bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

askerlik

kraladek | 16 December 2010 14:17

Askere gitmek istemiyor musunuz?

Askere gitmeye korkuyor musunuz? İnanın ki Türkiyede askerlik kesinlikle anlatıldığı gibi zor değil. Ben kısa süre önce askerliğimi kısa dönem olarak yaptım. yaşım 33. Evliyim ve iki çocuğum var. Bu durumda bile askerlik gerçekten zor değil. Hatta diyebilirim ki orada gerçek dostluklar kurup döneceksiniz. Ne yatacağınız yer, ne yiyeceğiniz yemek, nede kötü komutanlar.

sayısal loto zengini olmak ister misiniz

kraladek | 16 December 2010 12:27

sayısal loto zengini olmak ister misiniz

Sayısal Loto’dan para kazanmak ister misiniz? Kim istemez ki. Diyorsanız okumayadevam edin. Son zamanlarda sayısal lotoyu incelemeye aldım. Şayet tutarlı bir istatistik oluşturabilirsem bu iş şans işi olmaktan çıkacaktı. peki; tutarlı bir istatistik mümkün oldu mu? Oldu tabii ki. Nasıl mı? son 10 yılın loto sonuçları üzerinde yaptığım istatistiki incelemeler sonucu her bir kolonda gelen sayı aralıklarının ortalamasını aldığımda ortalama 7 geldiğini gördüm. Ancak bu ortalama mantıklı istatistikleri mümkün kılmıyordu. Daha sonra ilk kolondaki sayının aynı sayı olmasına dikkat ettim. Örneğin son on yılda bir ile başlayan sonuçların daha çok olduğunu fark ettim. Peki; bir en çok hangi sayıları seviyordu? Bunu incelediğimde gerçektende bir sayısı bazı sayılarla daha sık geldiğini gördüm. Bundan sonra yaptığım şey ise son kolonu araştırmak oldu. Son kolonda da aynısayıların yinelendiğini görünce şaşkınlığım dahada artı. Gerçektende sayısal lotoda tutarlı sayılar üretmek mümkün. Bence sizde bütün sayısal sonuçları üzerinden bir istatistik yapın. Göreceksiniz ki bu güne kadar yaptığınız tahminler çok tutarsız imiş. Peki ben kazana bildim mi? Henüz hayır ama son bir aydır istatistiki bilgiler toplamaya başladım. Bu istatistikler sonucu 3-4 ve 5 tutturabiliyorum sanırım yakında zengin olacağım. 🙂 Herkese bol şans. (kral adek)

İKSİR

mavilikler | 16 December 2010 11:07

Az sonra kalkacaksın masadan. Seni bu eve bağlayan son prangadan da kurtulmuş olacaksın böylece.

Odana koşacaksın hemen. Üzerindekileri öfkeyle çıkarıp fırlatacak, onlara hiç benzemeyen bambaşka giysilerle kuşanacaksın.

Bu bir çeşit kabuk değişimi olacak. Evin kapısından çıktığın an başlayacak olan yeni yaşamına çok daha uygun bir deri oluşturacak bu giysiler.

Açık havaya çıkıp karanlığa karıştığında, bu kabuk değişimini daha da derinden hissedeceksin. Karanlık seni içine alacak… ta ki kendinden bir parça yapana kadar saklı tutacak orada.

