bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Elektrikli Ölüm

noname1 | 13 August 2008 16:46

Dünyanın elektrikle tanıştığı yıllar. Bu tanışıklığı sağlayan büyük kaşif Edison elektriği bulmasaydı ne olurdu halimiz? Elektrik mumdan veya gaz lambasından kurtuluştu ilk zamanlarda. Daha sonra tahmin edilemez olanaklar sundu insanlığa. Peki elektrikle ölüm nerden akıllara gelmişti? Dünyada çığır açan bu buluş insanlığın yararına değil miydi hep? Bu fikir elektriğe kapılıp ölen bir hayvanı gören ve ne kadar kolay bir ölüm olduğunu düşünen Amerikalı diş hekimine ait. O yıllarda tesadüf bu ya New York eyalet hükümeti ölüm cezalarının infazında daha az eziyet verecek bir şekli araştırmaya başlamış. Şahit olduğu olayı senatodaki arkadaşlarına anlatan diş hekimi yeni infaz yöntemi olarak elektriğin kullanılması fikrine öncülük etmiş ve bir komite kurulmuş. Komite yeni infaz yöntemini geliştirmesi için Edison’la anlaşmıştı. Edison ve ekibi idam mahkumlarının alternatif akım verilerek öldürülecekleri bir proje geliştirdiler. Ne var ki Edison tüm şöhretini doğru akım(DC) üzerine yapmıştı. Peki bu projede neden alternatif akım kullanmak istemişti? Bu o yıllarda Amerika’da yaşanan elektrik savaşlarının bir uzantısıydı. Edison Amerika’da tüm elektrik sektörünü elinde tutuyordu. Westinghouse alternatif akımı(AC) bulana dek Edison’un tek rakibi gaz yağıyla çalışan lambalardı. Alternatif akım doğru akımla kıyaslandığında daha ekonomik ve pratikti. Alternatif akımın kullanım alanı artarsa Edison o zamanki şöhretini ve sektördeki tekliğini kaybedebirdi. Bu yeni infaz şeklinde alternatif akım kullanılarak, insanların alternatif akımla kolaylıkla ölebilecekleri ispatlanacak ve doğru akımın şöhreti korunmuş olacaktı. Bu amaçla bir sürü hayvan alternatif akım verilerek öldürüldü. Hepsi de kolay ölmüş görünüyordu. Hayvanlar kolay öldüyse insanlara da uygulanabilirdi bu yöntem. Ne de olsa onlarca buluş yapmış bir bilim insanı vardı işin içinde. Bu yeni infaz şekli hükümet tarafından kabul edildi. Edison elektrikli sandalyeyi dizayn etti tek eksik alternatif akım üretecek bir motordu. Westinghouse, böyle bir çalışmada yer almak istemediği için kendi ürettiği motoru vermeyi reddetse de Edison ve ekibi bir şekilde ikinci elden bir AC motor bulmayı başardılar. Westinghouse ne kadar uğraşsa da bu işe adının karışmasını önleyemedi. Mahkumlar arasında elektrikli sandalye ‘Westinghouse’ olarak nam yaptı.

Ölmeden önce mutlaka gidin-3:Fethiye

kalamara | 13 August 2008 15:55

Fehiye inanılmaz güzellikte bir turizm cennetimizdir.

Eski ismi Telmesos olan Fethiye Anadolunun en eski uygarlıklarından olan Likya Devletinin önemli kentlerindendir.
Fethiye olağanüstü güzellikleriyle insanı içine çeker ve hiç bırakmaz adeta.Fethiye denince akla hemen Ölüdeniz gelir.

