bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

GENÇLİK DEDİĞİMİZ

YALINSAK | 28 January 2009 17:14

Bir cuma hutbesinde hatibin biri:”Bir milletin geçmişini öğrenmek istiyorsanız tarihine bakınız, geleceğini öğrenmek için de gençliğine bakınız.” diyordu.

Evet, hatip efendi çok yerinde bir tesbitte bulunuyor ve üzerinde düşünülmesi gereken bir konuyu cemaate anlatmaya çalışıyoru. Cemaate düşen görev ise, kendi gençliğini yetiştirmek ve geleceğini teminat altına almaktı. Çünkü geleceğin sahibi bugünün gençleriydi.

Türk milletinin içinden çıkan ve Türk olduklarını kabul eden bazı fikir ve inanç dejenerasyonuna uğramış kişilerle, Türk’lük düşmanları ve nedense aynı paralelde hareket ediyorlar. Türk tarihini karalamaya, unutturmaya azamigayret gösteriyorlar. Geçmişimizle gençliğimiz arasındaki bağları koparmak, iftihar vesilesi saydığımız Türk büyüklerini kötü göstermek, böylece kendi insanımızı tarihimizden utanır bir hale getirmek istemektedirler.

de “ne?”

mengu yincge | 28 January 2009 16:41

ref
gelme sakın
geleceksen bir damla
halinde gül kokusu
sıyırmış dikeni kanayan suyu

gelme sakın
geleceksen bir kanat
düşmüş melekler yortusu
külleri okyanusların tozu

gelme sakın
geleceksen bir saat
sıhhati belkisiz anan
sınırları çiziksiz bellenmeyenin koynu

gelme sakın
geleceksen bir bene
çeşm-i bülbül boynunda
dopdolu noktanın içli burgusu

gelme sakın
geleceksen bir sine
ölümden cana artık bir hal
yaşasın bütünüm sende vurgunu

fakir
yalnız olmayacak değilsen sen
tek başına bir kaşın melez duruşunda
sakinlik yumruk hale açık avuçta
kaçmayan ritmi hayatım sen yaşa

BİLMİYORSAN ÖĞREN, UNUTTUYSAN HATIRLA

juen | 28 January 2009 15:07

Aynanın karşısına geç ve başkasına bakıyor gibi bak kendine. İlk defa görüyormuşçasına. Ve, her ayrıntın için şükret tanrıya.Yaşadığın her şey için şükret. Her şeyi hakkıyla yaşmaya geldin bu dünyaya. Ömür kısa ve narin üzülerek geçirme. Dönüp bakma arkana. Hatasıyla, başarısıyla geçmişte kalsın geçmiş. Kollarını uzat yarına, bugünü yaşa, her gün yeniden doğuyormuş gibi.Binlerce yara almış olsan da aldırma, yara açmamaya gayret et. Bu kendini sevme yolunda atacağın büyük bir adımdır. Sevginin gücüne inan. Doğduğundan beri üst üste koyduğun her şeyi sevginin gücüyle ör. Bir vuruşla yıkamasın hiç kimse.

Solmuş

deLe | 28 January 2009 15:07

http://postmedya.com/news_detail.php?id=8025

Öksürerek İnsan Öldüren Hayvan:Dağ Sıçanı

YaMTaR | 28 January 2009 14:47

Dağ sıçanları büyüklükleri yetişkin bir kedi kadar olan Kuzey Yarımküre’nin dağlık bölgelerinde yaşayan ot yiyerek beslenen kemirgen hayvanlardır.

Dağ Sıçanı
Dağ Sıçanı

Dağ sıçanlarının en önemli ikinci özelliği insanlar gibi şehirlerde yaşamalarıdır, ama yeraltı şehirlerinde, 1901 de bulunanan bir yeraltı şehrinde 400 milyon dağ sıçanının yaşadığı görülmüştür. Bu yeraltı şehrinin genişliği 160km, uzunluğu ise tam tamına 390 km dir.
Dağ sıçanlarının en önemli özelliği ise en tehlikeli 2. hayvan olmalarıdır, dağ sıçanları halk arasında hıyarcıklı veba olarak bilinen hastalığa karşı çok hassastırlar ve öksürerek bu hastalığı insanlara yayarlar. Dağ sıçanlarından ölen insanların sayısı 1 milyara ulaştığı biliniyor.
Daha fazla bilgi için tıklayınız.
Tıklayınız2

UĞULTU

oyuncuhandan | 28 January 2009 14:15

“Hava soğuktu, ayaz insanın içine işliyordu. ‘Kırılmasın diye durur kalbim, usul usul bedeni aşar aşk…’ diye bir şarkı dilimde koşar adım yürüyordum. Rüzgar, yağmur, aklım hepsi bir taraftan üstüme geliyordu. Eve varmam istenmiyordu sanki. Hızlandım. Bu yürüyüş bitecek, bu hastalık geçecek ve ben evime dilimdeki şarkı eşliğinde varacaktım. Kalbim durmayacak, soğuk bitecek, gençliğim yanıma kar kalacaktı. Koca koca adımlarla hızlandım. Kocaman bir ağacın altından geçerken, yeşil yapraklarından zümrüt gibi su damlaları düşerken üstüme durdum. Nefes alabiliyordum hala. Gülümsedim. Meftun olduğum şehrin bütün ışıkları içimdeydi, sesler duydum uğultulu: