Bazısını üst üste koyup, bazısını buruşturarak attığımız anıları zaman zaman çıkarıyoruz hiç boşaltmadığımız yürekaltımızdan.Kendi kendilerine azaldıklarındandır belki, hiç dolup taşmıyor o koca çöp kutusu… Belki kendi iyiliğimiz, belki de üzerini örtme konusundaki engin yeteneğimiz sayesinde ne kadar da güzel hatırlanıyor geçmiş!Sanki o zamanlar karanlıktan, yalnızlıktan öte sandığımız her şey daha gri, sanki kolaycacık geçivermiş… Hep koyun koyunalıklar kalıyor zihnimizde; on dakikalık kaçamak görüşmeler için harcanan çabalar, saatler boyu öpüşmeler…Anı çöplüğü elemelerinde de hep kötüleri atıyoruz sanki… Geriye pür-u pak hatıralarla kaldığımızda, bir elimizde mutlu anılar, diğerinde ‘neden’ sorusu oluyor. Sanki çokca elimiz varmış gibi yenilerle, taze anılarla tartıyoruz kötülüklerden arındırılmış, sterilize edilmiş anılarımızı. Hiç de adil ve nesnel olmayan sonuçlara varıp, geçmişi özlüyoruz…Sanırım yaşla da alakalı… Yaşanan her gün, attığımız adımlar daha derinken, acılarımız daha taze ve ağır oluyor çünkü. Yeni yeşermiş bir yürek kırıldığında eğri e olsa büyürken, katılaşan kabuklarımız esnemiyor artık. Daha kalıcı izlerle şimdilerde ‘büyümüyor’, ‘gelişiyoruz’. Artık birileri sizi incitmiyor, gerçek anlamda ‘kırıyor’… Hiç faydası yok mu kalın kabuklarımızın? Olmaz mı! Artık küçük kemirgenleri hissetmiyoruz.Yaşanmışlıklar, mevsimlik temizlik gibi, yılın tek mevsimi gibi… Yalnızca sonbahardan kışa geçen ruh hallerinde yapılıyor. Dolayısıyla geçmiş hep yaz kalıyor. Bize de “Ne sıcaktı yahu!” demek düşüyor. Ardından da “E o zaman ben neden o karda üşüyordum?” diyoruz…Şimdilerde yine soğuk. Her sene daha da soğuk. Isınmaya çalışırken kalbimle sürtündüğüm anılarımın, içimi ısıtmasını yorumlamaya çalışıyorum.Artık iç ısınmaları da yalan, anılar daha uzak, mutluluk daha parçalı bulutlu.Kim alışmış ki kararan kışa?…ve göğsüme bastırıyorum tekrar çöplüğümün arıtılmış hazinelerini…07.10.200705.05
yorumlar
Hiç ummadığın anda kanayabilir düşler redorackteşekkürler yazı hoş
@dejavu88, teşekkürler…
geçmiş olmadan gelecek olamayacağına göre ,boşver varsın ıyısı kötüsü ile olsun çöptekiler ,ya olmasaydı niye üzülür niye sevinirdik,insan olmak bu değil mi zaten
Çöp kutum dolmuyor çünkü öğütücülü benim ki:)) Şaka biryana öğütüyoruz herşeyi, kalanlar takılıp öğütülmeyenler ya çok acı verenler yada çok mutlu edenler..
Dediğim gibi… Beyin seçici anılarda… İyileri alıp kötüleri siliyor çoğunlukla. Ya da ben hiç kinci değilim… 🙂
Bu yazı ilham verdi bana hiç aklımda olmayan kelimeler dökülüverdi yolladım az önce:)) BEnde kin tutmam diye bilirim kendimi ama öyle anlar oluyor ki hatırlamadığım dediğim bir olay beni öyle bir etkilemiş oluyor ki verdiğim tepkiden anlıyorum demek ki bende iz bırakmış diye..
yazı çok hoş redorack. tebrikler.iyi anılar kalsın dilediği kadar da, kötü olanların pusu kurup olmadık yer ve zamanlarda ortaya çıkmaları durumu rahatsız edici…onlar hortladıkları anda üstlerine toprak atıp kaçmalı:)
@linet, iz bırakmaması mümkün değil zaten de, kazımamak gerek belki sadece… Öyle ne izler var hepimizde yoksa…@strawberry, teşekkür ederim. Onlar da çıkmasınlar canım durup dururken oldukları yerden! :)) yok, aslında cidden içeride kötülük taşımamak gerek… Kendimizden başka kimseye zararı olmuyor… Beğendiğine sevindim…
Çöp kutularını tekmelemeyi severim…
bugün güzel bir pişti olmuş @Cevval’in yazısı ile…”anı öğütücü”nün dişleri arasına bazen iri parçalar takılıyor. dikkat etmesek ya dişleri kıracağız ya da motoru yakacağız. o zaman biz de alıyoruz o koca parçayı itinayla koyuyoruz yerli yerine: öğütülmeyecekler hanesine!
@pilli, yoğun bugün; kısmetse ona da yetişeceğim…
@redorack çok güzel olmuş.
akoni, sağol…