sigara…

snail | 15 December 2010 17:34

Yaklaşık altı aydır sigara içmiyorum,zaman zaman öylesine canım istiyor ki tırnaklarımı yememek, birşeyleri kemirmemek için kendimi zor tutuyorum fakat bu kez daha önce ki onlarca denememin aksine, haftasonları lokomotif misali fösür fösür içtiğim nargileleri saymazsak,istikrarlı bir grafik çizdiğimi söyleyebilrim,iki defa yeniden içmeye çok yaklaştım sadece kibriti kağıda sürtmekti yapacağım hamle ve yaptım da kibriti yaktım sigara çoktan dudaklarımda ki yerini almıştı fakat ateşi sigaraya yaklaştırırken beynimde anafora kapılmış çöp parçaları misali onlarca düşünce dönmeye
başladı son kez kendime bunu gerçekten yapmak isteyip istemediğimi sordum ve,evet bu sigarayı muhakkak yakmalıydım dumanını hissetmeliydim cigerlerimde,beynimde,eklem yerlerimin çözüldüğünü hissetmeliydim hayat anlamlanmalıydı bir an, kahve daha lezzetli olmalıydı,manzara daha güzel,daha az öfkelenmeliydim siyasetçilere,allahım yakmalıyım bu sigaraya herşey bu ateşte ve bu sigarada herşeyin çözümü bu ikisinin birleştiği noktada tanrımm ölüyorummmmm…

Ehl-i Beytin Yetim Evlatları Şiiler

omeredz | 15 December 2010 17:05

Ehli Beytin Yetim Evlatları Şiiler Şia ve ya şii lik Kelime anlamıyla taraftar anlamına gelmektedir.Toplum genelin de her zaman bir ön yargı ile katliamlara maruz kalmışlardır.Kendi kültürleri inançalarına ve kanunlarına bağlı olan bu topluluk yüz yıllardır. Var olup günümüze kadar gelmiş İslam bir islam mezhebidir. Ve günümüzde ise bazı kitaplarda şianın kafir rafızi olduğunu belirten kitaplar vardır.(1)Bu ön yargıları yıkmak için şu temel esaslara bakalım.

SELAM SANA MUHAMMET CAN ŞİİR

omeredz | 15 December 2010 14:02

Can Muhammed selam sana
Selam durdu sana arşı âlâ
Emanetin baş üstünde hâlâ

Selam sana ve ehlibeytine olsun
Ey yüce Habib ne güzelsin
Seni seven dünyayı neylesin
Sen âlemlerin serverısın

Ali ardın sıra yürürdü
Her yerde seni konuşurdu
Senden her şey güzel olurdu
Vasfını yazmaya çalışan eller yoruldu

Senden gelen her şey güzeldir
Arşın küpesi Hasan ve Hüseynidir
Fatma cennet hanımlarının annesidir
Hepside senden gelen cennetin meyvesidir

Can Muhammet selam sana
Dinin için Hüseyin boğuldu kana
Ali’nin başında yara
Hep dediler can Muhammet selam sana

Ey Kerbela

omeredz | 15 December 2010 12:57

Ey karbela neden vefasızsın ki bu kadar
Gönlümüz imam hüseyni ağlar
Yakup bun yası yürekleri dağlar
Meryem bugün İsa sına ağlar

Ağlanmazımı o civana
Ağladığım için beni kınama ana
Ağlar bugün ümmi ebiha
Ey Kerbela neden vefasız davrandın

Ali ekberin başı mızrak üstünde
Kasımın bedeni pare, pare
Hür gelmiş tövbeyle
Şahadete gitmiş Hüseyin ile

Ve sen şerefin şerefi
Kebeden gelir heyhat sesi
Ve sen tamamlıyor sun suzca
O sesi minne zillet kelimesi ile

rukayen almış başın öpüyor
Yarapi bu nedir görenlere sanki kıyamet kopuyor
Rukayyen ile son kez konuşuyorsun
Bekle kızım sende geleceksin

Saygı Nereye Kayboldu?

