bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

ÇORBA TIKIRTISI

super hero | 16 February 2011 11:27

Pek çorba içmem ben. Yok, öyle, “Onu sevmem, bunu sevmem.” diyen tiplerden değilimdir. Hatta maşallah, iştahlıyımdır. Önüme konursa ses etmem. Hele bir de, bizim evin iç ve dış işlerinden doğrudan sorumlu maliye bakanı ve aynı zamanda doğal başbakanı “Bugün yemekte çorba var.” derse, hayatta itiraz etmem.

Şimdi, doğruya doğru, şöyle nefis bir domates çorbası olsa, dumanı tütse, üzerine biraz da kaşar rendelense… buna kim itiraz eder? Ama biri soracak olsa, “İster misin?” dese, “İstemem.” derim.

Nedir peki işin aslı?

Hani bazı insanlar vardır, “Ağzı kalay kaplı mübarek.” derler. Suyu daha yeni kaynamış çayı bir dilişte içerler; önlerine kaynar kaynar konan çorbayı afiyetle içerler… İşte ben o insanlardan değilim. Sıcak sıcak içemem hiçbir şeyi; yaz olsun, kış olsun.

Kızıl Kül

Chat Noir 1 | 16 February 2011 11:05

Bitmek üzere olan sigaramın kızıl külüne bakarken,
Neler geçmedi ki aklımdan;
Gecenin karanlığında yalnızlığıma eşlik eden tek dost,
Kızıl bir ölümdü.
Sevdiklerim aklıma geldi,
Şimdi yanımda olmayan sevdiklerim.
Kızıl külden çıkan dumanlar,
Ümitsizliğimin gözyaşlarıydı.
Aslında gerçek ölüm, elimde tuttuğum zehir değil,
Dost sandıklarımla birlikte olmaktı.

Hiç zorlanmadan 6 kilo verdim

zarifce | 16 February 2011 10:19

Arkadaşlar sizinle paylaşmak istediğim bir konu var.Genelde çoğumuzu igilendiriyor.Daha önceleri olduğu gibi günümüzün de problemi fazla kilolar. Aslında biraz dikkat edilse kimse fazla kilodan şikayet etmeyecek.Bunun zaten denenmiş ve de çok basit yöntemleri var. Özellikle ünlülerin diyet yöntemleri çok deneniyor. Ancak çoğu pahalıya gelecek yöntemler olduğundan bir müddet sonra vazgeçiliyor. Çoğu diyet listelerinde şunu yiyeceksin bunu yemeyeceksin, şunu içeceksin bunu içmeyeceksin günde şu kadar tuvalete gideceksin gibi telkinler olduğundan bunlarda insanı zamanla bıktırıyor.Zaten kurallara gereği gibi uysak kilo almayız. Kendimden örnek vereyim.İşim gereği mesaiye başlayınca bilgisayar karşısına geçiyorum öğle saatine kadar toplasan 20 dakikasını ayakta yada ihtiyaç için yürüyerek geçiriyorum bunun üzerine öğle yemeği yeyip tekrar bilgisayar karşısına geçip saat 17 de normale dönüyorum ve aracıma binip eve gidiyorum akşam yemeğinden sonra tv karşısında pinekliyorum. Bu şekilde geçen bir hayattan ne beklersin. Hadi spor yapma yokta insan günde 1 saat olsun yürümezmi? yada en basitlerden günde 1.5 litre su içmezmi? yok arkadaşım hiçbirşey yok ondan sonra vay fazla kilom var diye şikayetlenirim. Neyse lafı fazla uzatmadan kilo vermek için bulduğum yöntemi sizinle paylaşayım. Şimdi arkadaşlar benim diyette (gerçi diyet denmez de) zorunluluk yok günlük nasıl yaşıyorsanız devam edin ancak alkol alan arkadaşlar bu diyet esnasında mola versin çünkü alkol gerçekten vücuda faydalı olanlara zarar veriyor.Şimdi, yeyin için ama israf etmeyin, arkadaşlar ISIRGAN OTU’nu herkes bilir. Yapacağınız tek şey taze toplanmış ısırgan bulmak ve bunu temiz bir yere sererek kurutmak.Kuruyan ısırgandan bir tutam alıp kaynamakta olan 1 litre suya atın ve ocağınızı kapatarak suyun kaynamasını durdurup 15 dakika dinlenmeye bırakın.Dinlendikten sonra elde ettiğiniz ısırgan çayını ısıtıp içebilirsiniz yada soğuk isteyen soğukta içebilir, tadı acı değil ancak isteyen çok az şeker atabilir ama toz şeker atın. Çayı içmeye başlamadan önce kilonuzu beirleyin.Bu çaydan en az günde 3 kupa yada 5 çay bardağı kadar için aç veya tok karnına faketmez.Çayı 15 gün kadar için ancak günlük içmeniz gerekiyor.15 günden sonra 1 hafta mola verin ve tekrar için.Eğer bu çayı molalı 60 gün içerseniz normal hayatınıza devam ederken kilo verdiğinizi göreceksiniz. Ben günlük hayatıma devam ederken ısırgan çayımı da içtim ve 60 günde zorlanmadan, dengeli olmak üzere 6 kilo verdim. Yan etki görmedim ancak çekincesi olan veya bir rahatsızlığı bulunan arkadaşlara doktorlarına danışmalarını tavsiye ederim.Unutmayın ısırgan mevsiminde taze toplanmış olacak.Başarılar ve sağlıklar dilerim.

