– Kötü davulcu, her şey tamam mı?
– Tamam abi.
– Ceyhun
– Efendim abi
– En iyi davulcu, ölü davulcudur diyorlar, ne dersin?
– Doğrudur abi, benim de ruhum çalıyor zaten.
– Ayrıca, bu bas gitarcı seni hiç sevmiyor.
– Doğrudur abi sevmeyiz birbirimizi.
– Ben ne dersem hep “doğrudur abi” diyorsun, neden?
– Doğrudur abi.
– Neyse haydi bismillah.Sür davulcu, yok arabacı.
– Abi
– Efendim Ceyhun.
– Hani yola çıkmadan sen bana elli lira verdin.Ben sana daha üzerini vermedim.
– Sadede gel Ceyhun.
– Şimdi Yaşar abinin bana on lira, benim Raşit abiye 15 lira, Eray’ın ikimize onar lira, şu bascının da sana dört bira borcu varmış.
– eee
-O halde sen bana otuz lira borçlusun, yani borçlu gibisin ya da olacaksın. Hatta ödedin borcunu
– Ceyhun annenin telini versene.
– Neden abi?
– Sen doğduğun zaman oğlum oldu diye sevinmiş mi? soracağım.
-Abi sahnede sordun ya, milletin içinde.
– Tamam ne dedi annen?
– Hatırlamıyorum abi.
– Ooo burada ne çok iğde ağacı var
– Nerede Yaşar iğde ağacı? Zeytin ağacı onlar, zeytin
– Mehmet hoca, hangi parça ile başlayacağız.
– Merhaba
– Aleyküm selam ağabey.
– Ceyhun şimdi kalkacağım ayağa haberin olsun.
– Doğrudur ağabey.
– Ceyhun susmayı dene