bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Uzungöl Biraz Üzgündü

oyuncuhandan | 31 August 2008 11:31

Karadeniz…Uzun, soluksuz, rengaren bir karaparçası sanki. İnsan nereye baksa kendi yansımasını görür gibi. Rüzgar arkanızdan gelip önünüzde yol oluyor. Güneş her sabah çam ağaçları ile “kapanmış”, -ibadet eder gibi- dik duran dağların üstünden doğuyor.

Karadeniz’ in insanları ölüleri ile birlikte yaşamayı seviyor. Her hanenin ölüsü kendi çay tarlasında gömülü. Ölüler dirilerini, diriler de ölülerinin ruhlarını ve bedenlerini terk etmiyor. Böylece daha sadıklar sanki kendi hayatlarına. Gülümsemeleri, çay toplayışları hep bir gölge eşliğinde devam eder gibi.

içleşke

Thing | 31 August 2008 01:54

Hiç zor değil aslında yeni bir düzenleme getirmek yaşama şekillerine.
Garipsenmek kadar insanı tedirgin eden tuhaf duyguları tatmış olsak da zaman zaman, anidensizlikler ile boğuşuyor olabiliyoruz bazen. Sürüp giden bir hayat şeklini değiştirmek bir çok nedenden dolayı gerçekleştirilemiyor belki. Kendi içsel benlerimiz bize istediği gibi hükmederken hükümsüzlüğün çığırtkanlığını yapıyoruz.
Kendi benimize tecavüz edip kısmen, tecavüzün iyi bir şey olmadığını savunan tartışmalarda ön safları tutuyoruz. Hepimiz öz’üz. Ve özlük nedir bilmeden kabulleniyoruz.
Kör olmak ile bulanık görmek arasında sıkışıp kalan ruhlarımızın bir gün gerçeği görecek olmasından korkuyoruz. Gerçek olanı gerçek olmayan kadar kabullenemiyoruz.
Alerjik bir duygu gibi geliyor aşk. Herkesin yaşadığını yaşayamam kaygısı. Olması gerekeni olmaması gereken anlarda yaşama isteği. İç beninde ki seslerin titreşim birleşmesi. Ve soluk soluğa kalınan uzun koşu sonrası durumları.
Kusursuz bir çevre sahibi olma çabasından arınmak yerine, kusurlu bir çevrede kusursuz biri olmayı tercih etme birleşkesi. Ve çelişkisizliğin çelişki ile çelişkileştiği kulak memesi kıvamları.

YABANCI KADINLA SEKS YAPILABİLİR!!!

leaderhasan | 31 August 2008 01:31

Genelde, politik konularla ilgili konuşan Suudi bir din adamının fetvasına göre; dış ülkeye giden Suudi öğrencilerin, yabancı kadınlarla seks yapması ve hatta, bunun için yalancı bir evlilik gerçekleştirmesi caizmiş.

Şüphesiz ki; bu zihniyetin islamiyet ile hiçbir alakası yok. Ama, bu kişiler maalesef her konuda fetva verebilecek kadar yukarılarda bulunuyorlar. Bu tür bir evlilikte bence, dinimizce caiz olmayan üç şey mevcut:

1-Sonuçta müslüman olmasa da bir kadına, onun hayatını olumsuz etkileyebilecek bir karar aldırıyorsunuz. Ve bu dinimize göre kesinlikle caiz değil. Çünkü, bu insanı kandırıyoruz ve hakkına giriyoruz. Bir insanın hakkına girmek dinimizce en büyük günahlardandır. Ve bu günahlara Yüce Allah bile karışmıyor. Kulların arasında halletmesini istiyor.

ATATÜRK DİNSİZ MİYDİ?

leaderhasan | 31 August 2008 01:19

Atatürk, hayatını samimi bir dindar olarak yaşadı. Atatürk’ün TBMM’yi dualarla açtırdığını, dua ederken ve cami hocalarıyla bir çok fotoğrafının olduğunu, dinimiz ve Peygamber Efendimiz hakkında çok kesin açıklamaları olduğunu ve hatta, Atatürk’ün Cuma hutbeleri verdiğini biliyor muydunuz? Bunun için, Emine Şeyma Usta’nın ‘’ Atatürk’ün Cuma Hutbeleri ‘’ kitabını edinebilirsiniz. Eğer, bu konuda tarafsızsanız ve gerçekleri öğrenmek istiyorsanız internette küçük bir araştırma yapmanız yeterli olacaktır.

Şimdi de, bu konuya biraz hissiyatımızla yaklaşalım. Atatürk’ün kurtuluş savaşında kalbine yakın bir yerden vurulduğu belirtilmektedir. Sizce, eğer Atatürk’ün islamiyeti yok etme amacı olsaydı, o kurşunun kalbine saplanması ve ölmesi gerekmez miydi? Bunun aksini iddaa edenler bence, Allah’ı inkar etmiş olur. Allah, bunu görebilecek ve engelleyebilecek güçte değil midir? Haşa!!!. Ömrü boyunca evlenmemiş ve bütün mirasını da bağışlamış bir adamın vatanı, milleti, ve dininden başka ne amacı olabilir ki?

kopuş

morfik | 30 August 2008 17:52

Lay sonra lom. Hayat mamat meselesi kalmadı artık.
Ne bitmez tükenmez kabullenişim varmış. Şaşmamak elde değil.

Ölümle aldattı sevgililerim de terk eylemedim.
anlatılmaz kederler içinde bile değilim. mutluluklar peşine de düşemem. Yüreğim prangalarla bağlanmış, kırıp gidemem.

Yapabileceğimin en iyisi ile tükenmekteyim işte.
..

Hayata dört elle sarılı bana mı dediniz acaba ! dört elim yok ki ! iki elle sarılsam neyime yetmiyor! Elsizler .. !!

Şimdi biri çıkacak, hayata sarılmaktan bunu mu anladın diyerek doğruyu gösterecek.