Az sonra kalkacaksın masadan. Seni bu eve bağlayan son prangadan da kurtulmuş olacaksın böylece.Odana koşacaksın hemen. Üzerindekileri öfkeyle çıkarıp fırlatacak, onlara hiç benzemeyen bambaşka giysilerle kuşanacaksın.Bu bir çeşit kabuk değişimi olacak. Evin kapısından çıktığın an başlayacak olan yeni yaşamına çok daha uygun bir deri oluşturacak bu giysiler.Açık havaya çıkıp karanlığa karıştığında, bu kabuk değişimini daha da derinden hissedeceksin. Karanlık seni içine alacak… ta ki kendinden bir parça yapana kadar saklı tutacak orada.Işıklar göz kırpmaya başladığında, sen o karanlıktan bir parça olarak koşacaksın ışıklardan birine. İçeri girdiğinde o keskin koku anında sarhoş edecek seni. Orada, taburelerde oturmuş gölgelere yaklaştığında şaşkınlıkla fark edeceksin ki… yaklaşmak gerçeğe dönüştürmeye yetmiyor gölgeleri.Birkaç saniye ancak süren bu şaşkınlık sonrasında “Tabii ya!” diyeceksin. “Neden düşünemedim?! Onlar da benim gibi, buraya gelirken geçmediler mi karanlığın içinden? Kendilerini onun içinde kaybetmek, bir gölge olmak için buraya gelmediler mi? Bu loş ışıkta daha da gölgeleşmek için başlarına dikip durmuyorlar mı o kadehleri, canhıraş bir susuzlukla?”Bar tezgahına yaklaşıp taburelerden birine ilişeceksin… O an başlayacak susuzluğun… Siparişini vereceksin hemen. Sağır edici yükseklikteki müziğin zaten yeterince yarattığı sersemliği daha da yoğunlaştırmak, sersemliğin ayırdında olmayacak o noktaya bir an önce ulaşmak için… saldıracaksın hemen önüne konan şeye.Biraz zaman geçtikçe, burada henüz bir gölgeye dönüşmeyenlerin de bulunabildiğini fark edeceksin. “Bunlar yeniler galiba.” diyeceksin, müdavimlerden olanların tecrübesiyle. “Evet… Yeni bir şeyler var onlarda.” Buraları çok da tanımıyormuş gibi çevrelerini süzecekler bir parça heyecanlı. Belli ki kaybolmak için gelmemişler… Yaşamlarına yeni bir renk katmak, şimdiye kadar geçmedikleri yollardan birini daha geçmiş olmak için, “Bir de burayı deneyelim.” dercesine çocukça bir umursamazlıkla, öylesine girmişler içeriye.Belli ki kaybolmak isteyecekleri o noktaya gelmemişler henüz… Tam olarak tanışmamışlar kadehlerdeki iksirle.