bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Hapşıran er vefat etti!

todesengel | 25 November 2008 13:50

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&KategoriID=&ArticleID=1020527&Date=25.11.2008&b=Hapsirdi%20ve%20oldu&ver=84

Kel alaka ölüm

darjeeling | 25 November 2008 10:11

lambanın ışığı vuruyor odamın camına,süzülürken gece bulutların arasından odama, cam kıskanıyor özgür ruhunu bulutun ve katılaşmış bedenine dar gelip çatlıyor,öylece uyuyorum, hırsız giriyor, ben ölüyorum…

BAŞARISIZ ÖĞRENCİNİZ

deelalim | 25 November 2008 10:11

Hazan yağıyordu dallardan,yola uzanmış merdivene dökülen gazellerin arasında oturuyordu küçük kız.Kırmızı mantosu üzerinde,küçük ayaklarında iskarpin ayakkabıları,içinde beyaz ponponlu çorapları,kısacık saçlarına sıkıştırılmış kocaman kurdalesi,kapkara gözlerinde sabırsızlık,yüreğinde sevgiyle,her akşam yaptığı gibi öğretmeninin yolunu gözlüyordu.Görünmüştü Ahmet öğretmen,uzun boylu,karayağız bir adamdı…Dalgın ve hüzünlüydü bakışları hep kaygılı.Masal tadında anlatırdı dersleri,hayata dair öğretileri ,sanki;silinmeyeceğini biliyordu kulaklarımızdan müzik dersinde öğrettiği ilk türküydü, maden dağı dumandır,deleyloy deleyloy di gel yarimm.İlköğretmenim,..içimdeki baba sevgisini ve güvenini veren adam Ahmet öğretmenim,her akşam yolunuzu heyecanla bekler ;İyi akşamlar öğretmenim derdim size,dalgın tebessümünüzle sanada yavrum değişiniz ,akşam eve sarhoş gelen babamın öfkesinden korurdu beni adeta.Sabah koşarak geldiğim okul bahçesinde günaydın öğretmenim diye yanınıza sokulduğumda başımı okşayarak günaydın değişiniz ..,hiç unutamam tayininizin çıktığını söylediğiniz günü.O gün akşam yolunuzu beklemekle kalmamış, size gitmeyin öğretmenim diye ağlayarak yalvarmıştım.Gitmiştiniz gitmeniz geerekiyordu,küçücük aklımla bizi gerçekten sevmediğinizi düşünmüştüm,sevseydiniz bırakmazdınız bizi sizsiz,beni öksüz.Bir daha hiç bir öğretmeni koyamadım yerinize ve hiç bir öğretmenin yolunu beklemedim merdivenlerde.Sizi anlatmaya kifayetsiz kaldı kelimelerim,anlatamadıklarım satır aralarında …Bizlerde emekleri ana ve babalarımıza denk,bazende üstün olan tüm emekçi öğretmenlerin gününü kutlar,saygıyla ellerinden öperim.Haklarınızı helal etmeniz dileğiyle. başarısız öğrenciniz.?

flower ab bus! sinemalarda

dralivolkan | 25 November 2008 10:11

http://www.alkislarlayasiyorum.com/?sayfa=356a192b7913b04c54574d18c28d46e6395428ab&icerikno=1f5a6b8a87cf031adf39f0a0d1105d1e6b50450f

Mr. Yetenek: Clint Eastwood…

| 25 November 2008 09:56

Clint Eastwood (1930), San Francisco’da doğdu. Elinden çok şey gelen ve birçok şey başaran Clint Eastwood için kariyerinin başında western’lerde gördüğümüz yalnız kovboy, günümüzde büyük projelere imza atmış bol Oscar’lı Amerikalı aktör, yönetmen ve yapımcı… Kamyonete binen ve sıradan bir adam olmayı isteyen bir yıldız, Clint Eastwood.
Eastwood, Los Angeles Şehir Koleji tiyatro bölümünden mezundur. “Rawhide” adlı dizinin elemelerine katılır ve gerek Amerika’da, gerekse Avrupa’da çok tutulan ve unutulmaz kovboy Rowdy Yates karakterini kapar. Böylece, bir western aktörü olarak şöhreti yakalar.
“Bir Avuç Dolar “(1964), “Birkaç Dolar İçin”(1965) ve “İyi, Kötü ve Çirkin”(1966) üçlemesi ile bugün bu filmler klasik western’ler arasında yer alıyor. Eastwood bu filmlerde, daha sonraları kendisi ile özdeşleşecek olan mütevazı(yalnız kovboy) kahramanı canlandırır.

Don Siegel’in gişe rekorları kıran “Kirli Harry”(1971) adlı filmi ile Eastwood, üzerine yapışmış western karakterinden sıyrılır. Demir gibi sert, adil olan Harry adındaki polis memuru (acımasız, katı memur karakteri), Eastwood’un en unutulmaz tiplemesi olarak hafızalara kazınır. Bu film, sokaklarda şiddetin başını alıp gittiği dönemin Amerika’sında büyük bir toplumsal yaraya işaret eder.

