bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

tatlı sevmem ama yazarım

nazokiraze | 12 January 2009 13:39

Kendimi bildim bileli sevmem tatlıyı çirkindir diyemem ama ben haz almıyorum tatlı yerken(künefe hariç), çikolata yerken kendinden geçen kızıma, adet önce tatlı krizine giren kuzenime, ev baklavası açmak için gün öncesinden hazırlık yapan yengeme ve onu duyunca kocaman açılan gözlere ragmen sevemedim tatlıyı.Dondurma bile istemez şu cancagızım. Ama evimden eksik etmem tatlıdan da anlarım hani….Yemiyorum diye yazamam zannetmeyin:)

Sevmemiş oldugum halde nerde iyi tatlı yenir bilirim çoluga çocuga muhakkak puding, pasta veya cevizli sucuk bulundururum. Çikolata olayını da hiç anlamam nasıl yiyorlar yahu içim kalkıyor.

ölüler yolu ve bilinmeyenlerle dolu piramit

nazokiraze | 12 January 2009 12:57

Teotihuacan adını Aztekler’den almış Ölüler Sokağı olarak bilinen yapılan kazılarda pek çok insan ve hayvan gömütü bulunan Meksiko civarındaki ürkütücü kenttir. Nahuatl dilinde “insanların ilahlar haline geldiği yer” demek olan Teotihuacan kentinin kurucuları bilinmemektedir.

Yapılan araştırmalara göre kurbanların değişik yöntemlerle öldürüldükleri ortaya çıktı. Her gömütün amacı ve şekli farklıydı. Gömütün birinde elleri arkadan baglı kafaları kesilmiş kurbanlar varken bir başka gömütte ise kurban oturur vaziyette defnedilmiştir. Ayrıca insan ölülerinin yanında puma, kurt gibi hayvanlarda bulunmuştur.

Cadde

linet | 12 January 2009 12:10

Kitapevinde çektirdiğim fotokopiler ile kasaya gitmeden önce, almak istediğim birkaç kitabı incelemek istedim, sonra vazgeçtim, param yoktu ve bir çılgınlık yapıp kredi kartına biraz daha yüklenirsem iyice çıkmaza girecektim, bir kitap parası bile harcamamalıydım. Kasaya hızla yönelirken şeker dükkanı gibi rengarenk kırtasiye ürünleri de aklımı çelmeye çalıştı ama ben nefsime hakimdim. Hiç değilse kitap bölümüne gidip, koltuğa gömülüp yarım saat kitapları koklasaydım, birkaç satır okusaydım düşüncesi ile beni yoldan çıkartmaya çalışan içimdeki kitap canavarına da suss diyerek kasaya ulaşmayı başardım. Fotokopilerin parasını ödeyip, kendimi bu büyülü yerden dışarı attım.

İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ZARARDADIR

keremx | 12 January 2009 11:31

İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ZARARDADIR

Üzerinden yıllar geçti, ancak dün gibi aklımda…

İlkokul 4. Sınıf öğrencisi idim. Sınıf öğretmenimiz dersin sonunda yoklamayı gözden geçirip defteri imzalamıştı.

Sınıf başkanı olduğum için öğretmenimizden sonra defteri kontrol ettim. Öğretmenimiz deftere şu sözü yazmıştı: “İki günü eşit olan ziyandadır.”

Bu güzel söz ilgimi çekti. Devam eden derste öğretmenime sınıf defterine yazdığı sözü sordum.

Tankerler

pilli pati | 12 January 2009 10:57

natural world winner
natural world winner

Ruhumda açığa demirlemiş tankerlerin cüsseli sessizliği uzanıyor çok uzun zamandır. Yükü deli, bir kıvılcıma bakan tankerler!

İçlerindeki metalin soğuk, nemli; hani dokununca o insanı iliklerine kadar buz kestiren, yadsınamaz varlığı…

Uğradıkları hiçbir liman kendi evleri olmamış, hiçbir kaptan tam başedebilmiş değil onlarla, ne ki; bunca zaman derin suların, tehlikeli şafakların, metrelerce dalgaların sevgilisi olmuşlar. Kuzey denizlerine yalnız varıp, balinaların sonarlarını ninni tutmuşlar. Uyumuşlar, uyumuşlar.

ruyalarda buluşuruz

kelebeklerozgurdur | 12 January 2009 10:09

Her şey kaldırımda yürürken, şeytan dürtmüş gibi başımı kaldırıp onunla göz göze gelmemle başladı.Bir anda gözüme fer, yanaklarıma al geldi.Gözlerim onda, yürümekle yürümemek arasında kararsız bir iki adım attım ve olduğum yerde kalakaldım.O’ydu kesinlikle o…ona bakarken aylardır gezmiş, hiçbirini beğenmeyip mutlaka bir kulp bulmuş, arkadaşlarımın “ bak bunu beğeneceksin, bi bak istersen ” cümlelerine burun kıvırmış olmakla ne isabetli davrandığıma sevinerek gülümsedim.

Heyecanla mağazaya girdim, ve kapının girişinde tepede asılı durup beni benden alan mor elbiseyi gösterip “onu istiyorum” dedim. Satış görevlisi, (sakın tezgahtar demeyin feci bozuluyorlar ha) tepeden tırnağa bir bana bir askıdaki elbiseye bakıp, “size uygun bedeni yok maalesef” diye alaycı bir cevap verdi. Hani biraz üzülmüş gibi yapsa, biraz ağlak bir yüz ifadesi takınarak söylese vallahi bozulmayacam. Tamam twigy değilim ama insan bu kadar rahat söylemez, müşterinin düşeceği psikolojik durumu da bi düşünür !
İşte o an, kendisine öyle bir kinle dolup taştım, öyle bilendim ki buz gibi bir ses tonuyla “olsun gene de denemek istiyorum” dedim. ” Hanfendi 40 beden o, olmaz size” diye diretince “ kardeşim bir bakışta beden anlamak yeni mı çıktı?.lahana gibi kat kat giyinmişim işte kış günü. Deneyecem dedim size, algılama probleminiz mi var diye o sinirle azıcık çemkirdim..Kızcağız “la havle” çektiğini açıkça gösteren bir nefes alışla elbiseyi indirip verdi ve soyunma kabinine girdim..

Kirpiklerimin ucunda ölüm.

ceyhunak | 12 January 2009 09:29

Kirpiklerimin ucunda ölüm,
Ben ona bakıyorum, o bana…
Bıçak yarasıyla yaşarken,
Yarı zamansız zamanlarımda,
Birden”ÖLÜM” çıktı karşıma.
Nerede Meleğim;
Neredesin Meleğimm..
Uçup giderken, yüzünü bile göremedim.

Kirpiklerimin ucunda ölüm,
Senin bana olmadığın kadar,
O bana yakın..
Sensiz zamanlarımda ki,
En büyük korkum..
Ölüm.
Öldün.
Öldüm…