16:53

Yalanı kimse övmez ama ona başvurmayan var mıdır? Hayatında kim hiç yalan söylememişse, ortaya çıkıp yalan kötüdür demeye hakkı vardır.
Beyaz yalanlar, kırmızı yalanlar, gri yalanlar, siyah yalanlar, sarı yalanlar, mavi yalanlar, mor yalanlar…
Yalanın sonsuz renkleri…
Pembe;
– Seni hayatım boyunca seveceğim.
– Bende seni seveceğim sevgilim.
– Senden başka hiçbir şey düşünemiyorum
Aradan yıllar geçer, duygular değişir. Hayat başka alanlarda akmaya başlar. O zaman her şeyin inkarı acıdır, şiddetlidir.
– Aşk yalandır. Aşk büyük bir yalandır.
– Yalanlarına inandım, beni aldattı, duygularımla oynadı.
Oysa ne aşk yalandır, ne de biri ötekini aldatmıştır. Sadece duyguların çalkantısı sonsuz sayılmıştır. Hayat duygulardan daha uzun ömürlüdür ve insan bunu geç öğrenir. Duygular olgunlaşmamaktadır, insan olgunlaşmaktadır. Gelin pembe yalanları yalandan saymayalım.
Gri;
– Ne düşünüyorsun? Bugün pek keyifsizsin, hiç ağzını açmadın…
– Bilmem bir şeyim yok biraz başım ağrıyor…
Bu cevap; Sen hiçbir şey bilmiyorsun, hiçbir şeyin farkında değilsin, sana hiçbir şey söylemek istemiyorum, seninle mutlu değilim anlamına geliyor. Galiba en çok susarak yalan söylüyoruz ya da ben öyle yapıyorum. Susuyorum, suskunluğum ortada hiçbir şey olmadığını söylüyor. Ama düşündüklerimi söylemeye cesaretim yok. İnsanların ilişkisi kavga etmekle bozulmuyor. Kavga etmek, tartışmak gene de bir şeylerin kaldığını gösteriyor. Bir ortak yol bulma isteği belki. Ama artık kavga bile edememek yok mu? Bir konuyu tartışmak bile gereksiz olmuyor mu? İşte o zaman her şeyin bittiğini anlamak gerekiyor. Susarak söylenen büyük gri yalanlar…