Eastwood’un bu büyük başarısı, ardından çekilen dört filmle devam eder: “Silahın Gücü”(1973), “İnfazcı”(1976), “Ani Darbe”(1983) ve “Ölüm Havuzu”(1988). Bu filmlerde, kanunlarla suçluların yöntemleri arasındaki bulanıklığı görebiliriz. “Doğru hedefi vurduğun sürece ateş etmenin sakıncası yok”, kalabalıkları sürükleyen popüler kahramanın akıllarda kalan sözleri…
“Alcatraz’dan Kaçış”(1979) filminde, sistemden kaçmak için ne gerekiyorsa yapan bir mahkûmu canlandırmada oldukça inandırıcı idi. “Yasak İlişki”(1995) adlı filmde, Merly Streep ile olağanüstü bir performans sergilemişti.
Eastwood’un kendi yönettiği filmlerde hiçbir karakter sıradan değildi. Duygusal film “Milyon Dolarlık Bebek”(2004)’te Eastwood, duvar gibi sert bir boksörü canlandırdı.

Eastwood, oyunculuğunun hep farklı yüzlerini seyirciye gösterdi.
Şu sıralar, 2008’de Amerika’da gösterime girecek “The Changeling” (Bebek) adlı filmin yönetmenliğini yaptı. Eastwood’un yönetmen olarak üzerinde çalıştığı diğer bir proje ise Nelson Mandela’nın hayatını anlatan ve John Carlin’in kitabından uyarlanan “The Human Factor”(İnsan Faktörü) adlı film.
Ödüllerinden bazıları

Günsüz-gün

| 25 November 2008 09:19

....
….

Dün 24 kasım Öğretmenler Günü, bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü. Ben bu yazıyı yazarken ya da siz okurken, belki de en çok bu topraklarda bir kadın kocasının tecavüzüne uğruyor, genç bir kız, evin büyüğünün tekmelerine sadece yakaran gözlerle bakıyor, bir anne yine bir kız çocuk dünyaya getirdiği için sokak ortasına bırakılıyor, gözaltında işkence görüyorken, görmezlikten geliniyor, bir kız çocuğu okula gönderilmiyor olabilir.

iddaa hakkında

vatanda | 24 November 2008 22:31

Uzun zamandır halk arasında bir virüsten daha hızlı yayılan bir hastalık var. Öyle ilacla falanda cözülecek gibi değil. Resmi ve kazancın ele geçmesi kolay olduğu için özellikle cebinde 1-2 ytl olan kısa yoldan biraz da olsa para kazanmak isteyen genç kesim ve maaşını bile bu maçlara yatırarak kısa yoldan zengin olmak isteyen orta yaşlarımızla birlikte artık tamamen eline almıs durumda bu iddaa maçlara tahmin yaparak kısa ve kestirme yoldan zengin olma hayali ve en azından eğlence olsun vakit geçsin düsüncesiyle her hafta trilyonlarca para aktarılıyor bu sektöre. Daha önceden ise bu iddaa olayını yasa dısı bir şekilde yurt dısındaki sitelerde gideren insanlarda ise iddaa ya karsı bir hınç var. Bütün gazeteler rant kavgasına girmis durumun vehametini hiçe sayıyorlar. Neden niçin nasıl gibi sorular sorulmadan harala gürele bir çaba içinde oldukları ise zaten dikkatlerden kaçmıyor. Sonuç itibari ile 7 den 77 ye özellikle erkek kesimimizi eline almış bu iddaa yada bahis çılgınlığının önüne geçilmesi ve yasaklanması taraftarıyım. En azından halkımız parasını bu tarz boş şeylere harcamasın.

peynirli yazı

nazokiraze | 24 November 2008 18:04

Peynirli börek, peynirli makarna oluyor da neden peynirli yazı olmasın olur degilmi aha oldu bile…

Bilinen yiyeceklerden belki en çok çeşidi olan besindir peynir. Herkesin zavkine göre yedigi ama mutlaka sevdigi bir yiyecek. Peynirsiz hayat düşünemiyorum şahsen. Hele beyaz peynirsiz asla…

Her yörenin, şehirin hatta ülkenin ayrı ayrı peynir çeşidi var, demek ki peynir tüm insanlarsa vazgeçilmez bir besin. 8 bin yıldır hayatımızda peynir.Dünyada 2 bin ile 4 bin arası ülkemizde ise 193 çeşit peynir oldugu belirtilmektedir.(burada 10 soruda peynir)

Ben tam bir beyaz peynir aşıgıyım tam yaglı peynir görünce dayanamam salataya bile rendelerim, bazen tostumu bile beyaz peynirli yaparım, ama dedim ya tam yaglı olmalı oeynir delikleri olacak lezzetli oldugu görünüşünden belli iştah açacak. Öyle diyet peyniri gibi tatsız tuzsuz beyaz peynire ilişmem.