Sleepytime Gorilla Museum

SemiGodSix | 16 February 2011 09:31

SGM ilginç kıyafetleri ve makyajları ile
SGM ilginç kıyafetleri ve makyajları ile

Beş adet multi-enstrumantalistten oluşan Avant-Garde rock/metal grubu Sleepytime Gorilla Museum, California çıkışlı bir grup. Müzikleri kadar görünüşleri de oldukça acayip olan grup çok geniş bir kitleye hitap etmemesine rağmen özellikle kadrosundaki Carla Kihlstedt bazı projelerinde Tom Waits gibi önemli bir isimle çalışmış.

Grubun yaptığı müziğin en ilginç yönlerinden biri geleneksel enstrumanların yanında kendi ürettikleri (Çoğu grup elemanlarından Dan Rathburn tarafından üretiliyor) custom-made enstrumanlar da kullanıyorlar. Bu da zaten hem melodik hem de ritmik olarak oldukça sıradışı olan müziklerini iyice enteresan kılıyor.

Yaşayan Bir Efsane, Günümüzün En Büyük Müzik Dehası John Zorn

SemiGodSix | 15 February 2011 15:01

John Zorn sahnede
John Zorn sahnede

John Zorn 1953 yılında New York şehrinde doğmuş ve hala çalışmalarının önemli bölümünü bu şehirde devam ettiren bir sanatçı.

Güncel Avant-Garde müziğin önemli isimlerinden olan sanatçı aynı zamanda bağımsız bir plak şirketi olan Tzadik Records‘un da sahibi. Ürettiği müziğin; serbest cazdan noise rock ve punk’a, klasik cazdan oriyental çingene müziğe kadar geniş bir skalası var. Aslen saksafonist olan Zorn, sahibi olduğu Tzadik Records‘un Book Of Angels serisinin bazılarında sadece besteci olarak, Mr. Bungle‘ın ilk albümünde prodüktör olarak da karşımıza çıkıyor.

Karga ve Ceviz

Chat Noir 1 | 15 February 2011 13:46

Karga karga gak dedi,çık şu dala bak dedi. Bu kargalar ne kadar akıllı. İnce uzun bacaklarıyla ne kadar da sevimliler. Belki daha önce duyduğunuz bir şeyi anlatacağım. İlgili videoyu buradan izleyebilirsiniz. Televizyonda izlediğim görüntülerde kargalar ceviz yiyebilmek için trafiğin işlek olduğu bir caddede araçlar hareket halindeyken cevizi aşağı atıyorlardı.

tatara titiri..

| 15 February 2011 12:10

Sana deli diyorlar,
Sen deli misin?
Desinler!
Gizlemek boşuna
Geçmişe gömülü kalan bir ayağım ben..
Tabi ki ben
Bir kere daha ben bir kere daha..
Beni öldürmek isteyenleri öldüren
Kazıp duran bu külü mütemadiyen..

Mümkün olsa,
şöyle yaraya merhem,gamsız tasasız
bir melek geçse yanımdan..
İyi kötü tüm çabalar ardında tükendiğim,
iyi kötü tüm o kötü şeyleri unutturan,
Vaz geçiren geçmişimden,dünümden..

Bilmek İstiyorum !!!

Cali Kusu | 15 February 2011 10:41

Kuşların ağladığında neden öldüğünü bilmek istiyorum. Gözyaşının gücü öldürmeye yeter mi? ya da bir damla yaş için ölmeye değer mi?Köpeklerin neden bukadar sadık olduğunu bilmek istiyorum. Değer bilmeyen insanlara böylesi sadık varlıklar neden veriliyor? Sadakatin anlamını bilmeyenlere sadık dost lazım mıdır?

Gölgeler Kımıldamıyor

mavilikler | 15 February 2011 09:22

Torbada birkaç parça erzak, omuzlarındaysa tonlarca ağırlık, yorgun adımlarla döndü köşeyi. O derme çatma ev göründü az ileride. Ama hiç gülümsemedi adama. “Hoş geldin.” dercesine açılmadı perdeler. Tek bir kımıltı yoktu evde. Kendisini bekleyen tek bir gölge belirmiyordu pencerelerin gerisinde.

Bir baba geldi aklına. Yıllar önce seyrettiği bir filmde görmüştü onu. Gerçeğini hiç göremediği bir hayal kahramanı olarak kalmıştı hep zihninde. O baba aynen kendisi gibi, bir yoldan geçiyordu filmin bir sahnesinde. Akşam güneşi vuruyordu üzerine. İş dönüşüydü. Adam bir köşeden döndü. Bir ev göründü karşıda. Çok uzaktan bile görebiliyordu adam: Gülümseyen bir evdi bu. Kendisini bekleyen, hoş geldin diyen…

Sultan Süleyman ve Başkomser Behzat

semazem | 14 February 2011 18:04

Yerli kanalları takip etmiyorum. Ama internet yüzünden illa ki popüler dizilerden ve çevresinde gelişen olaylardan haberim oluyor. Zaten kimi gazeteler her bölümü manşetten haber yapıp da “gazetecilik yaptığını” sandıkları için ne olmuş ki bu kızcağıza diye habere tıkladığımızda Fatmagül’ün bir dizi olduğunu öğreniyoruz.