cilo6 | 15 December 2010 11:37

Günlük yaşantımızda hepimiz çeşitli olaylarla karşılaşırız, kimi olaylar çok tuhafımıza gider olan bitenlere anlam veremeyiz. Ya bizler anlam veremeyiz ya da olaylara sebebiyet veren kişiler yapmış olduğu davranışları olağan karşılar.
İnsanlar nedense birbirlerine karşı saygı denilen özelliği, insani davranışı unutmuş görünüyor. Caddeden karşıya mı geçeçeksiniz aman dikkat edin ilerden bir araç geliyorsa kullanan kişinin frenlere dokunacağını ve yavaşlayacağını düşünmeyin, bunu unutun. Bırakın frenlere dokunmaya, sizi görüp görmediğini düşünmeye başlayın çünkü sürücü fren yerine gaz pedalına basıyor olcaktır. Bu tür davranışları sanırım herkes yaşıyordur. Bunun nedenini hiç düşündünüz mü.?
Bırakın ben bir tahmin yürüteyim, araç kullanıcılarının büyük çoğunluğu trafik bilgisi olmadan yollara dökülüyor ve kullandığı yolun babasının malı olduğunu sanıyor maalesef. Geçtiğimiz bayramda haberlerde hepimiz dinlemiş ve üzülmüştük yüzlerce ölü ve yüzlerce yaralı, sanki savaştan çıktık.
Nedenlerini düşünüyormuyuz, hata kimde, yollarda mı sürücülerde mi?
Sürücülerin maalesef yüzde doksanı bilgisiz, trafik kurallarını bilmiyor, bir kısmı da kendine çok güveniyor veya aracına çok güveniyor. Bazıları da maalesef saygıdan eser taşımıyor, kendi dışındaki insanları hiçe sayıyor.Örneğin, siz sağa dönüşlü bir yolda karşıya geçeçeksiniz ve yola girdiniz tam o esnada bir araç geliyor ve sağa dönüyor siz yoldasınız, bu araç durmaya hazırlanıyor mu yoksa üstünüze gelmeye devam ediyor mu?Ben, yavaşlayıp yayalara yol veren araç sürücüsü görmedim henüz, siz gördünüz mü.?
Kural şu; sağa dönüşlerde yayalara yol veriniz!.Kim uyar bu kurala burası Türkiye. Bas gaza ordan geçen insanın yaşamaya hakkı yok(bir trafik canavarının düşünüş şekli bu). Eğer siz yanlışlıkla böyle yanlış davranışta bulunan bir sürücüye bir uyarıda bulunursanız vay halinize. Birden başınıza kral kesilir ve kendini haklı çıkarır, üstelik bir de dayak yersiniz, aman sakın ha yapılan hataya asla karşı çıkmayın.
Saygının olmadığı, yer almadığı ve unutulduğu bir ülkede binlerce insanımızı kaybetmeye hazır olmalıyız.
Son söz olarak şunu söylemek isterim ki, bana yetki verilmiş olsa bariz trafik hatalarını affetmez sürücülerin ehliyetlerini ellerinden alır trafikten men ederdim. Şimdi diyeceksiniz ki çok gaddarsın, ama trafik kazalarında ölen insanları ve olmayacak kazalara sebebiyet verenleri gördükçe pek gaddar sayılmam hani. Kazasız belasız günler dilerim….

soru,soru ? cevap.

morfik | 15 December 2010 10:00

Ruhum, seni tanıyamıyorum. Küflendi sandığım yüreğim nerdesin? Kim bu kadın? Tepeden tırnağa aşk, tepeden tırnağa mutluluk..

benim hüzünden yapılı surlarım nerde? Bin türlü mezarlarım, yokluklarım? Azaldım mı yani şimdi? Yoksa fazlasıyla ben mi oldum?

Hazin gemilere köprüler kurup, sonra o köprüleri yıkıp bilinmezliğe sürüklendiğim akıntı nerde? Hangi vakit beni attı bu inanılmaz kumların üzerine? Yani şimdi yaşamak denen şey acı ve kederden ibaret değil miymiş?

Aidiyet diye bir kelime sözlükte var amma gecede yok gündüzde yok diye kıkırdayan sesim özür diliyor gündüz gece, özür dilerken bile kıkırdıyor yine de.. yani şimdi bildiklerim bilmediklerimle yer mi değiştirdi?