Ölüdeniz, dünyanın en popüler yamaç paraşütü bölgelerinden biridir. Bu yıl Acro Attack 2008 Akroasi sampiyonasina ev sahipliği yapmıştır.

vesiyet

koza 68 | 13 August 2008 15:10

mezarlığın sesi sessizliktir, ürkütür insanı. çıt yoktur ortalıkta.çürümüş ot, ağac kokar..anamın mezarı büyük çınara yirmi metre mesafededir. ulu çamlar , gürgenler mezar taşlarının arasından göğe doğru akmışlar adeta.şu çakırdikenleri de olmasa;taşların arasından öyle sık bitmişlerki, yolu bulmak ziyadesiyle çaba ister. Güneşe baktım almış başını gitmiş; bir saat mi kaldım? yoksa daha fazla mı? yönümü şaşırdım, hangi yöne gitmeliyim diye düşünürken annemin sesini duydum; ” ulan ” dedi “deli deyyus, ahacık şu taraftan gidcen”..o taraftan çıktım gittim.
Anama geç kalınmış bir müjdeyi vermek için ordaydım. olanı biteni anlattım.çabalarımın neticesini aldığımı falan söledim.”onu buldum, anam ” dedim..
iki sene önce annem ” lan oğlum geldik gidiyoz,şu falanca akrabamın, ardında kalan kimi kimsesi yok mudur? allah rızası için bi araştır helallik almadan göç etmiyim sen bilirsin oğlum” demişti. Çok küçük yaşlarda İstanbul’da bırakıp ayrıldığı dayısı ilgili araştırma yapmamı, kimi kimsesi varsa bulmamı istiyordu . rahmetli bilinen tanınan biriydi gerekli olan internette vardı zaten”……” yazınca küt geliyo ama adamın bi yakınına ulaşmak imkansız ne ettiysem tanıyan eden yok. zaten otuzaltı yaşında vefat eden birinin geride kalan nesi olacaktı?

BİR KADIN….

eylulbahar | 13 August 2008 14:06

Bir kadının dalgın bakışıydı hüzün, kirpiklerinden damlayan inci taneleriydi belkide.
Yaralı kanatlarını sarmak isteyen, her seferinde yeniden kıran değilmiydi hayat…
ve sevda kanatırdı her geldiğinde kırık kalbini, zincire mi vurmalıydı yorgun yüreğini…
Bütün heybetiyle çökünce üzerine yalnızlık, gecenin en koyusunda dibe vurdu yine düşleri,
bir sigara yaktı, uzaktaki sokak lambasına odaklandı gözleri.
Gecenin siyahına karışan göz yaşıları damlarken teninden,
işte vakit geldi, göz kamaştıran ışığın içinden uzandı sevdiğinin elleri.

Söyle Ne Yapacağım?

GRAFTONCUN | 13 August 2008 12:35

Gözümden taşıp, kirpiğime tırmandın
Ucuna geldin düşeceksin diye avucumu açtım
Avucumda kayıp parmaklarımın arasından süzüldün
Hemen öteki avucumla yardıma geldim
Tutamadım, tutamadım seni Anne!…
Gözümden, ellerimden kayışını, gidişini
İzledim hem gözüm hem yüreğimle
Ellerimi bırakmana hazır değildim
Hiç hazır olmazdım da…
Soğuk bedenine sarılmak bile
Öyle ısıttı ki beni
Ama ya gidişin Anne!…

Hayalet Adam

zaynakim | 13 August 2008 11:40

Ben seni değil,
Sana olan uzağımı sevmişim
Ağlarken gülümsememi,
Özlerken nefret etmemi
Her gece seni yastığımla paylaşmayı sevmişim
Büyütmüşüm seni gözümde
Dev yapıp sığdıramamışım
Yerlere, göklere
Bir dünya kurmuşum beynimin bir köşesinde
Sevmişim seni yıllarca
Aldanmışım o kurguya
Bir gün olmuş açmışsın pencereleri
Düşmüş gözümden o perde
İnmiş tahtından taçsız kral
Neymiş, niçinmiş sana olan sevgim
Bilmemişim, yıllarca kanmışım,
O yalancı baharda
İnmiş sahnesinden bitmiş,
Filmin sonu gelmiş oysa
Böyle mi bitecekti
Böyle mi “son” yazacaktı sayfalara
Hayal kırıklığıydı bendeki
Ve onca geçen zaman
Kaybettiğim sen değilsin,
Kurduğum ve içimde yaşattığım
Hayalet adam…