bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Susma!

zaynakim | 22 August 2008 15:45

Gözlerine nefesim değdi ya
Kalmadı cihanda eksiğim.
Tamamladım ne varsa
Yoksunluk adına silindi,
Ne var ne yoksa
Gözüne nefes kadar yakın olmak.
Nefesin gibi bakmak,
Boğazımda bir düğüm
Şimdiden özledim.

Jilet Satıyor Şimdi!

usttire | 22 August 2008 15:40

Ailesi ile tartışmış, düşmüş yollara, bir daha geri dönmemiş gurur belasına. İşportacılık yapıyor bir binanın önünü iş yeri bellemiş. Gece işi bitince günlüğü 10 Ytl olan odasına dönüyor. Çayı çok severmiş ama ne çayını yapan bir eşi ne de çayını kaza ile dökebilecek bir çocuğu olmamış. Ağzında dişi de kalmamış, yaş gelmiş kırk beşe artık yeni bir sayfa da açamamış.Gururunun kırışmasına tahammülü yok. Birkaç kere ona yemek veren dükkân sahibinin bir yerde lafını ettiğini duyunca terk etmiş mıntıkasını ta ki yaptığı iyiliği dili ile yok eden o kişi oradan ayrılana kadar. O gidince geri dönmüş kendine dükkân bellediği o binanın önüne, sevinmişler geri dönüşünü gören iyiler.

Jilet satıyor şimdi, dilenmiyor, kar, güneş dinlemez sabah dokuz, akşam altıya kadar burada ayakta dikilir diyorlar. Başkaları beş adedini 1Ytl’ye satarken o 7 adedini 1Ytl’ye satacak kadar da adil.Bir zamanlar çok para kazanmış. Bir arkadaşı kolundan tutup at yarışına götürmüş, bir diğeri ise içmeye… Şimdi çok pişman o günlerine ve diyor ki kendi ağzından bu sözler;
“Ben hata yaptım bu da benim cezam ve çekeceğim”Bu kadar da kendini ve hatasını bilen biri. Arkadaşları olmuş onlarda işportacı ve hepsinde başka bir hikâye, başka bir dram…
Evime dönerken yol boyunca ne kadar işportacı varsa hepsine çok dikkatli baktım. Daha önceleri onların varlığını fark etmediğim için hayıflanarak…

Olmak İstediğim Yerde Olmadığım Gecelerden Bir Gecenin İzdüşümü.

07ebru | 22 August 2008 15:36

Yine Mezarına Geldim…

Elim, gözüm, arkadaşımdın, beni kimlere bıraktın! Mezar taşına elimi sürdüm, saçını okşarmış gibi hissettin mi? Suyunu dökerken sağındaki ve solundaki komşularına da döktüm, onlara da okudum. “Yaşarken çevresindekilere hep sahip çıktı, korudu kolladı” dedim ve senin için komşularını da ben kolladım.

Bak yine ben geldim sana, çok özledim anlasana. Gidişini kabullenmek zaman alıyor, kolay sanma. Çok dua ettim orada rahat olman için, gün içinde defalarca anıyorum seni sessiz sessiz ve kimsesiz. Yokluğuna alışamadım hala içimin yangını da sönmüyor. Zamanla biliyorum zamanla ama daha kaç zaman lazım, sol yanım çürüyor.

Bir Türk Seri Katil/ Kolici- 2

mansonilized | 22 August 2008 15:26

Kaldığımız yerden devam;

Türk polisi yakalar…

Ali Rıza İdrisoğlu’nun yakınları mimar ve koleksiyoner Ali Bey’in bir telefon görüşmesi üzerine evden çıktığı beyanında bulununca telefon kayıtları araştırıldı ve son görüşmenin Orhan Aksoy ile yapıldığı belirlendi. Üstelik söz konusu kişinin bir çok sabıka kaydı vardı. 23 Ocak Salı günü Bursa’da bir hamburgercide yakalanan Orhan Aksoy’un üzerinden çıkan eşyalardan bazıları şunlardı; Ali Rıza İdrisoğlu’na ait mezuniyetinden kalma Boğaziçi amblemli bir yüzük, Ömer Şeker’e ait cep telefonu, Ali Rıza İdrisoğlu’na ait olması muhtemel Osmanlı tuğrası işlemeli gümüş bir kolye.

Bir İşler Karıştırıyor Ama Sessiz Sedasız Yapıyor

bekunis | 22 August 2008 14:51

İran uzaya kendi yaptığı haberleşme uydusunu fırlatmış. Bu haberi duyunca tüm gezi planımı iptal ettim. Ne oluyor ya ne füzesi bu, sırası mı şimdi?
Hem madem fırlatacaktın neden önce haber vermedin. Bizler de maytap patlatarak daha fazla gürültü çıkarmasına yardımcı olurduk.
Beğenmediğiniz İran neler yapıyor siz iş yemeklerinde onun yaptıklarını konuşarak gülüşün.
Komplo teoricilerimiz neredenler?
Çokoprens almaya mı gittiler?

Dua

GRAFTONCUN | 22 August 2008 14:32

Vahşi bir soluk benimkisi
Sabretmek kadar, sessiz
Bir o kadar derin sızı
Gemiler gelir, geçer
Ruhumdan yolcular biner
Gidenleri geri beklemem
Beklenen ben olmuşumdur
Bilirim…
Sevdiklerim önce gider
Herkese yer var
Bu telaşa nedendir?
Velveleye verme ortalığı
Sessiz gemi olmalı
Gidenlerimin ardından
Su da dökemem
Bilirim…

GEL EFENDİM…

eylulbahar | 22 August 2008 14:29

Sen bizi bırakmadın efendim
biliyorum hala burdasın,
derin sızılar versekte yüreğine,
sen bizi bırakmazsın.
Asırlara sığan sevdanı,
bu güne sığdıramadık Efendim,

Âsâra Dalar Gözlerim, Kumrular Yol Gözlemeyin.

07ebru | 22 August 2008 14:29

Yorgundum hem de çok yordun,
Hayattan ve yaşamaktan yorgundum,
Özlemekten, hasretten yoruldum.
Uyumak zor gelirdi hep ama ne zaman uykumun geldiğini
Hissedersem hemen yastığıma koşarım, bekletmem…
Zor bulunur uyku bana, uyudum sonunda, rüyamda
Çocuklarımı gördüm, öptüm doya doya
Hasret gidermek midir bu?
Hasret bu kadar kolay giderilir mi hiç!
Rüyamda bile olsa görmek çok güzeldi.
Ah’ım la incitmek istemem kimseyi,
Bıçak Kemiğime dayanana kadar çekerim bu hasreti,
Sebepsiz yaprak düşmez yere,
Ben de sebepsiz düşmedim bunu iyi bilirim.
Düşmeseydim, eremezdim kemâline
Terk etmeye çalıştım dünyayı ama hasretlere yenildim,
Her defasında, elim kolum bağlandı.
Âsâra dalar gözlerim, kumrular yol gözlemeyin.
Baharlar uzaktır, karlar düşer nasibimize…
Sakın şikâyet etme lâl olsun dilin,
Şikâyet ettiğin, şikâyetini kabul eden tek merciin
Benim zor büyüttüklerim, canımdan can verdiklerim;
Emanet olduğum yere sizi de emanet ettim her gece..